Avrupa Yakası Gaffur'un Sözleri - Gaffurdan Alıntılar :)
-bürhan beni gırıyormüsünnn
-sende çok kaprislisin haaa
-Arhadan ne dedihodu yapayüsün..!!
-yoksa beni beğenmedinmi
-o benim gangam
-ölümüne gangayız
-nasılımmm
-yoksa beni ekiyormusun
-bı sakıncasımı var
-saat kaçta akıyuruz aleme
-bizim ilişkimiz ne olcak
-baba benimle gurur duyuyor musunnnn??
-neye canatan bu CANATAN...?
-büüürhaan peynir de bakiyim
-sensin pskopat
-ama gamera seni seviyir
-kıpırdama çekirüm
-kıpırdama yoksa kafana kamerayı yersin
-saldır gaffur
-gidelüm gaffur
-bu senin gaynananmı
-günaydın gankaa
-beni kıriyosün bürrhan
-seni yakalamayım tenhada bürhan
-yım neym is CANATAN...
21 Şubat 2008 Perşembe
Asi dizi Hakkında Asi nerede ve Asi de neler Oluyor
Asi dizi Hakkında Asi nerede ve Asi de neler Oluyor
Sis Yapım adına ön hazırlık yapmak üzere Antakya’ya gelen Genel koordinatör Rezzan Diniz Asi dizisinin konusu hakkında şunları söyledi:
“Asi çökmekte olan ve el değiştiren burjuvazinin hikayesidir. Dizimizin adı hem iki bin yıllık bir kültüre can veren Asi Nehri’ni temsil eder, hem de başkahramanımız olan Asiye Kozcuoğlu’nun kısaltılışını simgeler. Asi’nin eylem olarak karşılığı da bu dizinin ruhuna uymaktadır. Kozcuoğlu ailesi üç yüz yıldır Antakya’da geniş toprakların sahibidir.
Değişen dengeler, paranın el değiştirmesi, doğanın azizliği, Kozcuoğlu ailesini çöküşe sürüklemektedir. İhsan Kozcuoğlu baba figürü olarak bu çöküşü simgeler. Demir, İstanbul’dan gelen varlıklı bir yabancıdır. Antakya doğumludur. Yirmibeş yıl önce Antakya’dan yoksul bir aile olarak ayrılmışlardır. Demir varlıklı bir genç olarak 25 yıl sonra Antakya’ya döner. Toprak alır. Kozcuoğulları’nın kızı ile bu genç arasındaki ilişki sevilen klasik gurur ve önyargının uyarlamasıdır. Demir’in Asiye Kozcuoğlu ile yolları kesişir. Bu iki genç arasındaki gurur yüklü aşk ilişkisi ana eksenimiz olacaktır. Asi, toprak, doğa, kültür, emek hikayeleri üzerinde yükselecektir. Başkahramanlarımız eğitimli ve varlıklı kişilerdir. İyi yetiştirilmiş gençler olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Antakya’nın sahip olduğu değerler ve kültür tarafımızdan elimizden geldiğince yükseltilecektir. Şehrin, dizinin cazibesiyle daha fazla ilgi çeken bir konuma gelmesi hedeflenerek görsel zenginlik, geniş manzaralar sıkça kullanacağımız unsurlar olacaktır. Antakya’da şehir olarak bu dizide başroldedir.”
Asi dizisi Hakkında Yorumlarınızı Paylaşalım.
Sis Yapım adına ön hazırlık yapmak üzere Antakya’ya gelen Genel koordinatör Rezzan Diniz Asi dizisinin konusu hakkında şunları söyledi:
“Asi çökmekte olan ve el değiştiren burjuvazinin hikayesidir. Dizimizin adı hem iki bin yıllık bir kültüre can veren Asi Nehri’ni temsil eder, hem de başkahramanımız olan Asiye Kozcuoğlu’nun kısaltılışını simgeler. Asi’nin eylem olarak karşılığı da bu dizinin ruhuna uymaktadır. Kozcuoğlu ailesi üç yüz yıldır Antakya’da geniş toprakların sahibidir.
Değişen dengeler, paranın el değiştirmesi, doğanın azizliği, Kozcuoğlu ailesini çöküşe sürüklemektedir. İhsan Kozcuoğlu baba figürü olarak bu çöküşü simgeler. Demir, İstanbul’dan gelen varlıklı bir yabancıdır. Antakya doğumludur. Yirmibeş yıl önce Antakya’dan yoksul bir aile olarak ayrılmışlardır. Demir varlıklı bir genç olarak 25 yıl sonra Antakya’ya döner. Toprak alır. Kozcuoğulları’nın kızı ile bu genç arasındaki ilişki sevilen klasik gurur ve önyargının uyarlamasıdır. Demir’in Asiye Kozcuoğlu ile yolları kesişir. Bu iki genç arasındaki gurur yüklü aşk ilişkisi ana eksenimiz olacaktır. Asi, toprak, doğa, kültür, emek hikayeleri üzerinde yükselecektir. Başkahramanlarımız eğitimli ve varlıklı kişilerdir. İyi yetiştirilmiş gençler olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Antakya’nın sahip olduğu değerler ve kültür tarafımızdan elimizden geldiğince yükseltilecektir. Şehrin, dizinin cazibesiyle daha fazla ilgi çeken bir konuma gelmesi hedeflenerek görsel zenginlik, geniş manzaralar sıkça kullanacağımız unsurlar olacaktır. Antakya’da şehir olarak bu dizide başroldedir.”
Asi dizisi Hakkında Yorumlarınızı Paylaşalım.
Pusu da Neler Oluyor Dizi özelliğinimi Kaybediyor ?
Pusu da Neler Oluyor Dizi özelliğinimi Kaybediyor ?
Arkadaşlar şimdiye kadar Sabırsızlıkla Beklediğimiz Beyeniyle izlediğimiz Kurtlar Vadisi dizisinde Neler Oluyor dizi ye Yeni Oyuncularmı Geliyor ?
dİzi Bölümlerini hiç kaçırmadan izliyorum sanki pusu dizisi kuru gürültü yaratıyolar yani gerilim yaşıyoruz şöyle olacak böyle olacak diyoruz ama bence dizi gittikçe saçmalamaya başlıyo
Yorumlarınızı Bekliyorum.
Arkadaşlar şimdiye kadar Sabırsızlıkla Beklediğimiz Beyeniyle izlediğimiz Kurtlar Vadisi dizisinde Neler Oluyor dizi ye Yeni Oyuncularmı Geliyor ?
dİzi Bölümlerini hiç kaçırmadan izliyorum sanki pusu dizisi kuru gürültü yaratıyolar yani gerilim yaşıyoruz şöyle olacak böyle olacak diyoruz ama bence dizi gittikçe saçmalamaya başlıyo
Yorumlarınızı Bekliyorum.
Parmaklıklar Ardında 11.Bölüm / Yeni 11.Bölüm izle
Parmaklıklar Ardında 11.Bölüm / Yeni 11.Bölüm izle
Tatlı Bela Fadime 19.Bölüm izle / Yeni 19.Bölüm izle
Tatlı Bela Fadime 19.Bölüm izle / Yeni 19.Bölüm izle
YÖK'ten sağlık çalışanlarına müjde
YÖK'ten sağlık çalışanlarına müjde
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sağlık Kurumları işletmeciliği Programının, sağlıkla ilgili bir üst öğrenim
sayılmasına karar verdi.
YÖK Genel Kurulu, Türk Sağlık-Sen’in, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sağlık Kurumları işletmeciliği Programının sağlıkla ilgili bir üst öğrenim sayılmasına yönelik talebini sonuçlandırdı.
YÖK’ten sendikaya gönderilen yazıda, "2547 sayılı Kanun’un 2880 sayılı Kanun’la değişik 43/b maddesi uyarınca, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nın görüşü de dikkate alınarak, ilgili müfredatın incelenmesi sonucunda, Başkent Üniversitesi’ndeki benzer programın üst öğrenim olarak kabul edildiği de göz önünde bulundurularak, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sağlık Kurumları işletmeciliği Programı mezunlarının aldıkları eğitimin, sağlık ve teknik hizmetler sınıfındaki personel için bir üst öğrenim sayılmasına karar verildiği" bildirildi.
"40 BİN SAĞLIK ÇALIŞANINI İLGİLENDİRİYOR"
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, yaptığı açıklamada, Sağlık Kurumları İşletmeciliği Programının, sağlıkla ilgili bir üst öğrenim sayılması için uzun süredir mücadele verdiklerini söyledi.
Taleplerinin olumlu karşılanmasından duydukları memnuniyeti dile getiren Kahveci, yıllardır yaşanan mağduriyetin böylece son bulduğunu belirtti. Kahveci, yaklaşık 40 bin sağlık çalışanını ilgilendiren YÖK’ün bu kararının, düzenleyici kurum olan Sağlık Bakanlığı’na da gönderileceğini söyledi.
Sendika olarak kendilerinin de Sağlık Bakanlığına bir yazı yazdıklarını anlatan Kahveci, yazıda söz konusu karar gereği bu programı bitiren personelin intibaklarının yapılarak özel hizmet tazminatı ve diğer yan ödemelerinin yükseltilmesini istediklerini bildirdi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sağlık Kurumları işletmeciliği Programının, sağlıkla ilgili bir üst öğrenim
sayılmasına karar verdi.
YÖK Genel Kurulu, Türk Sağlık-Sen’in, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sağlık Kurumları işletmeciliği Programının sağlıkla ilgili bir üst öğrenim sayılmasına yönelik talebini sonuçlandırdı.
YÖK’ten sendikaya gönderilen yazıda, "2547 sayılı Kanun’un 2880 sayılı Kanun’la değişik 43/b maddesi uyarınca, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nın görüşü de dikkate alınarak, ilgili müfredatın incelenmesi sonucunda, Başkent Üniversitesi’ndeki benzer programın üst öğrenim olarak kabul edildiği de göz önünde bulundurularak, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sağlık Kurumları işletmeciliği Programı mezunlarının aldıkları eğitimin, sağlık ve teknik hizmetler sınıfındaki personel için bir üst öğrenim sayılmasına karar verildiği" bildirildi.
"40 BİN SAĞLIK ÇALIŞANINI İLGİLENDİRİYOR"
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, yaptığı açıklamada, Sağlık Kurumları İşletmeciliği Programının, sağlıkla ilgili bir üst öğrenim sayılması için uzun süredir mücadele verdiklerini söyledi.
Taleplerinin olumlu karşılanmasından duydukları memnuniyeti dile getiren Kahveci, yıllardır yaşanan mağduriyetin böylece son bulduğunu belirtti. Kahveci, yaklaşık 40 bin sağlık çalışanını ilgilendiren YÖK’ün bu kararının, düzenleyici kurum olan Sağlık Bakanlığı’na da gönderileceğini söyledi.
Sendika olarak kendilerinin de Sağlık Bakanlığına bir yazı yazdıklarını anlatan Kahveci, yazıda söz konusu karar gereği bu programı bitiren personelin intibaklarının yapılarak özel hizmet tazminatı ve diğer yan ödemelerinin yükseltilmesini istediklerini bildirdi.
Microsoft’un hukuk savaşı
Yahoo’yu almak isteyen Microsoft bunun için her yolu deniyor.
Microsoft’un Yahoo’yu satın almak üzere yaptığı 44.6 milyar dolarlık teklif geçtiğimiz hafta Yahoo yönetimi tarafından rakamın az olduğu öne sürülerek reddedilmişti. Bunun üzerine Microsoft uzman bir hukuk şirketiyle anlaştı ve Yahoo yönetimine karşı hukuk mücadelesine hazırlanıyor.
Amaç ise yönetim kurulunun değişmesini sağlamak. Microsoft hisse başına yaptıkları 31 dolarlık teklifin Yahoo’nun borsadaki değerinin yüzde 62 üzerinde olduğunu ileri sürerek son derece makul ve iyi olduğunu iddia ediyor. Ancak Yahoo’nun en büyük hissedarlarından Bill Miller, makul fiyatın 40 dolar olduğunu iddia ediyor.
Akşam
Microsoft’un Yahoo’yu satın almak üzere yaptığı 44.6 milyar dolarlık teklif geçtiğimiz hafta Yahoo yönetimi tarafından rakamın az olduğu öne sürülerek reddedilmişti. Bunun üzerine Microsoft uzman bir hukuk şirketiyle anlaştı ve Yahoo yönetimine karşı hukuk mücadelesine hazırlanıyor.
Amaç ise yönetim kurulunun değişmesini sağlamak. Microsoft hisse başına yaptıkları 31 dolarlık teklifin Yahoo’nun borsadaki değerinin yüzde 62 üzerinde olduğunu ileri sürerek son derece makul ve iyi olduğunu iddia ediyor. Ancak Yahoo’nun en büyük hissedarlarından Bill Miller, makul fiyatın 40 dolar olduğunu iddia ediyor.
Akşam
Ocak otomotiv satışları %33.7 arttı
Ocak otomotiv satışları %33.7 arttı
Ocak ayında otomotiv sektöründe toplam satışların geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 33.7 artışla 33,359 adet olduğunu bildirdi.
OSD'den yapılan yazılı açıklamaya göre yılın ilk ayında otomobil satışları ise 2007'nin aynı ayına göre yüzde 37.7 artarak 18,162 adete yükseldi. Buna göre İthalatın pazar payı, Ocak ayında yüzde 68 seviyesinde gerçekleşti. Açıklamada, bu yıl Ocak ayında taşıt aracı üretiminin geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 56.2 artışla 113,316 adete yükseldiği, bu üretimin yüzde 76'sını oluşturan 87,000 aracın ihraç edildiği belirtildi. Açıklamada ayrıca yılın ilk ayında otomobil üretiminin 2007'nin aynı ayına göre yüzde 51.8 artarak 61,509 adet olarak gerçekleştiği ifade edildi.
Ocak ayında otomotiv sektöründe toplam satışların geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 33.7 artışla 33,359 adet olduğunu bildirdi.
OSD'den yapılan yazılı açıklamaya göre yılın ilk ayında otomobil satışları ise 2007'nin aynı ayına göre yüzde 37.7 artarak 18,162 adete yükseldi. Buna göre İthalatın pazar payı, Ocak ayında yüzde 68 seviyesinde gerçekleşti. Açıklamada, bu yıl Ocak ayında taşıt aracı üretiminin geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 56.2 artışla 113,316 adete yükseldiği, bu üretimin yüzde 76'sını oluşturan 87,000 aracın ihraç edildiği belirtildi. Açıklamada ayrıca yılın ilk ayında otomobil üretiminin 2007'nin aynı ayına göre yüzde 51.8 artarak 61,509 adet olarak gerçekleştiği ifade edildi.
Telefonda %80 ucuza konuşun!
Telefonda %80 ucuza konuşun!
Telefon görüşmelerinizi %80 ucuzlatmak ister misiniz
Arama Bazında Operatör Seçimi (Call By Call) hizmeti veren özel telekom şirketlerinden Millenicom, 1045 servisiyle 40 ülkede yüzde 80'e varan indirimli görüşme imkanı sunuyor.
Türk Telekom altyapısı kullanılarak verilen Arama Bazında Operatör Seçimi (Call By Call) hizmetiyle, sabit telefon kullanıcıları yüzde 80'e varan indirimli görüşebiliyor. Türkiye'de Arama Bazında Operatör Seçimi hizmeti veren şirketlerden biri olan Millenicom Türkiye'nin Genel Müdürü Tuğrul Cora, sundukları 1045 hizmetiyle ABD, Kanada, Rusya ve Avrupa Birliği ülkeleri de dâhil olmak üzere 40'tan fazla ülkeyi aramanın dakikasının yalnızca 7 kuruş olduğunu hatırlatarak, telefon abonelerinin elde ettikleri indirim oranlarının bazı ülkelerle yapılan görüşmelerde yüzde 80'lere kadar ulaşabildiğini söyledi.
GSM'DE YÜZDE 40 AVANTAJ
1045 hizmetiyle Türkiye'de cep telefonu aramalarının da çok ucuza gerçekleştirildiğini ifade eden Cora, "Turkcell, Vodafone ve Avea abonelerini kullanılan mevcut tarifelere göre yüzde 40'a varan oranlarda indirimlerle aramak mümkün. Ev ve iş telefonlarından cep telefonlarına doğru yapılan aramalarda bile çok önemli indirimler sağlıyoruz. 1045'te aylık sabit ücret, bağlantı ücreti ya da herhangi bir gizli maliyet bulunmuyor ve ne kadar konuşursanız o kadar ödüyorsunuz." dedi.
ABONELİK GEREKMİYOR
1045'ten yararlanmak için sözleşme yapılması gerekmiyor. Evinde veya işyerinde Türk Telekom StandartHATT, KonuşkanHATT ve ŞirketHATT abonesi olan herkes, 1045 hizmetinden hemen yararlanmaya başlayabiliyor. HesaplıHATT ya da YazlıkHATT abonelerinin ise bu hizmetten faydalanmak için Türk Telekom'un 444 1 444 numaralı çağrı merkezine başvurarak tarife paketlerini değiştirmeleri gerekiyor.
İndirimli görüşme nasıl yapılıyor?
İndirimli görüşme yapmak için kullanılan 1045 hizmetinden yararlanmak için, arayacağınız numarayı çevirmeden hemen önce 1045 tuşlamak yeterli oluyor. Örneğin, Ankara'yı ararken 1045 0312… veya Almanya'yı ararken 1045 0049… şeklinde numara çevirmeniz gerekiyor. Ay boyunca 1045 üzerinden yaptığınız görüşmelerin toplam tutarı, takip eden ay Türk Telekom tarafından size ayrı bir fatura olarak gönderiliyor. Türk Telekom faturasını ödeyebildiğiniz bütün noktalardan 1045 hizmeti faturanızı da ödeyebiliyorsunuz. Millenicom Türkiye'nin 2007 cirosu 40 milyon ABD doları. Türkiye'deki Pazar payı ise yüzde 15.
Yeni Şafak
Telefon görüşmelerinizi %80 ucuzlatmak ister misiniz
Arama Bazında Operatör Seçimi (Call By Call) hizmeti veren özel telekom şirketlerinden Millenicom, 1045 servisiyle 40 ülkede yüzde 80'e varan indirimli görüşme imkanı sunuyor.
Türk Telekom altyapısı kullanılarak verilen Arama Bazında Operatör Seçimi (Call By Call) hizmetiyle, sabit telefon kullanıcıları yüzde 80'e varan indirimli görüşebiliyor. Türkiye'de Arama Bazında Operatör Seçimi hizmeti veren şirketlerden biri olan Millenicom Türkiye'nin Genel Müdürü Tuğrul Cora, sundukları 1045 hizmetiyle ABD, Kanada, Rusya ve Avrupa Birliği ülkeleri de dâhil olmak üzere 40'tan fazla ülkeyi aramanın dakikasının yalnızca 7 kuruş olduğunu hatırlatarak, telefon abonelerinin elde ettikleri indirim oranlarının bazı ülkelerle yapılan görüşmelerde yüzde 80'lere kadar ulaşabildiğini söyledi.
GSM'DE YÜZDE 40 AVANTAJ
1045 hizmetiyle Türkiye'de cep telefonu aramalarının da çok ucuza gerçekleştirildiğini ifade eden Cora, "Turkcell, Vodafone ve Avea abonelerini kullanılan mevcut tarifelere göre yüzde 40'a varan oranlarda indirimlerle aramak mümkün. Ev ve iş telefonlarından cep telefonlarına doğru yapılan aramalarda bile çok önemli indirimler sağlıyoruz. 1045'te aylık sabit ücret, bağlantı ücreti ya da herhangi bir gizli maliyet bulunmuyor ve ne kadar konuşursanız o kadar ödüyorsunuz." dedi.
ABONELİK GEREKMİYOR
1045'ten yararlanmak için sözleşme yapılması gerekmiyor. Evinde veya işyerinde Türk Telekom StandartHATT, KonuşkanHATT ve ŞirketHATT abonesi olan herkes, 1045 hizmetinden hemen yararlanmaya başlayabiliyor. HesaplıHATT ya da YazlıkHATT abonelerinin ise bu hizmetten faydalanmak için Türk Telekom'un 444 1 444 numaralı çağrı merkezine başvurarak tarife paketlerini değiştirmeleri gerekiyor.
İndirimli görüşme nasıl yapılıyor?
İndirimli görüşme yapmak için kullanılan 1045 hizmetinden yararlanmak için, arayacağınız numarayı çevirmeden hemen önce 1045 tuşlamak yeterli oluyor. Örneğin, Ankara'yı ararken 1045 0312… veya Almanya'yı ararken 1045 0049… şeklinde numara çevirmeniz gerekiyor. Ay boyunca 1045 üzerinden yaptığınız görüşmelerin toplam tutarı, takip eden ay Türk Telekom tarafından size ayrı bir fatura olarak gönderiliyor. Türk Telekom faturasını ödeyebildiğiniz bütün noktalardan 1045 hizmeti faturanızı da ödeyebiliyorsunuz. Millenicom Türkiye'nin 2007 cirosu 40 milyon ABD doları. Türkiye'deki Pazar payı ise yüzde 15.
Yeni Şafak
20 Şubat 2008 Çarşamba
Tofaş bin kişi işe alacak
Tofaş bin kişi işe alaca
40'ıncı yılını kutlayan Tofaş, 2008 için 360 milyon euro'luk yatırım hedefliyor.
2007'de kendi üretim rekorunu kıran şirket, bu yıl yaklaşık bin kişi işe alacakTofaş CEO'su Ali Pandır, Tofaş'ın gelecek yıl 400 bine yakın üretimle, Türkiye'de bir firmanın yapmadığı üretim rekorlarına hazırlandığını bildirdi. Ali Pandır, üretimini yaptıkları iki modeli aynı yıl içinde pazara sunma başarısını gösterdiklerini söyledi. Bursa'daki fabrikanın geçen yıl kendi üretim rekorunu kırarak 215 bin adetlik üretim gerçekleştirdiğini belirten Pandır, bu yıl üretimini de yüzde 65 oranında artırarak, yaklaşık 350-360 bin arasında gerçekleşeceğini bildirdi.
Üretim günde bin 500 adete doğru gidiyor
Pandır, şöyle konuştu: ''Gelecek yıl 400 bine yakın üretimle, Türkiye'de bir firmanın yapmadığı üretim rekorlarına hazırlanıyoruz. Fabrikamız, Mini Cargo üretimine başladığından beri üretimini sürekli artırıyor. Geçtiğimiz 2 haftada üretim günde 1.000 adedi geçti. 1.500 adede doğru yol alıyoruz. Geçen yıl üretimimizin büyük bir bölümünü ihraç ederek, 146 bin adetle rekor kırdık. Bu yıl, ihracatta adet olarak birinci olma ihtimalimiz var."
Tofaş CEO'su Ali Pandır, ''Biz markalarımızla, üretimimizle, ihracatımızla ve satışlarımızla büyüyoruz ve bu büyümemiz durmayacak'' dedi. Fiat'taki yaşanan değişime de dikkat çeken Pandır, yeni yönetim, yeni fikirler sayesinde Fiat'ın bir anda dünyanın en başarılı firmalarından biri haline geldiğini, başarının altındaki temel unsurun da inovasyon ve farklılık yaratmak olduğunu vurguladı.
Türkiye'deki otomotiv sanayi hakkında da bilgi veren Pandır, sektörün yıllık 1 milyon 200 bin adedi aşan üretimle ihracat şampiyonu olduğunu hatırlattı. Üretim rakamlarına bakıldığında Türkiye'nin otomobil üretiminde önemli bir başarı yakaladığına dikkati çeken Pandır, ''Türkiye 2010 yılında dünya araç üretiminde ilk 10'a girme yolunda emin adımlarla ilerlemekte'' dedi.
TOFAŞ'ın da tarihinde önemli yıllardan birini geride bıraktığını, Linea ve MiniCargo projelerini devreye alarak üretimini önemli oranlarda artırma başarı gösterdiğini dile getiren Pandır, iki projeyle birlikte TOFAŞ'ın kalite açısından da önemli bir noktaya geldiğini söyledi. Geçen yıl 2007-2009 yılları arasında toplam yatırımlarının 870 milyon avro civarında olacağını belirttiklerini anımsatan Pandır, ''2008, hem bu yatırımlara devam edeceğimiz hem de yepyeni modelleri piyasaya çıkaracağımız bir yıl olacak'' dedi.
Tofaş'ın 2008 AR-GE bütçesi 230 Milyon YTL
TOFAŞ'ın gelişmiş Ar-Ge teknolojisiyle, Fiat'ın en fazla üretim kapasitesine sahip olan tesislerinden biri olduğunu belirten Pandır, şu an Ar-Ge'de 300'ü aşkın kişinin çalıştığını, 2007 yılını 173 milyon YTL ile kapatan Ar-Ge'nin 2008 ön görülen bütçesinin ise yaklaşık 230 milyon YTL civarında olduğunu bildirdi.
Çalışanlardan 36 bin öneri
Ali Pandır, istihdam konusunda geçen yıl rekor kırdıklarını belirterek, 2007'de 2 bin 700 çalışanı işe alarak 8 bin kişilik dev bir aile olduklarını kaydetti. Buna 2008 yılında da devam edeceklerini bildiren Pandır, ilave alımlarla 9 bine yaklaşmayı planladıklarını söyledi. TOFAŞ'ın sürekli iyileştirme faaliyetleri yaptığını hatırlatan Pandır, çalışanlarından toplam 36 bin öneri aldıklarını, iyileştirmelerle yaklaşık 8 milyon avroluk tasarruf sağlandığını aktardı.
TOFAŞ şemsiyesi altındaki 5 markaya finansal çözümler üretmek için kurulan Koç Fiat Kredi'nin 2007'de önemli bir başarı gösterdiğini belirten Pandır, 2007 yılının ikinci yarısında TOFAŞ'ın kredili satışlarının yaklaşık 50'sinin Koç Fiat Kredi tarafından karşılandığını, bu yıl daha yüksek bir penetrasyon oranı hedeflediklerini vurguladı. Ali Pandır, TOFAŞ'ın bu yıl 40. yılını kutladığını hatırlatarak, bu yılki sloganlarını "büyümeyi yönetmek" olarak belirlediklerini söyledi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Pandır, halka açık bir şirket olmaları nedeniyle ciro ve kar hedeflerine ilişkin bilgi veremeyeceklerini dile getirdi. Pandır, üretim ve ihracat rekoru kırma hedeflerine ilişkin bir soru üzerine de rakiplerinin hedeflerini bilmediklerini, ancak bu alanlarda rekor kırabileceklerini ifade etti. Fiat'ın toplam 2 milyon adetlik üretiminde TOFAŞ'ın önemli bir yeri olduğunu dile getiren Pandır, bunun kendileri açısından memnuniyet verici olduğunu söyledi. Ali Pandır, dün hava şartları nedeniyle üretimde yaşanan aksamaya ilişkin olarak ise, böyle durumlarda günlük kısa duruşların olabileceğini, bu aksamanın yıl sonu üretim hedeflerine etkisinin olmayacağını kaydetti.
TOFAŞ'tan yapılan basın açıklamasında ise, Tofaş'ın 2007'de kendi rekorunu kırdığı ve yıl sonunda 215 bin adete ulaştığı belirtildi.
Tofaş’ın 2007’deki kapasite kullanımının bir önceki yıla göre yüzde 14 artarak yüzde 85’e ulaştığını belirten açıklamada, Pandır, MiniCargo projesinin devreye girmesi ile geçtiğimiz Aralık ayında yüzde 100 kapasiteye ulaştıklarını vurguladı.
“2008’de 360 milyon Euro yatırım yapacağız”
Ali Pandır, 2008 yılında 360 milyon Euro yatırım yapılacağını ve yeni üretimlerin tam kapasite devreye girmesiyle Tofaş’ın yüzde 70’i aşan ihracatı, 400 bin adet üretim kapasiteli bir şirket olacağını aktardı. 2008’in hem yatırımlara devam edileceği hem de yepyeni modellerin piyasaya çıkaracağı bir sene olacağını belirten Pandır; “Bu yeni modeller ile birlikte 2008 yılında hedefimiz, iç pazarda 5 markamız ile %15 büyümek” diye konuştu.
Fiat, 2007’de hem binek hem de hafif ticari araçlarda pazar payını artıran tek marka
2007 yılında 40 bin 500 hafif ticari araç, 36 bin 500 binek otomobil satışı gerçekleştiren Fiat, geçtiğimiz yıl hem binek hem de hafif ticari araçlarda pazar payını artıran tek marka olmayı başardı.
• Fiat’ın binek otomobillerdeki pazar payı 1.4 puan artarak yüzde 8.8’den 10.2’ye çıktı.
• Fiat’ın ticari araçlardaki payı 1.2 puan artarak yüzde 15.9’dan 17.1’e yükseldi.
• Fiat’ın toplam pazar payı 2006’ya göre 1.5 puan artışla 13.1 oldu.
• 2008 yılında Fiat Bravo, Fiat 500, Fiat Fiorino Combi yollara çıkacak.
Lancia ve Alfa Romeo yeni müşteri kitleleri edindi
100 yıllık bir geçmişe sahip olan İtalya’nın en sıra dışı markası Lancia’nın, Mayıs ayında lansmanı yapılarak Tofaş bünyesindeki 5’inci marka oldu.
• 2007’de 147 Blackline ve Collezione, 159 Station Wagon, Alfa Romeo 147 Q2 ve GT Q2 ile en iyi coupe ödülünü alan Alfa Romeo Spider yollara çıktı.
• Bi-colore özelliğine sahip Lancia Ypsilon, Mayıs 2007’de yollara çıktı.
• 2008 ikinci yarısında Lancia Delta yollara çıkacak.
Ferrari ve Maserati hedeflerini tutturdu
2005 yılından bu yana Tofaş bünyesindeki FerMas tarafından distribütörlüğü yapılan Ferrari ve Maserati toplam ulaştıkları 57 adetlik satış rakamı ile 2007 hedeflerini gerçekleştirdi.
• 2007’de Türkiye pazarına Maserati Quattroporte Automatica ve Yeni Maserati GranTurismo sunuldu.
• 2008’de Ferrari Scuderia 430 yollara çıkacak.
40'ıncı yılını kutlayan Tofaş, 2008 için 360 milyon euro'luk yatırım hedefliyor.
2007'de kendi üretim rekorunu kıran şirket, bu yıl yaklaşık bin kişi işe alacakTofaş CEO'su Ali Pandır, Tofaş'ın gelecek yıl 400 bine yakın üretimle, Türkiye'de bir firmanın yapmadığı üretim rekorlarına hazırlandığını bildirdi. Ali Pandır, üretimini yaptıkları iki modeli aynı yıl içinde pazara sunma başarısını gösterdiklerini söyledi. Bursa'daki fabrikanın geçen yıl kendi üretim rekorunu kırarak 215 bin adetlik üretim gerçekleştirdiğini belirten Pandır, bu yıl üretimini de yüzde 65 oranında artırarak, yaklaşık 350-360 bin arasında gerçekleşeceğini bildirdi.
Üretim günde bin 500 adete doğru gidiyor
Pandır, şöyle konuştu: ''Gelecek yıl 400 bine yakın üretimle, Türkiye'de bir firmanın yapmadığı üretim rekorlarına hazırlanıyoruz. Fabrikamız, Mini Cargo üretimine başladığından beri üretimini sürekli artırıyor. Geçtiğimiz 2 haftada üretim günde 1.000 adedi geçti. 1.500 adede doğru yol alıyoruz. Geçen yıl üretimimizin büyük bir bölümünü ihraç ederek, 146 bin adetle rekor kırdık. Bu yıl, ihracatta adet olarak birinci olma ihtimalimiz var."
Tofaş CEO'su Ali Pandır, ''Biz markalarımızla, üretimimizle, ihracatımızla ve satışlarımızla büyüyoruz ve bu büyümemiz durmayacak'' dedi. Fiat'taki yaşanan değişime de dikkat çeken Pandır, yeni yönetim, yeni fikirler sayesinde Fiat'ın bir anda dünyanın en başarılı firmalarından biri haline geldiğini, başarının altındaki temel unsurun da inovasyon ve farklılık yaratmak olduğunu vurguladı.
Türkiye'deki otomotiv sanayi hakkında da bilgi veren Pandır, sektörün yıllık 1 milyon 200 bin adedi aşan üretimle ihracat şampiyonu olduğunu hatırlattı. Üretim rakamlarına bakıldığında Türkiye'nin otomobil üretiminde önemli bir başarı yakaladığına dikkati çeken Pandır, ''Türkiye 2010 yılında dünya araç üretiminde ilk 10'a girme yolunda emin adımlarla ilerlemekte'' dedi.
TOFAŞ'ın da tarihinde önemli yıllardan birini geride bıraktığını, Linea ve MiniCargo projelerini devreye alarak üretimini önemli oranlarda artırma başarı gösterdiğini dile getiren Pandır, iki projeyle birlikte TOFAŞ'ın kalite açısından da önemli bir noktaya geldiğini söyledi. Geçen yıl 2007-2009 yılları arasında toplam yatırımlarının 870 milyon avro civarında olacağını belirttiklerini anımsatan Pandır, ''2008, hem bu yatırımlara devam edeceğimiz hem de yepyeni modelleri piyasaya çıkaracağımız bir yıl olacak'' dedi.
Tofaş'ın 2008 AR-GE bütçesi 230 Milyon YTL
TOFAŞ'ın gelişmiş Ar-Ge teknolojisiyle, Fiat'ın en fazla üretim kapasitesine sahip olan tesislerinden biri olduğunu belirten Pandır, şu an Ar-Ge'de 300'ü aşkın kişinin çalıştığını, 2007 yılını 173 milyon YTL ile kapatan Ar-Ge'nin 2008 ön görülen bütçesinin ise yaklaşık 230 milyon YTL civarında olduğunu bildirdi.
Çalışanlardan 36 bin öneri
Ali Pandır, istihdam konusunda geçen yıl rekor kırdıklarını belirterek, 2007'de 2 bin 700 çalışanı işe alarak 8 bin kişilik dev bir aile olduklarını kaydetti. Buna 2008 yılında da devam edeceklerini bildiren Pandır, ilave alımlarla 9 bine yaklaşmayı planladıklarını söyledi. TOFAŞ'ın sürekli iyileştirme faaliyetleri yaptığını hatırlatan Pandır, çalışanlarından toplam 36 bin öneri aldıklarını, iyileştirmelerle yaklaşık 8 milyon avroluk tasarruf sağlandığını aktardı.
TOFAŞ şemsiyesi altındaki 5 markaya finansal çözümler üretmek için kurulan Koç Fiat Kredi'nin 2007'de önemli bir başarı gösterdiğini belirten Pandır, 2007 yılının ikinci yarısında TOFAŞ'ın kredili satışlarının yaklaşık 50'sinin Koç Fiat Kredi tarafından karşılandığını, bu yıl daha yüksek bir penetrasyon oranı hedeflediklerini vurguladı. Ali Pandır, TOFAŞ'ın bu yıl 40. yılını kutladığını hatırlatarak, bu yılki sloganlarını "büyümeyi yönetmek" olarak belirlediklerini söyledi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Pandır, halka açık bir şirket olmaları nedeniyle ciro ve kar hedeflerine ilişkin bilgi veremeyeceklerini dile getirdi. Pandır, üretim ve ihracat rekoru kırma hedeflerine ilişkin bir soru üzerine de rakiplerinin hedeflerini bilmediklerini, ancak bu alanlarda rekor kırabileceklerini ifade etti. Fiat'ın toplam 2 milyon adetlik üretiminde TOFAŞ'ın önemli bir yeri olduğunu dile getiren Pandır, bunun kendileri açısından memnuniyet verici olduğunu söyledi. Ali Pandır, dün hava şartları nedeniyle üretimde yaşanan aksamaya ilişkin olarak ise, böyle durumlarda günlük kısa duruşların olabileceğini, bu aksamanın yıl sonu üretim hedeflerine etkisinin olmayacağını kaydetti.
TOFAŞ'tan yapılan basın açıklamasında ise, Tofaş'ın 2007'de kendi rekorunu kırdığı ve yıl sonunda 215 bin adete ulaştığı belirtildi.
Tofaş’ın 2007’deki kapasite kullanımının bir önceki yıla göre yüzde 14 artarak yüzde 85’e ulaştığını belirten açıklamada, Pandır, MiniCargo projesinin devreye girmesi ile geçtiğimiz Aralık ayında yüzde 100 kapasiteye ulaştıklarını vurguladı.
“2008’de 360 milyon Euro yatırım yapacağız”
Ali Pandır, 2008 yılında 360 milyon Euro yatırım yapılacağını ve yeni üretimlerin tam kapasite devreye girmesiyle Tofaş’ın yüzde 70’i aşan ihracatı, 400 bin adet üretim kapasiteli bir şirket olacağını aktardı. 2008’in hem yatırımlara devam edileceği hem de yepyeni modellerin piyasaya çıkaracağı bir sene olacağını belirten Pandır; “Bu yeni modeller ile birlikte 2008 yılında hedefimiz, iç pazarda 5 markamız ile %15 büyümek” diye konuştu.
Fiat, 2007’de hem binek hem de hafif ticari araçlarda pazar payını artıran tek marka
2007 yılında 40 bin 500 hafif ticari araç, 36 bin 500 binek otomobil satışı gerçekleştiren Fiat, geçtiğimiz yıl hem binek hem de hafif ticari araçlarda pazar payını artıran tek marka olmayı başardı.
• Fiat’ın binek otomobillerdeki pazar payı 1.4 puan artarak yüzde 8.8’den 10.2’ye çıktı.
• Fiat’ın ticari araçlardaki payı 1.2 puan artarak yüzde 15.9’dan 17.1’e yükseldi.
• Fiat’ın toplam pazar payı 2006’ya göre 1.5 puan artışla 13.1 oldu.
• 2008 yılında Fiat Bravo, Fiat 500, Fiat Fiorino Combi yollara çıkacak.
Lancia ve Alfa Romeo yeni müşteri kitleleri edindi
100 yıllık bir geçmişe sahip olan İtalya’nın en sıra dışı markası Lancia’nın, Mayıs ayında lansmanı yapılarak Tofaş bünyesindeki 5’inci marka oldu.
• 2007’de 147 Blackline ve Collezione, 159 Station Wagon, Alfa Romeo 147 Q2 ve GT Q2 ile en iyi coupe ödülünü alan Alfa Romeo Spider yollara çıktı.
• Bi-colore özelliğine sahip Lancia Ypsilon, Mayıs 2007’de yollara çıktı.
• 2008 ikinci yarısında Lancia Delta yollara çıkacak.
Ferrari ve Maserati hedeflerini tutturdu
2005 yılından bu yana Tofaş bünyesindeki FerMas tarafından distribütörlüğü yapılan Ferrari ve Maserati toplam ulaştıkları 57 adetlik satış rakamı ile 2007 hedeflerini gerçekleştirdi.
• 2007’de Türkiye pazarına Maserati Quattroporte Automatica ve Yeni Maserati GranTurismo sunuldu.
• 2008’de Ferrari Scuderia 430 yollara çıkacak.
Otomobil alacaklar dikkat!
Otomobil alacaklar dikkat!
Otomotiv sektörü 2008 yılına birbirinden cazip kampanyalarla girdi.
Şubat ayında şirketler nakit indirimin yanı sıra müşterilerine çeşitli finansman olanakları da sağlıyor.
Müşterileri için peşin indirim kampanyası düzenleyen Hyundai, kampanya dahilinde binek otomobillerde modele göre 2 bin 300 ile 5 bin YTL arasında, hafif ticari araçlarda da bin 800 ile 8 bin 50 YTL arasında değişen oranlarda indirim uyguluyor.
Ayrıca Hyundai'nin Coupe, Sonata, Tucson ve Santa Fe modellerini satın alanlara, 2 bin YTL değerinde seyahat çeki de hediye ediliyor.
Volkswagen Binek Araç ise 2007'nin sonuna kadar süren kampanyasını yeniledi.
Yeni TSI motor seçeneklerinin de yer aldığı model yelpazesinde VW, yüzde 10,5'e varan indirimlerle müşteriler için VW otomobil sahibi olma imkanı sağlıyor.
VW Polo, Jetta, Passat, Passat Variant ve Eos gibi modellerin dahil olduğu kampanya kapsamında, model bazında indirimlerin yanı sıra bin 170 YTL'ye varan takas desteği, 60 aya kadar vade ve yüzde 1,39'luk kredi faiz oranı da sunuluyor.
Yeni açıklanan kampanya kapsamında VW Polo modeli yüzde 9'a varan indirimler ve 24 bin 970 YTL'den başlayan fiyatlarla, VW Golf modeli yüzde 10,5'e varan indirimler ve 32 bin 650 YTL'den başlayan fiyatlarla, VW Passat Sedan modeli ise yüzde 10'a varan indirimlerle 44 bin 630 YTL'den başlayan kampanyalı anahtar teslim satış fiyatlarıyla sunuluyor.
FORD'DAN OTOMOBİLDE 4 BİN 400 YTL'YE VARAN İNDİRİM
Ford ise otomobillerde 4 bin 400 YTL'ye varan indirimler sunuyor.Ford Connect ve Fiesta Van'larda yüzde 7, Ranger'larda yüzde 6, Transit'lerde yüzde 6'ya varan indirimler uygulayan Ford, Fordfinans ile Mondeo'larda 20 bin YTL için 24 ay vadede yüzde 0,90 faiz oranıyla kredi imkanı tanıyor.
ALFA ROMEO
Alfa Romeo otomobillerde ise Ocak fiyatları Şubat'ta da geçerli olacak. Alfa 147 özel serileri Blackline ve Collezione'de 500 avro indirim, 159'larda bin avro nakit indirimi uygulanıyor.
FİAT
Fiat ise 2007 model Sedici'ler için 8 bin YTL nakit indirim imkanı sunarken, 2008 modeller için 5 bin YTL nakit indirimi uyguluyor.
Fiat ayrıca, Fiat Finans'tan 10 bin YTL kredi alan müşterilerine 12 ay vadede faiz uygulamıyor. Linea modeller için 10 bin YTL kredide 12 ay
vadeli yüzde 0 olarak uygulanan faiz imkanı, 15 bin YTL için uygulanmaya başladı. Turbo versiyonlar için takas indirimi 2 bin YTL'den 3 bin YTL'ye çıktı.
SEAT
Seat ise 2007 yılının sonunda düzenlediği ve peşin alımlarda 6 bin YTL'ye varan avantajlar sunan satış kampanyasına bu yıl da devam ediyor. Kampanya kapsamında indirimli fiyatlar üzerinden VDF desteğiyle 10 bin YTL için yüzde 1,49'dan başlayan kredi faiz oranları ve 60 aya varan vade seçenekleri avantajları da yer alıyor.
Kampanya kapsamında Seat Ibiza modeli 23 bin 610 YTL, Seat Cordoba modeli ise 24 bin 130 YTL'den başlayan peşin indirimli anahtar teslim
liste fiyatlarıyla satışa sunuluyor. Markanın kompakt sınıftaki temsilcisi Leon'un Reference donanım seviyesine sahip versiyonu 30 bin
900 YTL, Seat'ın MPV sınıfındaki yeni modeli Altea XL ise 35 bin 200 YTL'den satışa sunuluyor.
TOYOTA
Toyota ise Verso modellerinde 3 bin YTL'ye varan takas indirimi sunuyor. Corolla Verso 1,6 Comfort modelinde bin 500 YTL, 1,6 Elegant modelinde 3 bin YTL takas indirimi uygulayan Toyota, Yaris 1,0 litre modellerinde bin 700 YTL, diğer Yaris modellerinde bin YTL fiyat avantajlı fiyat imkanı sunuyor. Toyota'nın RAV4 modellerinde ise 6 yıl sınırsız kilometre garanti veriliyor.
Otomotiv sektörü 2008 yılına birbirinden cazip kampanyalarla girdi.
Şubat ayında şirketler nakit indirimin yanı sıra müşterilerine çeşitli finansman olanakları da sağlıyor.
Müşterileri için peşin indirim kampanyası düzenleyen Hyundai, kampanya dahilinde binek otomobillerde modele göre 2 bin 300 ile 5 bin YTL arasında, hafif ticari araçlarda da bin 800 ile 8 bin 50 YTL arasında değişen oranlarda indirim uyguluyor.
Ayrıca Hyundai'nin Coupe, Sonata, Tucson ve Santa Fe modellerini satın alanlara, 2 bin YTL değerinde seyahat çeki de hediye ediliyor.
Volkswagen Binek Araç ise 2007'nin sonuna kadar süren kampanyasını yeniledi.
Yeni TSI motor seçeneklerinin de yer aldığı model yelpazesinde VW, yüzde 10,5'e varan indirimlerle müşteriler için VW otomobil sahibi olma imkanı sağlıyor.
VW Polo, Jetta, Passat, Passat Variant ve Eos gibi modellerin dahil olduğu kampanya kapsamında, model bazında indirimlerin yanı sıra bin 170 YTL'ye varan takas desteği, 60 aya kadar vade ve yüzde 1,39'luk kredi faiz oranı da sunuluyor.
Yeni açıklanan kampanya kapsamında VW Polo modeli yüzde 9'a varan indirimler ve 24 bin 970 YTL'den başlayan fiyatlarla, VW Golf modeli yüzde 10,5'e varan indirimler ve 32 bin 650 YTL'den başlayan fiyatlarla, VW Passat Sedan modeli ise yüzde 10'a varan indirimlerle 44 bin 630 YTL'den başlayan kampanyalı anahtar teslim satış fiyatlarıyla sunuluyor.
FORD'DAN OTOMOBİLDE 4 BİN 400 YTL'YE VARAN İNDİRİM
Ford ise otomobillerde 4 bin 400 YTL'ye varan indirimler sunuyor.Ford Connect ve Fiesta Van'larda yüzde 7, Ranger'larda yüzde 6, Transit'lerde yüzde 6'ya varan indirimler uygulayan Ford, Fordfinans ile Mondeo'larda 20 bin YTL için 24 ay vadede yüzde 0,90 faiz oranıyla kredi imkanı tanıyor.
ALFA ROMEO
Alfa Romeo otomobillerde ise Ocak fiyatları Şubat'ta da geçerli olacak. Alfa 147 özel serileri Blackline ve Collezione'de 500 avro indirim, 159'larda bin avro nakit indirimi uygulanıyor.
FİAT
Fiat ise 2007 model Sedici'ler için 8 bin YTL nakit indirim imkanı sunarken, 2008 modeller için 5 bin YTL nakit indirimi uyguluyor.
Fiat ayrıca, Fiat Finans'tan 10 bin YTL kredi alan müşterilerine 12 ay vadede faiz uygulamıyor. Linea modeller için 10 bin YTL kredide 12 ay
vadeli yüzde 0 olarak uygulanan faiz imkanı, 15 bin YTL için uygulanmaya başladı. Turbo versiyonlar için takas indirimi 2 bin YTL'den 3 bin YTL'ye çıktı.
SEAT
Seat ise 2007 yılının sonunda düzenlediği ve peşin alımlarda 6 bin YTL'ye varan avantajlar sunan satış kampanyasına bu yıl da devam ediyor. Kampanya kapsamında indirimli fiyatlar üzerinden VDF desteğiyle 10 bin YTL için yüzde 1,49'dan başlayan kredi faiz oranları ve 60 aya varan vade seçenekleri avantajları da yer alıyor.
Kampanya kapsamında Seat Ibiza modeli 23 bin 610 YTL, Seat Cordoba modeli ise 24 bin 130 YTL'den başlayan peşin indirimli anahtar teslim
liste fiyatlarıyla satışa sunuluyor. Markanın kompakt sınıftaki temsilcisi Leon'un Reference donanım seviyesine sahip versiyonu 30 bin
900 YTL, Seat'ın MPV sınıfındaki yeni modeli Altea XL ise 35 bin 200 YTL'den satışa sunuluyor.
TOYOTA
Toyota ise Verso modellerinde 3 bin YTL'ye varan takas indirimi sunuyor. Corolla Verso 1,6 Comfort modelinde bin 500 YTL, 1,6 Elegant modelinde 3 bin YTL takas indirimi uygulayan Toyota, Yaris 1,0 litre modellerinde bin 700 YTL, diğer Yaris modellerinde bin YTL fiyat avantajlı fiyat imkanı sunuyor. Toyota'nın RAV4 modellerinde ise 6 yıl sınırsız kilometre garanti veriliyor.
Dudaktan Kalbe 25. Bölüm izle - Dudaktan Kalbe dizisi
Dudaktan Kalbe 25. Bölüm izle - Dudaktan Kalbe dizisi 25.Bölüm izle
Sürücü kursları fiyatlarını düşürdü
Sürücü kursları fiyatlarını düşürdü
Ard arda açılan kurslar rekabeti kızıştırdı, tüketici karlı çıktı...
Özellikle kış aylarında müşteri sayısı azalan sürücü kursları, çok fazla kurs açılmasının da etkisiyle sert rekabet ortamı nedeniyle indirimde zirve yaptı. Halen Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği tarifede kurs ücreti 540 YTL olarak görünüyor. Ancak halen en pahalı kurs ücreti resmi tarifenin yüzde 30 altında uygulanıyor.
2 BİN 400 KURS VAR
Hatta resmi tarifenin yüzde 60 altında ücret uygulayan kurslar da var. Müşteri kapmak isteyen sürücü kurslarında ücretler 250 YTL’ye kadar düşmüş durumda. Örneğin İstanbul Kadıköy’de bir ay öncesine kadar kurs ücreti 270 YTL iken toplantı yapan kurslar artık zarar ettikleri gerekçesiyle ücreti, 4 yıl önce uyguladıkları rakama yani 400 YTL’ye çektiler. Ancak İstanbul’da ilçeler arasında da kurs ücreti çok farkediyor. Bahçelievler’deki Obje Sürücü Kursu ücreti özel kampanyada 250 YTL’ye kadar indirdi. Sultanbeyli’deki Altınay Sürücü Kursu ise peşinde ücreti 270 YTL’ye indirdi. Kurs 350 YTL’ye dört taksit yapıyor. Ancak 35 YTL’lik sınav ücreti, 15 YTL’lik direksiyon sınavı ücreti ve 250 YTL’lik trafik tescil sürücü belgesi bu rakamın içerisinde yer almıyor. Her yıl 6 bine yakın kişinin trafik kazalarında hayatını kaybettiği Türkiye’de kurs sayısına sınırlama getirilmemesi, kalitenin de düşmesine neden oluyor. Kurs standartları sadece kağıt üzerinde kalıyor. Halen sürücü kursu sayısı İstanbul’da 530, Türkiye genelinde ise 2 bin 400. Oysa Avrupa başkentlerinde bu sayı 5’i geçmiyor.
"Kalite ilkelerine uyarsak ehliyet ücreti en az 1000 YTL’ye yükselir"
Marmara ve Trakya Bölgesi Sürücü Kursları Federasyonu Başkanı Mustafa Çetin, kurs sayısı arttıkça kalitenin düştüğünü söyledi. Eğitimle ilgili standartları düşürmemek gerektiğini kaydeden Çetin ‘AB standardında kurs verilmesi halinde devlete ödenen rakamlar hariç sadece kurs ücretinin en az bin YTL olması gerekiyor. Ancak 180-200 YTL’ye kadar ücretler düşürülüyor. Kağıt üzerinde eğitim verilmiş gibi görünüyor. Denetimler çok iyi yapılmalı. Örneğin 20 saat direksiyon gerekiyor. Ama direksiyonun bir saatinin maliyeti 25 YTL. Yani uygulanmıyor. Uygulansa sadece direksiyona 500 YTL istenmesi gerekir’ diye konuştu.
Bu standartlar sözde kaldı
Sürücü belgeleri 3 yıl içinde değiştirilecek. Sürücü belgesi almaya hak kazananlara, stajyer sürücü belgesi verilecek. Stajyer sürücü belgesi 2 yıl geçerli olacak. Bu süre içerisinde 2 kez kırmızı ışık kuralını, 2 kez de hız sınırlarını aşan, 60 ceza puanını dolduranın belgesi geri alınacak.
Sürücü belgesi sahipleri 60 yaşa kadar 10 yılda bir, 60-65 yaş arası bir kez ve 65 yaşından sonra ise 3 yılda bir ehliyetlerini değiştirecekler.
Star
Ard arda açılan kurslar rekabeti kızıştırdı, tüketici karlı çıktı...
Özellikle kış aylarında müşteri sayısı azalan sürücü kursları, çok fazla kurs açılmasının da etkisiyle sert rekabet ortamı nedeniyle indirimde zirve yaptı. Halen Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği tarifede kurs ücreti 540 YTL olarak görünüyor. Ancak halen en pahalı kurs ücreti resmi tarifenin yüzde 30 altında uygulanıyor.
2 BİN 400 KURS VAR
Hatta resmi tarifenin yüzde 60 altında ücret uygulayan kurslar da var. Müşteri kapmak isteyen sürücü kurslarında ücretler 250 YTL’ye kadar düşmüş durumda. Örneğin İstanbul Kadıköy’de bir ay öncesine kadar kurs ücreti 270 YTL iken toplantı yapan kurslar artık zarar ettikleri gerekçesiyle ücreti, 4 yıl önce uyguladıkları rakama yani 400 YTL’ye çektiler. Ancak İstanbul’da ilçeler arasında da kurs ücreti çok farkediyor. Bahçelievler’deki Obje Sürücü Kursu ücreti özel kampanyada 250 YTL’ye kadar indirdi. Sultanbeyli’deki Altınay Sürücü Kursu ise peşinde ücreti 270 YTL’ye indirdi. Kurs 350 YTL’ye dört taksit yapıyor. Ancak 35 YTL’lik sınav ücreti, 15 YTL’lik direksiyon sınavı ücreti ve 250 YTL’lik trafik tescil sürücü belgesi bu rakamın içerisinde yer almıyor. Her yıl 6 bine yakın kişinin trafik kazalarında hayatını kaybettiği Türkiye’de kurs sayısına sınırlama getirilmemesi, kalitenin de düşmesine neden oluyor. Kurs standartları sadece kağıt üzerinde kalıyor. Halen sürücü kursu sayısı İstanbul’da 530, Türkiye genelinde ise 2 bin 400. Oysa Avrupa başkentlerinde bu sayı 5’i geçmiyor.
"Kalite ilkelerine uyarsak ehliyet ücreti en az 1000 YTL’ye yükselir"
Marmara ve Trakya Bölgesi Sürücü Kursları Federasyonu Başkanı Mustafa Çetin, kurs sayısı arttıkça kalitenin düştüğünü söyledi. Eğitimle ilgili standartları düşürmemek gerektiğini kaydeden Çetin ‘AB standardında kurs verilmesi halinde devlete ödenen rakamlar hariç sadece kurs ücretinin en az bin YTL olması gerekiyor. Ancak 180-200 YTL’ye kadar ücretler düşürülüyor. Kağıt üzerinde eğitim verilmiş gibi görünüyor. Denetimler çok iyi yapılmalı. Örneğin 20 saat direksiyon gerekiyor. Ama direksiyonun bir saatinin maliyeti 25 YTL. Yani uygulanmıyor. Uygulansa sadece direksiyona 500 YTL istenmesi gerekir’ diye konuştu.
Bu standartlar sözde kaldı
Sürücü belgeleri 3 yıl içinde değiştirilecek. Sürücü belgesi almaya hak kazananlara, stajyer sürücü belgesi verilecek. Stajyer sürücü belgesi 2 yıl geçerli olacak. Bu süre içerisinde 2 kez kırmızı ışık kuralını, 2 kez de hız sınırlarını aşan, 60 ceza puanını dolduranın belgesi geri alınacak.
Sürücü belgesi sahipleri 60 yaşa kadar 10 yılda bir, 60-65 yaş arası bir kez ve 65 yaşından sonra ise 3 yılda bir ehliyetlerini değiştirecekler.
Star
Kurtlar Vadisi Pusu 27.Bölüm izle Fragmanı indirmeden
Kurtlar Vadisi Pusu 27.Bölüm izle Fragmanı indirmeden
TOKİ hakkında müthiş iddia !
TOKİ hakkında müthiş iddia !
Türkiye Müteahhitler Birliği'nden TOKİ hakkında şok iddia.
Bir günlük belgeyle TOKİ'den iş alan müteahitler olduğunu belirten Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, "Tanrı onların yaptığı denetimsiz binalarda oturanları korusun" dedi.
Bir günlük belgeyle TOKİ'den iş alan müteahitler olduğunu belirten Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, "Tanrı onların yaptığı denetimsiz binalarda oturanları korusun" dedi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar'ı ve siyasetçileri eleştiri yağmuruna tuttu. TMB tarafından İstanbul'da düzenlenen toplantıya konuk konuşmacı olarak davet edilen TOKİ Başkanı Bayraktar'ı kürsüye davet etmeden önce, müteahhitlerin sorunlarını anlatan Erdal Eren, belge kiralayarak bir günde müteahhit olanların TOKİ'den iş aldığını söyledi. Eren şöyle konuştu:
"Bazı kişiler bir yönetme veya denetim belgesi kiralayarak bir günde müteahhit oluyor ve 'işi alayım sonrası Allah kerim' diyerek malzeme maliyetinin bile altında fiyatlara TOKİ'den ihale kazanıyor. Tanrı onların yaptıkları denetimsiz yapılarda oturanları korusun. Öte yandan TOKİ'ye iş yapan müteahhitlerin TOKİ tarafından batırıldığına ilişkin şikayetler geliyor" dedi.
'Yasayı sulandırdılar'
Taksi şoförü olmak için bile diploma ve sınav gerektiğini vurgulayan Erdal Eren, şöyle konuştu:
"Binlerce kişinin hayatı, ilkokul mezunu bile olmadan 9-10 katlı apartman inşa eden müteahhitlerin insafına terkedilmiş durumda. Depremlerde binlerce canımızı kaybediyoruz. Yetkililerimiz olup bitenleri seyretmekle yetiniyor. Etkin bir denetim mekanizması oluşturacakları yerde, orijinal hali doğru yorumlanmış olan Kamu İhale Yasası'nı da sulandırıp, yozlaştırdılar. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan denetim ve yönetme belgelerinin iş bitirme belgesinin önüne geçirilmesi uygulaması ihale yasasının hepten yozlaşmasına neden oldu."
Kalitesizliğin plan yapanlardan planları yüzlerce kez değiştirenlere, ihale düzenleyenlerden müteahhitlere kadar birçok kesim için geçerli olduğunu belirten Eren, büyük depremlerin üstünden 9 yıl geçmesine karşın hiçbir önlem alınmadığını söyledi.
'Kalfa olmayan müteahhit oluyor'
Milliyet'in haberine göre, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye'de kalfa, usta olamayanların müteahhit olup mesleğin kimyasını bozduklarını kaydetti. Bayraktar, "Müteahhitlik sektörünün maalesef Türkiye'de imajı bozuk. Bu mesleğin saygın hale getirmek için el birliği içinde daha çok gayret etmeliyiz" dedi.
TOKİ'nin konut üretimine devam edeceğini belirten Bayraktar, şöyle konuştu: "İhtiyacı olanların konut alma gücü yokken, özel sektör de Doğu'ya gitmiyorken bu işi bir müddet daha yapacağız. Bazı müteahhitler bizi, konut satamadıkları için eleştiriyorlar. Herkesin yapabileceği işlerde kâr marjları aşağı çekilmediği sürece iş yapmak zordur."
Bayraktar, 400 civarında müteahhitle çalıştıklarını, bunlardan bazılarına iş vermemeye çalıştıklarını ifade ederek, "12 veya 13 müteahhitlik firmasının işini feshettik. Feshettiğimiz müteahhitler, en çok yardımı yaptığımız arkadaşlar" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Zemin İnceleme Müdürü Mahmut Baş, TMB Başkanı Eren'in plan tadilatları konusundaki eleştirilerine yanıt verdi. Baş, "Plan tadilatı müteahitlerin talebi üzerine yapılıyor. İçinde bulunduğumuz bina da plan tadilatıyla yapıldı. Deprem konusunda yaptığımız çalışmalar ise müdürlüğümüzün internet sitesinden takip edilebilir" dedi.
Hürriyet
Türkiye Müteahhitler Birliği'nden TOKİ hakkında şok iddia.
Bir günlük belgeyle TOKİ'den iş alan müteahitler olduğunu belirten Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, "Tanrı onların yaptığı denetimsiz binalarda oturanları korusun" dedi.
Bir günlük belgeyle TOKİ'den iş alan müteahitler olduğunu belirten Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, "Tanrı onların yaptığı denetimsiz binalarda oturanları korusun" dedi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar'ı ve siyasetçileri eleştiri yağmuruna tuttu. TMB tarafından İstanbul'da düzenlenen toplantıya konuk konuşmacı olarak davet edilen TOKİ Başkanı Bayraktar'ı kürsüye davet etmeden önce, müteahhitlerin sorunlarını anlatan Erdal Eren, belge kiralayarak bir günde müteahhit olanların TOKİ'den iş aldığını söyledi. Eren şöyle konuştu:
"Bazı kişiler bir yönetme veya denetim belgesi kiralayarak bir günde müteahhit oluyor ve 'işi alayım sonrası Allah kerim' diyerek malzeme maliyetinin bile altında fiyatlara TOKİ'den ihale kazanıyor. Tanrı onların yaptıkları denetimsiz yapılarda oturanları korusun. Öte yandan TOKİ'ye iş yapan müteahhitlerin TOKİ tarafından batırıldığına ilişkin şikayetler geliyor" dedi.
'Yasayı sulandırdılar'
Taksi şoförü olmak için bile diploma ve sınav gerektiğini vurgulayan Erdal Eren, şöyle konuştu:
"Binlerce kişinin hayatı, ilkokul mezunu bile olmadan 9-10 katlı apartman inşa eden müteahhitlerin insafına terkedilmiş durumda. Depremlerde binlerce canımızı kaybediyoruz. Yetkililerimiz olup bitenleri seyretmekle yetiniyor. Etkin bir denetim mekanizması oluşturacakları yerde, orijinal hali doğru yorumlanmış olan Kamu İhale Yasası'nı da sulandırıp, yozlaştırdılar. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan denetim ve yönetme belgelerinin iş bitirme belgesinin önüne geçirilmesi uygulaması ihale yasasının hepten yozlaşmasına neden oldu."
Kalitesizliğin plan yapanlardan planları yüzlerce kez değiştirenlere, ihale düzenleyenlerden müteahhitlere kadar birçok kesim için geçerli olduğunu belirten Eren, büyük depremlerin üstünden 9 yıl geçmesine karşın hiçbir önlem alınmadığını söyledi.
'Kalfa olmayan müteahhit oluyor'
Milliyet'in haberine göre, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye'de kalfa, usta olamayanların müteahhit olup mesleğin kimyasını bozduklarını kaydetti. Bayraktar, "Müteahhitlik sektörünün maalesef Türkiye'de imajı bozuk. Bu mesleğin saygın hale getirmek için el birliği içinde daha çok gayret etmeliyiz" dedi.
TOKİ'nin konut üretimine devam edeceğini belirten Bayraktar, şöyle konuştu: "İhtiyacı olanların konut alma gücü yokken, özel sektör de Doğu'ya gitmiyorken bu işi bir müddet daha yapacağız. Bazı müteahhitler bizi, konut satamadıkları için eleştiriyorlar. Herkesin yapabileceği işlerde kâr marjları aşağı çekilmediği sürece iş yapmak zordur."
Bayraktar, 400 civarında müteahhitle çalıştıklarını, bunlardan bazılarına iş vermemeye çalıştıklarını ifade ederek, "12 veya 13 müteahhitlik firmasının işini feshettik. Feshettiğimiz müteahhitler, en çok yardımı yaptığımız arkadaşlar" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Zemin İnceleme Müdürü Mahmut Baş, TMB Başkanı Eren'in plan tadilatları konusundaki eleştirilerine yanıt verdi. Baş, "Plan tadilatı müteahitlerin talebi üzerine yapılıyor. İçinde bulunduğumuz bina da plan tadilatıyla yapıldı. Deprem konusunda yaptığımız çalışmalar ise müdürlüğümüzün internet sitesinden takip edilebilir" dedi.
Hürriyet
19 Şubat 2008 Salı
Eşref Saati 15.Bölüm izle Fragman Eşref saati dizisi
Eşref Saati 15.Bölüm izle Eşref saati dizisi 15.Bölüm izle
Menekşe ile Halil 23.Bölüm izle Fragmanı indirmeden
Menekşe ile Halil 23.Bölüm izle Fragmanı indirmeden
18 Şubat 2008 Pazartesi
Bıçak Sırtı 21.Bölüm izle indirmden Bıçak Sırtı dizisi
Bıçak Sırtı 21.Bölüm izle indirmden Bıçak Sırtı dizisi
17 Şubat 2008 Pazar
Asi 17.Bölüm izle Full indirmeden
Asi 17.Bölüm izle Full indirmeden
17.Bölüm
tv den hemen sonra bu başlık altına eklenecektir..
17.Bölüm
tv den hemen sonra bu başlık altına eklenecektir..
Köprü dizisi 48.Bölüm Özeti
18 ŞUBAT PAZARTESİ 22:00 – YENİ BÖLÜM
48. Bölüm Özeti
Örgütün sıkıştırdığı Musa Dayının oğlu Fevzi, parayı vermeyi kabul ederek buluşma yerine doğru yola çıkmıştır. Ancak olayı haber alan Emniyet güçleri, Vali Faruk Yazıcı’nın talimatıyla örgüt elemanlarını da sıkıştırabilmek için Yüzbaşı Zeybek ve birliği ile temasa geçer. Buluşma yerine yapılan baskında örgüte kayıp verdirilir. Ancak en zorlu görev yine Vali Faruk Yazıcı’ya kalmıştır, Musa Dayı’ya oğlunun hainlere boyun eğdiğini anlatmak zorundadır.
Bu arada Tekin’in arkadaşı mühendis Yiğit’in peşindeki Amerikalılar, Beyto ve militanlarının da yardımıyla planlarını yaparlar. Brifing için kolorduya doğru yola çıkan Yiğit, yanındaki koruma polisleri saf dışı bırakılarak kaçırılır. Vali Faruk Yazıcı, Yüzbaşı Zeybek, Tekin, Leyla ve hatta Deli Tuncay… Tüm köprü insanları bir kez daha kaybetmemek için adeta kenetlenmiş bir şekilde genç mühendisin peşine düşerler…
48. Bölüm Özeti
Örgütün sıkıştırdığı Musa Dayının oğlu Fevzi, parayı vermeyi kabul ederek buluşma yerine doğru yola çıkmıştır. Ancak olayı haber alan Emniyet güçleri, Vali Faruk Yazıcı’nın talimatıyla örgüt elemanlarını da sıkıştırabilmek için Yüzbaşı Zeybek ve birliği ile temasa geçer. Buluşma yerine yapılan baskında örgüte kayıp verdirilir. Ancak en zorlu görev yine Vali Faruk Yazıcı’ya kalmıştır, Musa Dayı’ya oğlunun hainlere boyun eğdiğini anlatmak zorundadır.
Bu arada Tekin’in arkadaşı mühendis Yiğit’in peşindeki Amerikalılar, Beyto ve militanlarının da yardımıyla planlarını yaparlar. Brifing için kolorduya doğru yola çıkan Yiğit, yanındaki koruma polisleri saf dışı bırakılarak kaçırılır. Vali Faruk Yazıcı, Yüzbaşı Zeybek, Tekin, Leyla ve hatta Deli Tuncay… Tüm köprü insanları bir kez daha kaybetmemek için adeta kenetlenmiş bir şekilde genç mühendisin peşine düşerler…
Arka Sokaklar dizisi 67.Bölüm özeti
Arka Sokaklar dizisi
67. Bölüm Özeti
Ekip bir cinayetin izini sürüyor
Ekip, şüpheli bir cinayetin izini sürerken, emlak kralı olarak bilinen Üstün Sarıkaya’yı gözaltına alır. Fakat sorguya katılan avukat Seyhan, Üstün’ün kısa sürede salıvermesini sağlar. Görülen duruşmada Engin Başkomiser’in tanıklığına başvurulsa da Üstün’ün suçu ispatlanamaz.
Tunç’un hastanede tedavisine devam edilmektedir. Mesut hastane ve ev arasında mekik dokurken bir taraftan da ilik için haber beklemektedir.
Merkez’e gelen Pervin adlı bir kadın, peşindeki adamla ilgili bilgi vererek Ekip’ten yardım ister. Fakat Pervin’in verdiği eşkal ve robot resim Ekip’i tesadüfen, yaralanan muhasebeci Hakan Gümüşdal’ın azmettiricilerine ulaştırır. Sorguda verdiği ifadeyle her şeyi anlatan Cemal adlı şahıs, yapılan bir operasyonla Seyfi Kelleci adlı suçlunun yakalanmasına yardımcı olur.
Ayla evde dinlenirken, Fatoş ve Aykut adlı iki hırsız eve girmeye çalışırlar. Ayla tüm mahalleyi ayaklandırarak hırsızların yakalanmasını sağlar. Eve takılan alarm ise yine Ali’yle Pınar’ın başını yakar.
Suat’ın komşusu Ferda ise, Suat’ın aklını çelip dizilerde yardımcı oyuncu olarak oynamaya ikna eder. Çoluk çocuk gittikleri dizi setinde Suat ilk rolünü alır fakat işler yine beklediği gibi gitmez.
67. Bölüm Özeti
Ekip bir cinayetin izini sürüyor
Ekip, şüpheli bir cinayetin izini sürerken, emlak kralı olarak bilinen Üstün Sarıkaya’yı gözaltına alır. Fakat sorguya katılan avukat Seyhan, Üstün’ün kısa sürede salıvermesini sağlar. Görülen duruşmada Engin Başkomiser’in tanıklığına başvurulsa da Üstün’ün suçu ispatlanamaz.
Tunç’un hastanede tedavisine devam edilmektedir. Mesut hastane ve ev arasında mekik dokurken bir taraftan da ilik için haber beklemektedir.
Merkez’e gelen Pervin adlı bir kadın, peşindeki adamla ilgili bilgi vererek Ekip’ten yardım ister. Fakat Pervin’in verdiği eşkal ve robot resim Ekip’i tesadüfen, yaralanan muhasebeci Hakan Gümüşdal’ın azmettiricilerine ulaştırır. Sorguda verdiği ifadeyle her şeyi anlatan Cemal adlı şahıs, yapılan bir operasyonla Seyfi Kelleci adlı suçlunun yakalanmasına yardımcı olur.
Ayla evde dinlenirken, Fatoş ve Aykut adlı iki hırsız eve girmeye çalışırlar. Ayla tüm mahalleyi ayaklandırarak hırsızların yakalanmasını sağlar. Eve takılan alarm ise yine Ali’yle Pınar’ın başını yakar.
Suat’ın komşusu Ferda ise, Suat’ın aklını çelip dizilerde yardımcı oyuncu olarak oynamaya ikna eder. Çoluk çocuk gittikleri dizi setinde Suat ilk rolünü alır fakat işler yine beklediği gibi gitmez.
Görgüsüzler 7.Bölüm / Yeni Bölüm
GÖRGÜSÜZLER
Bölüm 7 / Yeni Bölüm
24 Şubat Pazar 20:00'de
Yılın en keyifli, en komik, en eğlenceli dizisi Görgüsüzler geliyor. Başrollerini Melek Baykal, Zeki Alasya, Çağla Şikel, Mert Öcal ve Levent Ülgen’in paylaştığı dokuz sekizlik bir aşk masalı geliyor. Görgüsüzler sizleri hem güldürecek hem de kıpır kıpır müzikleriyle yerinizde oynatacak. Sultan televizyondaki bir ses yarışmasında finale kalınca Gazinocu Vakkas’ın dikkatini çeker. Sultan gazinoya assolist olur ve Suzi Çağlayan adını alır. Paraya kavuşan Pembeler hemen mahalleyi terk edip bir villaya taşınırlar. Pembe de yeni sosyetik muhitine ayak uydurmak için adını Pemoş olarak değiştirir. Bizimkiler yeni muhitlerine alışmaya çalışadursunlar, muhafazakar bir partide milletvekili olan Nurullah Bey’in oğlu Yılmaz Gazinoda izlediği Sultana aşık olur. İki genç birbirlerini çok severler. Ama oğlunun bir gazino şarkıcısıyla evlenmesinin siyasi hayatını mahvedeceğini düşünen Milletvekili bu evliliğe mani olur. Ve iki aile arasında amansız bir mücadele başlar. Gazinonun sahibi Vakkas da Pemoşa aşık olunca işler iyice karışır. Bu romantik komedide çok gülecek, çok eğleneceksiniz. “Görgüsüzler” yakında atv’de başlıyor!
Bölüm 7 / Yeni Bölüm
24 Şubat Pazar 20:00'de
Yılın en keyifli, en komik, en eğlenceli dizisi Görgüsüzler geliyor. Başrollerini Melek Baykal, Zeki Alasya, Çağla Şikel, Mert Öcal ve Levent Ülgen’in paylaştığı dokuz sekizlik bir aşk masalı geliyor. Görgüsüzler sizleri hem güldürecek hem de kıpır kıpır müzikleriyle yerinizde oynatacak. Sultan televizyondaki bir ses yarışmasında finale kalınca Gazinocu Vakkas’ın dikkatini çeker. Sultan gazinoya assolist olur ve Suzi Çağlayan adını alır. Paraya kavuşan Pembeler hemen mahalleyi terk edip bir villaya taşınırlar. Pembe de yeni sosyetik muhitine ayak uydurmak için adını Pemoş olarak değiştirir. Bizimkiler yeni muhitlerine alışmaya çalışadursunlar, muhafazakar bir partide milletvekili olan Nurullah Bey’in oğlu Yılmaz Gazinoda izlediği Sultana aşık olur. İki genç birbirlerini çok severler. Ama oğlunun bir gazino şarkıcısıyla evlenmesinin siyasi hayatını mahvedeceğini düşünen Milletvekili bu evliliğe mani olur. Ve iki aile arasında amansız bir mücadele başlar. Gazinonun sahibi Vakkas da Pemoşa aşık olunca işler iyice karışır. Bu romantik komedide çok gülecek, çok eğleneceksiniz. “Görgüsüzler” yakında atv’de başlıyor!
Selena 64.Bölüm / Yeni Bölüm
SELENA
Bölüm 64 / Yeni Bölüm
23 Şubat Cumartesi 20:00'de
Selin, Leyla ve Nazlı, anne ve babalarını bir trafik kazasında kaybederler ve hayatları alt üst olur. Üç küçük kız annelerinden kalan üç beş parça eşya ve bir sandık dolusu hatıra defteri ile birlikte amcalarının yanına yerleşirler. Amcanın huysuz karısı Aslı ve önceki evliliğinden olma kızı Kıvılcım, üç küçük kızı evde istememektedir.
Üç öksüz kıza akıllara gelmedik eziyetler yaparlar. Üstelik bu eziyet okulda da müdür Fitnat hanım ve küçük zengin şımarıklar tarafından da sürdürülmektedir. Selin, Leyla ve Nazlı Dünyada yapayalnız kaldıklarını düşünürler evrenin kaderini değiştirecek sırra sahip olduklarını bilemeden. Çünkü ütopya gezegenindeki adalet divanında evrenin iyilik ve kötülük savaşındaki son durak tartışılmaktadır.
Dünya... Kötülerin temsilcisi Hades ve köpeği Belarus dünyada kötülüklerin artması için çaba harcarken, iyilerin dostu ve yardımcısı Selena çaresizdir. Çünkü el ele vererek kendilerini dünyaya insan kılığında davet edecek üç masum kızı bulamamıştır. El ele verecek ve Selena'yı çağıracak bu üç küçük kız tahmin ettiğiniz gibi Selin, Leyla ve Nazlı'dan başkası değildir. Selena'nın onlara ihtiyacı var? Dünyadaki iyi insanların da Selena'ya.
Bölüm 64 / Yeni Bölüm
23 Şubat Cumartesi 20:00'de
Selin, Leyla ve Nazlı, anne ve babalarını bir trafik kazasında kaybederler ve hayatları alt üst olur. Üç küçük kız annelerinden kalan üç beş parça eşya ve bir sandık dolusu hatıra defteri ile birlikte amcalarının yanına yerleşirler. Amcanın huysuz karısı Aslı ve önceki evliliğinden olma kızı Kıvılcım, üç küçük kızı evde istememektedir.
Üç öksüz kıza akıllara gelmedik eziyetler yaparlar. Üstelik bu eziyet okulda da müdür Fitnat hanım ve küçük zengin şımarıklar tarafından da sürdürülmektedir. Selin, Leyla ve Nazlı Dünyada yapayalnız kaldıklarını düşünürler evrenin kaderini değiştirecek sırra sahip olduklarını bilemeden. Çünkü ütopya gezegenindeki adalet divanında evrenin iyilik ve kötülük savaşındaki son durak tartışılmaktadır.
Dünya... Kötülerin temsilcisi Hades ve köpeği Belarus dünyada kötülüklerin artması için çaba harcarken, iyilerin dostu ve yardımcısı Selena çaresizdir. Çünkü el ele vererek kendilerini dünyaya insan kılığında davet edecek üç masum kızı bulamamıştır. El ele verecek ve Selena'yı çağıracak bu üç küçük kız tahmin ettiğiniz gibi Selin, Leyla ve Nazlı'dan başkası değildir. Selena'nın onlara ihtiyacı var? Dünyadaki iyi insanların da Selena'ya.
Hatırla Sevgili 54.Bölüm / Yeni Bölüm
HATIRLA SEVGİLİ
Bölüm 54 / Yeni Bölüm
22 Şubat Cuma 22:00'de
Hatırla Sevgili'nin yeni sezon bölümleri 1969 Şubat'ından devam ediyor. Ahmet, Rüya'nın kendi kızı olduğunu öğrendikten sonra büyük çalkantılar yaşayacak ve Yasemin'le Necdet'in hayatı artık asla eskisi gibi olmayacak. Rüya'nın doğumunu, büyüdüğünü görememiş olan Ahmet bunun acısını Yasemin'den çıkaracak. Güzide'nin hayatı da dönülmez biçimde değişecek. Yasemin'le yüzleşen Güzide'yi de bir sürpriz beklemektedir. Ailelerin olaylara karışmasıyla Ahmet ve Yasemin arasında büyük bir mücadele başlayacak. Ayla'nın bu mücadeledeki rolü herkesin kaderine etki edecek.
Deniz'in ağır yaralı hastaneye kaldırılması Defne ve aileler için büyük şok yaratır. Artık Türkiye'de farklı görüşten gençlerin arasında gittikçe yükselen şiddet herkesi dört bir yana savrulmaya başlar. Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan'ın da aralarında olduğu solcu gençler farklı fraksiyonlara bölünücekler. Bu süreç Türkiye'yi 12 Mart 1971 darbesine taşıyacaktır. Diğer yandan sağcı gençlerin örgütlendiği ülkü ocakları ve Yaşar'ın bu çevrelerde yükselişi Işık'la ilişkisine etki edecektir.
İşçi hareketleri'nin yoğun yaşandığı bir dönemde DİSK ve emekçilerin haklarını arama kavgalarına şahit olacağız. Rıza tekrar siyasete dönme umuduyla çalışmalara başlayacak. Demirel hükümeti, İsmet İnönü'nün de desteğini alarak eski DP'lilerin siyasi haklarını geri vermeye çalışacak. Ama tabii bu, bazı çevrelerin hiç hoşuna gitmeyecektir. Tiryakilik yaratan "Hatırla Sevgili" yeni sezonda da atv ekranlarında seyircisiyle buluşuyor!
Bölüm 54 / Yeni Bölüm
22 Şubat Cuma 22:00'de
Hatırla Sevgili'nin yeni sezon bölümleri 1969 Şubat'ından devam ediyor. Ahmet, Rüya'nın kendi kızı olduğunu öğrendikten sonra büyük çalkantılar yaşayacak ve Yasemin'le Necdet'in hayatı artık asla eskisi gibi olmayacak. Rüya'nın doğumunu, büyüdüğünü görememiş olan Ahmet bunun acısını Yasemin'den çıkaracak. Güzide'nin hayatı da dönülmez biçimde değişecek. Yasemin'le yüzleşen Güzide'yi de bir sürpriz beklemektedir. Ailelerin olaylara karışmasıyla Ahmet ve Yasemin arasında büyük bir mücadele başlayacak. Ayla'nın bu mücadeledeki rolü herkesin kaderine etki edecek.
Deniz'in ağır yaralı hastaneye kaldırılması Defne ve aileler için büyük şok yaratır. Artık Türkiye'de farklı görüşten gençlerin arasında gittikçe yükselen şiddet herkesi dört bir yana savrulmaya başlar. Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan'ın da aralarında olduğu solcu gençler farklı fraksiyonlara bölünücekler. Bu süreç Türkiye'yi 12 Mart 1971 darbesine taşıyacaktır. Diğer yandan sağcı gençlerin örgütlendiği ülkü ocakları ve Yaşar'ın bu çevrelerde yükselişi Işık'la ilişkisine etki edecektir.
İşçi hareketleri'nin yoğun yaşandığı bir dönemde DİSK ve emekçilerin haklarını arama kavgalarına şahit olacağız. Rıza tekrar siyasete dönme umuduyla çalışmalara başlayacak. Demirel hükümeti, İsmet İnönü'nün de desteğini alarak eski DP'lilerin siyasi haklarını geri vermeye çalışacak. Ama tabii bu, bazı çevrelerin hiç hoşuna gitmeyecektir. Tiryakilik yaratan "Hatırla Sevgili" yeni sezonda da atv ekranlarında seyircisiyle buluşuyor!
Sıla 60.Bölüm / Yeni Bölüm
SILA
Bölüm 60 / Yeni Bölüm
22 Şubat Cuma 20:00'de
Törelerin kanun olduğu bereketli topraklarında, törelere meydan okuyan bir aşk hikayesini konu alan Sıla yepyeni bölümleriyle yeniden ekranlarda olacak. Boran, Cihan'ı vurmaktan dolayı tutuklanırken, Sıla da kendisine verilen ölüm hükmünden kurtulmak için, yurt dışına gitmektedir... Ama beklenmedik şekilde gelişen olaylar töreye karşı verilen mücadeleye yepyeni bir boyut kazandırır. Bereketli topraklardaki hayat, hiç beklenmedik anda yepyeni sürprizlerin yaşanmasına neden olacaktır.
Aşkın, özlemin ve yasakların dizisi "Sıla" yepyeni bölümleriyle atv'de!
Bölüm 60 / Yeni Bölüm
22 Şubat Cuma 20:00'de
Törelerin kanun olduğu bereketli topraklarında, törelere meydan okuyan bir aşk hikayesini konu alan Sıla yepyeni bölümleriyle yeniden ekranlarda olacak. Boran, Cihan'ı vurmaktan dolayı tutuklanırken, Sıla da kendisine verilen ölüm hükmünden kurtulmak için, yurt dışına gitmektedir... Ama beklenmedik şekilde gelişen olaylar töreye karşı verilen mücadeleye yepyeni bir boyut kazandırır. Bereketli topraklardaki hayat, hiç beklenmedik anda yepyeni sürprizlerin yaşanmasına neden olacaktır.
Aşkın, özlemin ve yasakların dizisi "Sıla" yepyeni bölümleriyle atv'de!
Parmaklıklar Ardında 11.Bölüm Özeti / Yeni Bölüm
PARMAKLIKLAR ARDINDA
Bölüm 11 / Yeni Bölüm
21 Şubat Perşembe 21:45'te
B2 koğuşundaki kadınlar, en ağır suçlardan hüküm giymiş mahkûmlardır. Kimileri talihsiz, mağdur kadınlar, kimileriyse iflah olmaz suçlulardır. Fakat onlar aynı zamanda, birer eş, birer anne, birer evlattır. Belki de hepsinden önemlisi; Onlar birer kadındır... İçinde bulundukları ortamda, çoğu zaman güçlü mahkûmların kendi koydukları kurallar, hapishane kurallarının önüne geçer. İçeride geçerli olan tek kural vardır: “Güçlü olan ayakta kalır”! Sadist gardiyanların, kin ve güç savaşlarının egemen olduğu, en içgüdüsel duygularla hareket edilen, korkutucu ve huzursuz bir dünyadır onlarınki... Tüm bu şiddet ve yoksunluk içinde, yine de sımsıcak dostlukların, kadın duygularının hâkim olduğu bir “iç dünya” yaratmayı başarabilen, isimsiz kahramanlardır onlar... Başarılı yapımı ve güçlü kadrosuyla dikkatleri çekecek, adından çok sözettirecek “Parmaklıklar Ardında”, tüm ekranseverleri soluk soluğa izleyecekleri bir serüvene davet ediyor...
Bölüm 11 / Yeni Bölüm
21 Şubat Perşembe 21:45'te
B2 koğuşundaki kadınlar, en ağır suçlardan hüküm giymiş mahkûmlardır. Kimileri talihsiz, mağdur kadınlar, kimileriyse iflah olmaz suçlulardır. Fakat onlar aynı zamanda, birer eş, birer anne, birer evlattır. Belki de hepsinden önemlisi; Onlar birer kadındır... İçinde bulundukları ortamda, çoğu zaman güçlü mahkûmların kendi koydukları kurallar, hapishane kurallarının önüne geçer. İçeride geçerli olan tek kural vardır: “Güçlü olan ayakta kalır”! Sadist gardiyanların, kin ve güç savaşlarının egemen olduğu, en içgüdüsel duygularla hareket edilen, korkutucu ve huzursuz bir dünyadır onlarınki... Tüm bu şiddet ve yoksunluk içinde, yine de sımsıcak dostlukların, kadın duygularının hâkim olduğu bir “iç dünya” yaratmayı başarabilen, isimsiz kahramanlardır onlar... Başarılı yapımı ve güçlü kadrosuyla dikkatleri çekecek, adından çok sözettirecek “Parmaklıklar Ardında”, tüm ekranseverleri soluk soluğa izleyecekleri bir serüvene davet ediyor...
Avrupa Yakası 149. Bölüm Özeti / Yeni Bölüm
AVRUPA YAKASI
Bölüm 149 / Yeni Bölüm
20 Şubat Çarşamba 20:00'de
Avrupa Yakası'nda maceralar, aşklar, entrikalar ve bol kahkaha devam ediyor! Sütçüoğlu ailesinin fertleri Tahsin bey, İffet hanım, Aslı, Cem, Makbule ve Sacit, ayrıca kurtulamadıkları komşuları Burhan Altıntop, bu yıl tempolu günler yaşayacaklar. Ofiste Kubilay, Fatoş, Yaprak, Tanrıverdi, Sadettin Bey ve ayrıca derginin yarısını satın alarak ortalığı karıştıracak görgüsüz sosyetik Şahika (Binnur Kaya), hayatınızın vazgeçilmezleri olmaya devam edecekler. Sertaç ve Tacettin muhallebicide kaldırım mühendisliğini sürdürürken, kapıcı dairesinde de hareketlilikvar: Sabit Efendi ve ailesine Hediye Teyze'nin erkek kardeşi Cesur (Gürgen Öz)katılınca, apartman tadından yenmeyecek! Bu arada Cem'in snob anne ve babası Bülent Bey ve Sedef Hanım mahallenin demirbaşları arasında olmaya devam edecekler. Gülse Birsel'in kaleminden Avrupa Yakası, vazgeçilmez kadrosu ve yeni oyuncularıyla, bu yıl da bomba etkisi yaratacak!
Bölüm 149 / Yeni Bölüm
20 Şubat Çarşamba 20:00'de
Avrupa Yakası'nda maceralar, aşklar, entrikalar ve bol kahkaha devam ediyor! Sütçüoğlu ailesinin fertleri Tahsin bey, İffet hanım, Aslı, Cem, Makbule ve Sacit, ayrıca kurtulamadıkları komşuları Burhan Altıntop, bu yıl tempolu günler yaşayacaklar. Ofiste Kubilay, Fatoş, Yaprak, Tanrıverdi, Sadettin Bey ve ayrıca derginin yarısını satın alarak ortalığı karıştıracak görgüsüz sosyetik Şahika (Binnur Kaya), hayatınızın vazgeçilmezleri olmaya devam edecekler. Sertaç ve Tacettin muhallebicide kaldırım mühendisliğini sürdürürken, kapıcı dairesinde de hareketlilikvar: Sabit Efendi ve ailesine Hediye Teyze'nin erkek kardeşi Cesur (Gürgen Öz)katılınca, apartman tadından yenmeyecek! Bu arada Cem'in snob anne ve babası Bülent Bey ve Sedef Hanım mahallenin demirbaşları arasında olmaya devam edecekler. Gülse Birsel'in kaleminden Avrupa Yakası, vazgeçilmez kadrosu ve yeni oyuncularıyla, bu yıl da bomba etkisi yaratacak!
Kara Yılan 11.Bölüm / Yeni Bölüm Özet
KARAYILAN
Bölüm 11 / Yeni Bölüm
19 Şubat Salı 22:10'da
"Senin adın artık Karayılan!" Memed dağlarda dolaşmak, silah tutmak yerine, okumak isteyen bir çocuktur. Ama babası Mamo Ağa, onu zorla alıp dağlara götürerek, gece dağ başında sürünün yanında yalnız bırakarak, korktuğu şeylerle inadına yüzleştirerek bir savaşçı gibi yetiştirmeye çalışır. Bir sabah Memed'i dağda, sürüsünün başında, gece vurduğu kurdun yanında bulur. Memed şimdi de kara bir yılanla karşı karşıyadır. Yılanla karşılıklı uzun uzun bakışırlar ve sonunda çekilen kara yılan olur. Mamo, oğlunun artık bir yiğit olduğuna inanmıştır. Hemen orada gururla ona yeni adını verir: "Senin adın artık Karayılan !"
"Ben artık savaşçı Karayılan değil, çoban Memed'im."Karayılan babasından öğrendiği yiğitliği, gençliğinde yanında bulunduğu Dergahbaşı İsmail Efendi'den edindiği ilimle ve felsefeyle tamamlar. Birinci Dünya Savaşı öncesinde askere giden Karayılan; yedi yıl süren askerliğinden yorgun ve mağlup bir şekilde Antep'teki köyüne döner. Antep, İngilizlerin işgali altındadır. Durumdan faydalanan çeteler ortalıkta kol gezmektedir. Mamo, oğlunun hemen aşiretin başına geçmesini ve gençleri silahlandırıp savaşmasını ister. Karayılan ise babasını şaşkınlığa düşürerek; artık savaşamayacağını söyler: O artık "Kahraman Karayılan" değil, "Çoban Memed" olmak istemektedir.
Çobanlığa niyet eden Karayılan için bu kararı uygulamak hiç de kolay olmayacaktır. Karayılan sürekli seçimler yapmak zorunda kalır: askerlik ve çobanlık... Babası ve eski dostları... Yeni tanıştığı Elvan ve gençliğinden tanıdığı Sona... Aşkta ve savaşta Karayılan zaman zaman yanılgılara da düşerek ilerlemeye devam eder.
Eline silah almamaya, savaşmamaya, sadece çobanlık yapmaya karar vermiş Memed'in, haksızlığa ve zulme dayanamayarak yeniden eline silahını almasının, Karayılan adının kahramanlaşmasının hikayesi...
"KARAYILAN" her Salı en kaliteli dizilerin adresi atv'de!
BÖLÜM ÖZETİ:
General Moulin patlamanın arkasında kimin olduğunu araştırmaya başlar. Gaspar’la iş birliği yapan Laroş, General’e bir açıklama yapmakta zorlanmaktadır. Gaspar ise Heyet-i Merkeziye’nin üyelerine suikastlar düzenlemeye başlar. Antep’e erzak getiren Fransız konvoyuna saldıracak olan Şahin Bey’i de zor bir görev beklemektedir
Bölüm 11 / Yeni Bölüm
19 Şubat Salı 22:10'da
"Senin adın artık Karayılan!" Memed dağlarda dolaşmak, silah tutmak yerine, okumak isteyen bir çocuktur. Ama babası Mamo Ağa, onu zorla alıp dağlara götürerek, gece dağ başında sürünün yanında yalnız bırakarak, korktuğu şeylerle inadına yüzleştirerek bir savaşçı gibi yetiştirmeye çalışır. Bir sabah Memed'i dağda, sürüsünün başında, gece vurduğu kurdun yanında bulur. Memed şimdi de kara bir yılanla karşı karşıyadır. Yılanla karşılıklı uzun uzun bakışırlar ve sonunda çekilen kara yılan olur. Mamo, oğlunun artık bir yiğit olduğuna inanmıştır. Hemen orada gururla ona yeni adını verir: "Senin adın artık Karayılan !"
"Ben artık savaşçı Karayılan değil, çoban Memed'im."Karayılan babasından öğrendiği yiğitliği, gençliğinde yanında bulunduğu Dergahbaşı İsmail Efendi'den edindiği ilimle ve felsefeyle tamamlar. Birinci Dünya Savaşı öncesinde askere giden Karayılan; yedi yıl süren askerliğinden yorgun ve mağlup bir şekilde Antep'teki köyüne döner. Antep, İngilizlerin işgali altındadır. Durumdan faydalanan çeteler ortalıkta kol gezmektedir. Mamo, oğlunun hemen aşiretin başına geçmesini ve gençleri silahlandırıp savaşmasını ister. Karayılan ise babasını şaşkınlığa düşürerek; artık savaşamayacağını söyler: O artık "Kahraman Karayılan" değil, "Çoban Memed" olmak istemektedir.
Çobanlığa niyet eden Karayılan için bu kararı uygulamak hiç de kolay olmayacaktır. Karayılan sürekli seçimler yapmak zorunda kalır: askerlik ve çobanlık... Babası ve eski dostları... Yeni tanıştığı Elvan ve gençliğinden tanıdığı Sona... Aşkta ve savaşta Karayılan zaman zaman yanılgılara da düşerek ilerlemeye devam eder.
Eline silah almamaya, savaşmamaya, sadece çobanlık yapmaya karar vermiş Memed'in, haksızlığa ve zulme dayanamayarak yeniden eline silahını almasının, Karayılan adının kahramanlaşmasının hikayesi...
"KARAYILAN" her Salı en kaliteli dizilerin adresi atv'de!
BÖLÜM ÖZETİ:
General Moulin patlamanın arkasında kimin olduğunu araştırmaya başlar. Gaspar’la iş birliği yapan Laroş, General’e bir açıklama yapmakta zorlanmaktadır. Gaspar ise Heyet-i Merkeziye’nin üyelerine suikastlar düzenlemeye başlar. Antep’e erzak getiren Fransız konvoyuna saldıracak olan Şahin Bey’i de zor bir görev beklemektedir
Gazi 6.Bölüm / Yeni Bölüm Özeti
GAZİ
Bölüm 6 / Yeni Bölüm
18 Şubat Pazartesi 22:10'da
Gazi, bu vatan uğruna toprağa düşen, bu vatan için canlarını ve kanlarını seve seve veren Mehmetçiklerimizin hikayesi... Gazi, evlat yolu gözleyen annelerin, gururlu babaların ve yar özlemiyle tutuşan sevdalıların hikayesi... Çukurca’da bir sınır karakolunda vatani görevini yapan Çavuş Fırat Kalender’in terhisine bir hafta vardır. Bütün terhisçiler gibi içi içine sığmaz. İstanbul’a dönecek, aylardır hasretini çektiği ailesine dahası büyük bir aşkla sevdiği Leyla’sına kavuşacaktır. Ailesi ve bütün sevdikleri büyük bir coşkuyla Fırat’ın dönüşünü beklemektedir... Ancak Fırat’ın bulunduğu karakol, terhisçi askerler için düzenlenen veda gecesinde hain bir saldırıya uğrar. Girdiği çatışmada vurulan ve evine sakat olarak dönen Fırat hayata küser, ta ki düşmanın sadece dağlarda olmadığını anlayana dek.... Ailesi aşkı ve vatanı için yaralarına aldırmadan ayağa kalkmayı başaran Gazi; aşk, ihanet ve entrikalarla örülü bir macerada, hainlerin tuzaklarına meydan okuyarak şehrin tam göbeğinde yepyeni bir kahramanlık destanı yazmaya başlar... İhanetin koynunda büyüyen bir genç kız ile intikam ateşiyle yanıp tutuşan bir delikanlının imkansız aşkını anlatan “GAZİ”, heyecan ve duygu yüklü öyküsü ile
çok yakında başlıyor!
BÖLÜM ÖZETİ:
Gazi, yaşadığı şokun etkisiyle ayağa kalkar. Artık intikam zamanıdır. Bütün yakınları Gazi’yi ararken, Gazi yaşadığı İlter’den intikam almak için harekete geçer. Leyla’yı kaçırıp şantaj kasetini Gazi’den aldığı halde silahları örgüte teslim edemeyen İlter iyice köşeye sıkışmıştır; son kez Nusret’e silah konusunu açacak ve kendi bildiğini okuyacaktır. Kaybolan kasetin ardından örgüt evine gelen komutan, evdeki herkesi sorguya çeker. İlter’in iyice sıkıştığını gören Nusret, mafya babası Efendi aracılığıyla İlter’in hevesini kursağında bırakacak bir plan yapar. Gazi’nin İlter hakkındaki iddaları sonucunda kafasında kuşkular beliren Tuna, kuşkularının üstüsenden gelemeyince Gazi’ye bir teklifte bulunur.
Bölüm 6 / Yeni Bölüm
18 Şubat Pazartesi 22:10'da
Gazi, bu vatan uğruna toprağa düşen, bu vatan için canlarını ve kanlarını seve seve veren Mehmetçiklerimizin hikayesi... Gazi, evlat yolu gözleyen annelerin, gururlu babaların ve yar özlemiyle tutuşan sevdalıların hikayesi... Çukurca’da bir sınır karakolunda vatani görevini yapan Çavuş Fırat Kalender’in terhisine bir hafta vardır. Bütün terhisçiler gibi içi içine sığmaz. İstanbul’a dönecek, aylardır hasretini çektiği ailesine dahası büyük bir aşkla sevdiği Leyla’sına kavuşacaktır. Ailesi ve bütün sevdikleri büyük bir coşkuyla Fırat’ın dönüşünü beklemektedir... Ancak Fırat’ın bulunduğu karakol, terhisçi askerler için düzenlenen veda gecesinde hain bir saldırıya uğrar. Girdiği çatışmada vurulan ve evine sakat olarak dönen Fırat hayata küser, ta ki düşmanın sadece dağlarda olmadığını anlayana dek.... Ailesi aşkı ve vatanı için yaralarına aldırmadan ayağa kalkmayı başaran Gazi; aşk, ihanet ve entrikalarla örülü bir macerada, hainlerin tuzaklarına meydan okuyarak şehrin tam göbeğinde yepyeni bir kahramanlık destanı yazmaya başlar... İhanetin koynunda büyüyen bir genç kız ile intikam ateşiyle yanıp tutuşan bir delikanlının imkansız aşkını anlatan “GAZİ”, heyecan ve duygu yüklü öyküsü ile
çok yakında başlıyor!
BÖLÜM ÖZETİ:
Gazi, yaşadığı şokun etkisiyle ayağa kalkar. Artık intikam zamanıdır. Bütün yakınları Gazi’yi ararken, Gazi yaşadığı İlter’den intikam almak için harekete geçer. Leyla’yı kaçırıp şantaj kasetini Gazi’den aldığı halde silahları örgüte teslim edemeyen İlter iyice köşeye sıkışmıştır; son kez Nusret’e silah konusunu açacak ve kendi bildiğini okuyacaktır. Kaybolan kasetin ardından örgüt evine gelen komutan, evdeki herkesi sorguya çeker. İlter’in iyice sıkıştığını gören Nusret, mafya babası Efendi aracılığıyla İlter’in hevesini kursağında bırakacak bir plan yapar. Gazi’nin İlter hakkındaki iddaları sonucunda kafasında kuşkular beliren Tuna, kuşkularının üstüsenden gelemeyince Gazi’ye bir teklifte bulunur.
Elveda Rumeli 21.Bölüm / Yeni Bölüm
Bölüm 21 / Yeni Bölüm 21.Bölüm Özeti
18 Şubat Pazartesi 20:00'de
Yıl 1896... Manastır yakınlarında bir Osmanlı köyü... Türk, Arnavut,Makedon bir çok farklı etnik grup bu köyde bir arada yaşamaktadır; fakat bir süredir Balkanlar kaynamaktadır... Balkan harbinin ayak sesleri duyulmaya başlamıştır ve 500 yıldır bir arada kardeşçe yaşayan köy halkı arasında belli gerilimler doğmaya başlamıştır. Kahramanımız Ramiz, karısı ve üç kızıyla birlikte bu köyde sütçülük yaparak geçimini sağlamaktadır. Oldukça fakir bir adam olan Sütçü Ramiz, bütün bu siyasi kargaşa arasında ailesinin geçimini sağlamakta oldukça zorlanmaktadır. Tam manası ile bir halk tipi olan Ramiz biraz Nasreddin hoca biraz Bekri Mustafa biraz Karagöz karışımı bir tiptir. Kızlarına da çok düşkün bir baba, yüreğinde hiç kötülük olmayan bir adamdır. Ama gelenek ve göreneklere sıkı sıkıya bağlı biridir. Karısı Fatma ise aslında hem bu gürültücü adamı hem de evi çekip çeviren asıl kişidir. Kızları evlilik çağına gelmişlerdir. Fatma bir süredir kızlarını iyi ve zengin kocalarla evlendirmek kaygısına düşmüştür. "ELVEDA RUMELİ" Ramiz ve ailesinin ekseninde gelişen olayları anlatırken, fonda Balkanlardan çekilmekte olan cihan imparatorluğunun o yıllarına da ayna tutacak..
"ELVEDA RUMELİ"de 500 yıllık hakimiyetten sonra, Rumeli'ye Elveda diyen bir halkın hikayesini kimi zaman kahkahalarla kimi zaman gözyaşlarıyla izleyeceksiniz..
BÖLÜM ÖZETİ:
Aleks , Zarife ile vedalaşmasının ardından Pürsıçan’dan ayrılır. Zarife ‘nin kulağı kötüye gitmektedir. Mustafa onun derhal Manastır’a götürülmesi gerektiğini söyler. Ancak Ramiz aniden hastalanır. Fatma ve kızları Ramiz’in gittikçe ağırlaşan durumu karşısında çaresizdirler. Mustafa, Ramiz’in başından ayrılamazken, Manastır’a giden Vahide ve Zarife’ye Namık eşlik eder. Meryem ise Dilaver’le ilgili zor bir kararın eşiğindedir. Bu arada Dimitri ve çetesi, büyük bir köy baskını gerçekleştirir.
18 Şubat Pazartesi 20:00'de
Yıl 1896... Manastır yakınlarında bir Osmanlı köyü... Türk, Arnavut,Makedon bir çok farklı etnik grup bu köyde bir arada yaşamaktadır; fakat bir süredir Balkanlar kaynamaktadır... Balkan harbinin ayak sesleri duyulmaya başlamıştır ve 500 yıldır bir arada kardeşçe yaşayan köy halkı arasında belli gerilimler doğmaya başlamıştır. Kahramanımız Ramiz, karısı ve üç kızıyla birlikte bu köyde sütçülük yaparak geçimini sağlamaktadır. Oldukça fakir bir adam olan Sütçü Ramiz, bütün bu siyasi kargaşa arasında ailesinin geçimini sağlamakta oldukça zorlanmaktadır. Tam manası ile bir halk tipi olan Ramiz biraz Nasreddin hoca biraz Bekri Mustafa biraz Karagöz karışımı bir tiptir. Kızlarına da çok düşkün bir baba, yüreğinde hiç kötülük olmayan bir adamdır. Ama gelenek ve göreneklere sıkı sıkıya bağlı biridir. Karısı Fatma ise aslında hem bu gürültücü adamı hem de evi çekip çeviren asıl kişidir. Kızları evlilik çağına gelmişlerdir. Fatma bir süredir kızlarını iyi ve zengin kocalarla evlendirmek kaygısına düşmüştür. "ELVEDA RUMELİ" Ramiz ve ailesinin ekseninde gelişen olayları anlatırken, fonda Balkanlardan çekilmekte olan cihan imparatorluğunun o yıllarına da ayna tutacak..
"ELVEDA RUMELİ"de 500 yıllık hakimiyetten sonra, Rumeli'ye Elveda diyen bir halkın hikayesini kimi zaman kahkahalarla kimi zaman gözyaşlarıyla izleyeceksiniz..
BÖLÜM ÖZETİ:
Aleks , Zarife ile vedalaşmasının ardından Pürsıçan’dan ayrılır. Zarife ‘nin kulağı kötüye gitmektedir. Mustafa onun derhal Manastır’a götürülmesi gerektiğini söyler. Ancak Ramiz aniden hastalanır. Fatma ve kızları Ramiz’in gittikçe ağırlaşan durumu karşısında çaresizdirler. Mustafa, Ramiz’in başından ayrılamazken, Manastır’a giden Vahide ve Zarife’ye Namık eşlik eder. Meryem ise Dilaver’le ilgili zor bir kararın eşiğindedir. Bu arada Dimitri ve çetesi, büyük bir köy baskını gerçekleştirir.
16 Şubat 2008 Cumartesi
Ezginin Günlüğü Bana Bir Koca Lazım Video Klip izle indirmeden
Ezginin Günlüğü Bana Bir Koca Lazım Video Klip izle indirmeden
Aslı Güngör Kalp Kalbe Karşı derler Video Klip izle indirmeden
Aslı Güngör Kalp Kalbe Karşı derler Video Klip izle indirmeden
Tarkan Vay Anam Vay Klibi - vay anam vay orjinal klip izle indirmeden
Tarkan Vay Anam Vay Klibi - vay anam vay orjinal klip izle indirmeden
Evlerinin Önu Boyalı Direk - Öykü - Berk izle dinle
Evlerinin Önu Boyalı Direk - Öykü - Berk izle dinle
15 Şubat 2008 Cuma
Oyun Bozan Fragmanı izle
Oyun Bozan
The Game Plan
Öğrenciyken futbol oynadığı yıllarda The Rock’ın hayali günün birinde Amerikan Futbol Ligi’nde oynamaktı. Aksiyon filmleriyle büyük çıkışını yakalamadan önce komedi yapma isteğiyle yanıp tutuşuyordu. Bu nedenledir ki, 7 yaşında bir kız çocuğunun ortaya çıkarak kızı olduğunu iddia etmesiyle bekâr hayatı darmadığın olan futbol starını anlatan bu filmde oynama fırsatını hiç düşünmeden kabûl etti.
Yönetmen
Andy Fickman
Senaryo
Nichole Millard
Kathryn Price
Oyuncular
The Rock
Dwayne Johnson
Madison Pettis
Kyra Sedgwick
Roselyn Sanchez
Morris Chestnut
Tür
Aile - Komedi
Görüntü Yönetmeni
Greg Gardiner
Müzik
Nathan Wang
Gösterim Tarihi
29 Şubat 2008 Cuma
Ülke
ABD
Yıl
2007
The Game Plan
Öğrenciyken futbol oynadığı yıllarda The Rock’ın hayali günün birinde Amerikan Futbol Ligi’nde oynamaktı. Aksiyon filmleriyle büyük çıkışını yakalamadan önce komedi yapma isteğiyle yanıp tutuşuyordu. Bu nedenledir ki, 7 yaşında bir kız çocuğunun ortaya çıkarak kızı olduğunu iddia etmesiyle bekâr hayatı darmadığın olan futbol starını anlatan bu filmde oynama fırsatını hiç düşünmeden kabûl etti.
Yönetmen
Andy Fickman
Senaryo
Nichole Millard
Kathryn Price
Oyuncular
The Rock
Dwayne Johnson
Madison Pettis
Kyra Sedgwick
Roselyn Sanchez
Morris Chestnut
Tür
Aile - Komedi
Görüntü Yönetmeni
Greg Gardiner
Müzik
Nathan Wang
Gösterim Tarihi
29 Şubat 2008 Cuma
Ülke
ABD
Yıl
2007
Kalbini Dinle Fragmanı izle
Kalbini Dinle
August Rush
12 yıl önce Washington Square Meydanı’na bakan ay ışığının aydınlattığı bir yerde genç çellist Lyla Novacek ve İrlandalı karizmatik şarkıcı Louis Connelly birlikte bir sokak çalgıcısının Moondance şarkısını yorumlamasını dinlerler ve birbirlerine aşık olurlar. Müziğin dilini paylaşarak aralarındaki bağ daha da karşı konulmaz ve güçlü bir hal alır… ama kısa sürecektir.
Yönetmen
Kirsten Sheridan
Senaryo
Nick Castle
James V. Hart
Oyuncular
Freddie Highmore
Keri Russell
Jonathan Rhys Meyers
Terrence Howard
Robin Williams
Tür
Dram - Müzikal
Görüntü Yönetmeni
John Mathieson
Müzik
Mark Mancina
Gösterim Tarihi
29 Şubat 2008 Cuma
Ülke
ABD
Yıl
2007
August Rush
12 yıl önce Washington Square Meydanı’na bakan ay ışığının aydınlattığı bir yerde genç çellist Lyla Novacek ve İrlandalı karizmatik şarkıcı Louis Connelly birlikte bir sokak çalgıcısının Moondance şarkısını yorumlamasını dinlerler ve birbirlerine aşık olurlar. Müziğin dilini paylaşarak aralarındaki bağ daha da karşı konulmaz ve güçlü bir hal alır… ama kısa sürecektir.
Yönetmen
Kirsten Sheridan
Senaryo
Nick Castle
James V. Hart
Oyuncular
Freddie Highmore
Keri Russell
Jonathan Rhys Meyers
Terrence Howard
Robin Williams
Tür
Dram - Müzikal
Görüntü Yönetmeni
John Mathieson
Müzik
Mark Mancina
Gösterim Tarihi
29 Şubat 2008 Cuma
Ülke
ABD
Yıl
2007
Charlie İş Başında Fragmanı izle
Charlie İş Başında
Charlie Bartlett
Gittiği her okuldan kovulan Charlie sonunda devlet okuluna gitmeye başlar. Erkekler tuvaletine doktor tabelasını asar ve okul arkadaşlarının özel itiraflarını dinleyen bir deli doktoruna dönüşür. Sonra Charlie en büyük hatasını yapar, okul müdürünün güzel ve cesur kızına aşık olur. Acemi psikiyatristlik oyunu sona erince, fark yaratmak için çok daha başka şeylerin olduğunu keşfeder.
Yönetmen
Jon Poll
Senaryo
Gustin Nash
Oyuncular
Anton Yelchin
Robert Downey Jr.
Hope Davis
Kat Dennings
Tyler Hilton
Tür
Dram - Komedi
Görüntü Yönetmeni
Paul Sarossy
Müzik
Christophe Beck
Gösterim Tarihi
29 Şubat 2008 Cuma
Resmi Web Sitesi
Siteye gitmek için tıklayınız.
Ülke
ABD
Yıl
2007
Charlie Bartlett
Gittiği her okuldan kovulan Charlie sonunda devlet okuluna gitmeye başlar. Erkekler tuvaletine doktor tabelasını asar ve okul arkadaşlarının özel itiraflarını dinleyen bir deli doktoruna dönüşür. Sonra Charlie en büyük hatasını yapar, okul müdürünün güzel ve cesur kızına aşık olur. Acemi psikiyatristlik oyunu sona erince, fark yaratmak için çok daha başka şeylerin olduğunu keşfeder.
Yönetmen
Jon Poll
Senaryo
Gustin Nash
Oyuncular
Anton Yelchin
Robert Downey Jr.
Hope Davis
Kat Dennings
Tyler Hilton
Tür
Dram - Komedi
Görüntü Yönetmeni
Paul Sarossy
Müzik
Christophe Beck
Gösterim Tarihi
29 Şubat 2008 Cuma
Resmi Web Sitesi
Siteye gitmek için tıklayınız.
Ülke
ABD
Yıl
2007
Kurtlar Vadisi Pusu 26.Bölüm Full indir izle
Kurtlar Vadisi Pusu 26.Bölüm Full indir izle - Kurtlar Vadisi Pusu 26.Bölüm izle
DOWNLOAD:
http://rapidshare.com/files/91917931/Kurtlar.Vadisi.Pusu.26.Rip.By.mbozkurt87.part1.rar
http://rapidshare.com/files/91923267/Kurtlar.Vadisi.Pusu.26.Rip.By.mbozkurt87.part2.rar
http://rapidshare.com/files/91928309/Kurtlar.Vadisi.Pusu.26.Rip.By.mbozkurt87.part3.rar
http://rapidshare.com/files/91932834/Kurtlar.Vadisi.Pusu.26.Rip.By.mbozkurt87.part4.rar
http://rapidshare.com/files/91936163/Kurtlar.Vadisi.Pusu.26.Rip.By.mbozkurt87.part5.rar
DOWNLOAD:
http://rapidshare.com/files/91917931/Kurtlar.Vadisi.Pusu.26.Rip.By.mbozkurt87.part1.rar
http://rapidshare.com/files/91923267/Kurtlar.Vadisi.Pusu.26.Rip.By.mbozkurt87.part2.rar
http://rapidshare.com/files/91928309/Kurtlar.Vadisi.Pusu.26.Rip.By.mbozkurt87.part3.rar
http://rapidshare.com/files/91932834/Kurtlar.Vadisi.Pusu.26.Rip.By.mbozkurt87.part4.rar
http://rapidshare.com/files/91936163/Kurtlar.Vadisi.Pusu.26.Rip.By.mbozkurt87.part5.rar
14 Şubat 2008 Perşembe
Örtülü Gerçek
Gösterim tarihi: 15.Şubat.2008
Yönetmen: Brian De Palma
Oyuncular:Patrick Carroll, Daniel Stewart Sherman, Ty Jones,Izzy Diaz
Dil:İngilizce
Tür: Drama
Fragman:İzlemek için tıkla.
Irak’ta bir yerde konuşlanmış küçük bir Amerikan askeri birliği üzerine odaklanan film, farklı bakış açıları ile bu askerlerin karşılaştıkları durumlara verdikleri tepkileri, yerel Irak halkına karşı tutumları ve her iki taraftaki medyanın bu olayları nasıl yansıttığını konu alıyor.
Konusu
Tarihin hiç bir döneminde olmadığı kadar, her an her yere büyük bir hızla ulaşabilen bilgi, teorik olarak sonsuz kanaldan üretiliyor, dağıtılıyor ve alınıyor. Buna uygun davranan “Örtülü Gerçek” de, görünen şeylerin yüzeyselliği, bu yüzeyselliğin altında yatan anlamlar ve gerçekleri anlatırken, video günlükleri, güvenlik çekimleri, belgeseller, çevrimiçi anketler ve haber bültenleri kullanıyor.
Yönetmen: Brian De Palma
Oyuncular:Patrick Carroll, Daniel Stewart Sherman, Ty Jones,Izzy Diaz
Dil:İngilizce
Tür: Drama
Fragman:İzlemek için tıkla.
Irak’ta bir yerde konuşlanmış küçük bir Amerikan askeri birliği üzerine odaklanan film, farklı bakış açıları ile bu askerlerin karşılaştıkları durumlara verdikleri tepkileri, yerel Irak halkına karşı tutumları ve her iki taraftaki medyanın bu olayları nasıl yansıttığını konu alıyor.
Konusu
Tarihin hiç bir döneminde olmadığı kadar, her an her yere büyük bir hızla ulaşabilen bilgi, teorik olarak sonsuz kanaldan üretiliyor, dağıtılıyor ve alınıyor. Buna uygun davranan “Örtülü Gerçek” de, görünen şeylerin yüzeyselliği, bu yüzeyselliğin altında yatan anlamlar ve gerçekleri anlatırken, video günlükleri, güvenlik çekimleri, belgeseller, çevrimiçi anketler ve haber bültenleri kullanıyor.
Genco 32.Bölüm özeti / Yeni 32.Bölüm
32. Bölüm
Genco tutuklanıyor
Kanal D’nin, başrollerini Alpay Atalan ve Selen Seyven’in paylaştıkları sevilen dizisi “Genco” bu hafta da heyecan ve duygu yüklü bir bölümle ekrana geliyor. Beğeniyle izlenen dizinin bu bölümünde; Cüneyt ve Tarkan’ın kurdukları tuzağa kurban giden Genco tutuklanıyor.
Komploya kurban giden Genco mahkemeye çıkartılır. Ahmet, Pınar ve İlke, Genco’nun suçsuzluğunu kanıtlamak için çabalarlar. Genco’nun suçlu olduğuna inanan Özge ise tam bir şok içindedir. Planları tutan Tarkan ve Cüneyt çok mutludur. Yeni arabası ile mahallede hava atan Tarkan, Ejder ve Muhtar Sefa’nın dikkatlerini üzerine çeker. Evde olanların ardından Genco’nun okuldaki dolabı da aranır ve önceden konulan, onu suçlu çıkaracak yeni deliller bulunur. Genco okulda ve mahallede tam bir yargısız infaza uğrar. Daha suçlu olup olmadığı kanıtlanmadan suçlu ilan edilir. Ama Genco’yu en çok Özge’nin ona inanmaması yıkar. Genco, Pınar’dan Özge’ye bir an önce gerçekleri açıklamasını ister. Mahkemeye çıkan Genco’yu ise sürpriz bir karar beklemektedir. Pınar, Genco’yu kurtarmak için Tibet’ten yardım ister. Özge’nin ise gazetede gördüğü bir ilan tüm hayatını değiştirir.
Genco tutuklanıyor
Kanal D’nin, başrollerini Alpay Atalan ve Selen Seyven’in paylaştıkları sevilen dizisi “Genco” bu hafta da heyecan ve duygu yüklü bir bölümle ekrana geliyor. Beğeniyle izlenen dizinin bu bölümünde; Cüneyt ve Tarkan’ın kurdukları tuzağa kurban giden Genco tutuklanıyor.
Komploya kurban giden Genco mahkemeye çıkartılır. Ahmet, Pınar ve İlke, Genco’nun suçsuzluğunu kanıtlamak için çabalarlar. Genco’nun suçlu olduğuna inanan Özge ise tam bir şok içindedir. Planları tutan Tarkan ve Cüneyt çok mutludur. Yeni arabası ile mahallede hava atan Tarkan, Ejder ve Muhtar Sefa’nın dikkatlerini üzerine çeker. Evde olanların ardından Genco’nun okuldaki dolabı da aranır ve önceden konulan, onu suçlu çıkaracak yeni deliller bulunur. Genco okulda ve mahallede tam bir yargısız infaza uğrar. Daha suçlu olup olmadığı kanıtlanmadan suçlu ilan edilir. Ama Genco’yu en çok Özge’nin ona inanmaması yıkar. Genco, Pınar’dan Özge’ye bir an önce gerçekleri açıklamasını ister. Mahkemeye çıkan Genco’yu ise sürpriz bir karar beklemektedir. Pınar, Genco’yu kurtarmak için Tibet’ten yardım ister. Özge’nin ise gazetede gördüğü bir ilan tüm hayatını değiştirir.
Asi 16.Bölüm Özet / Yeni 16.Bölüm
Demir ile Asi'nin arasına "geçmiş" giriyor
Süheyla’nın çocuğunun ortaya çıkışı herkeste şok etkisi yaratır. İhsan bu kişinin Süheyla’nın çocuğu olduğuna inanmaz. O, çocuğu öldü bilmektedir. Gerçeği tek bilen kişi Ökkeş’tir. Ama Ökkeş konuşmamaya yemin etmiştir. Baskılardan bunalan Ökkeş çiftlikten kaçar. Onu bulup getirmek ise İhsan’a düşer. Acaba Ökkeş geçmişin ağırlığını daha ne kadar taşıyabilecektir? Sırların ortaya dökülmesine ramak kalmıştır.
Demir geçmişi parça parça öğrenmekten bunalmıştır. Süheyla’nın karşısına geçip her şeyi ayrıntısıyla öğrenmek ister. Ama öğrendikleri hoş şeyler değildir. Kozcuoğulları’na ve özellikle de İhsan’a karşı yeniden büyük bir öfke duymaya başlar. Bu nefret Leyla’nın işine yarar. Demir, Leyla ile yakınlaşırken Asi ile arasındaki uçurum daha da artmaktadır.
Süheyla’nın çocuğunun ortaya çıkışı herkeste şok etkisi yaratır. İhsan bu kişinin Süheyla’nın çocuğu olduğuna inanmaz. O, çocuğu öldü bilmektedir. Gerçeği tek bilen kişi Ökkeş’tir. Ama Ökkeş konuşmamaya yemin etmiştir. Baskılardan bunalan Ökkeş çiftlikten kaçar. Onu bulup getirmek ise İhsan’a düşer. Acaba Ökkeş geçmişin ağırlığını daha ne kadar taşıyabilecektir? Sırların ortaya dökülmesine ramak kalmıştır.
Demir geçmişi parça parça öğrenmekten bunalmıştır. Süheyla’nın karşısına geçip her şeyi ayrıntısıyla öğrenmek ister. Ama öğrendikleri hoş şeyler değildir. Kozcuoğulları’na ve özellikle de İhsan’a karşı yeniden büyük bir öfke duymaya başlar. Bu nefret Leyla’nın işine yarar. Demir, Leyla ile yakınlaşırken Asi ile arasındaki uçurum daha da artmaktadır.
13 Şubat 2008 Çarşamba
Facebook'tan bıkanlara
Facebook, çok hoş bir uygulama olabilir. Ama bazı kötü yönleri de yok değil.
Çağımızın internet nimeti Facebook, mazinin sararmış yapraklarında kalmış arkadaşlarla birlikte, popülaritenizle doğru orantıda artış gösteren bir davetiye yığınını da hayatınıza getiriyor. Bir zamanlar e-posta kutunuzu dolduran "FW: Bill Gates Servetini Dağıtıyor!" konulu postalar, şimdilerde yerini "Tarkan challenged you to the X quiz" formatına döndü. Facebook davetiyelerinden bahsediyoruz. Üyelik ayarlarınızdan e-posta bildirimini kapatsanız bile, Facebook sayfanıza girdiğinizde bir ton davetiye veya bildirim ile karşılaşmak can sıkıcı olabilir.
HEPSİNİ ENGELLEYEBİLİRSİNİZ
IgnoreAll sayesinde, tüm uygulama davetlerini tek tıkla reddetmeniz mümkün. Tarayıcınızın Sık Kullanılanlar bölümüne ekleyin, sonrasında Facebook uygulama davetleri sayfasına geldiğinizde, tarayıcıya eklenen IgnoreAll kısayol tuşuna basmanız, tüm davetleri reddetmeniz için yeterli olacaktır. Arkadaş ekleme istekleri ve grup davetleri ise bu işlemden etkilenmeden kalıyor.
Speed Racer, Mesmo TV, Nasılım, Kanka, İsim Analizi, Platonik ve kullanıcılar tarafından yapılmış sayılamayacak kadar uygulamadan sıyrılmak bu kadar basit. Artık Facebook'u daha sade ve erişilebilir şekilde kullanabilirsiniz.
Çağımızın internet nimeti Facebook, mazinin sararmış yapraklarında kalmış arkadaşlarla birlikte, popülaritenizle doğru orantıda artış gösteren bir davetiye yığınını da hayatınıza getiriyor. Bir zamanlar e-posta kutunuzu dolduran "FW: Bill Gates Servetini Dağıtıyor!" konulu postalar, şimdilerde yerini "Tarkan challenged you to the X quiz" formatına döndü. Facebook davetiyelerinden bahsediyoruz. Üyelik ayarlarınızdan e-posta bildirimini kapatsanız bile, Facebook sayfanıza girdiğinizde bir ton davetiye veya bildirim ile karşılaşmak can sıkıcı olabilir.
HEPSİNİ ENGELLEYEBİLİRSİNİZ
IgnoreAll sayesinde, tüm uygulama davetlerini tek tıkla reddetmeniz mümkün. Tarayıcınızın Sık Kullanılanlar bölümüne ekleyin, sonrasında Facebook uygulama davetleri sayfasına geldiğinizde, tarayıcıya eklenen IgnoreAll kısayol tuşuna basmanız, tüm davetleri reddetmeniz için yeterli olacaktır. Arkadaş ekleme istekleri ve grup davetleri ise bu işlemden etkilenmeden kalıyor.
Speed Racer, Mesmo TV, Nasılım, Kanka, İsim Analizi, Platonik ve kullanıcılar tarafından yapılmış sayılamayacak kadar uygulamadan sıyrılmak bu kadar basit. Artık Facebook'u daha sade ve erişilebilir şekilde kullanabilirsiniz.
Peugeot-Citroen karını 5'e katladı
Fransa’nın dünyaca ünlü otomobil üreticisi PSA Peugeot-Citroen, karını beş misli artırdı.
Fransa’nın dünyaca ünlü motorlu taşıt üreticisi PSA Peugeot-Citroen, 2007 yılında yıllık karını, bir önceki yıla oranla beş misli artırdığını açıkladı.
Grup yöneticileri tarafından bugün düzenlenen basın toplantısında, geçen yıla ilişkin üretim ve satışlarla ilgili bilgiler verildi.
Açıklamada 2007 yılında 183 milyon avro olan net karın, geçen yıl 885 milyon avroya çıktığı bildirildi.
Grubun cirosunun, bir önceki yıla oranla yüzde 7 artış sağlayarak 2007 yılında 60,61 milyar avroya çıktığı bildirildi.
Grubun 2008 yılında, cirosunda yüzde 5 oranında artış bekleniyor.
Bu arada, Fransız grubunun geçen yıl 3,23 milyon motorlu araç sattığı bildirildi.
Fransa’nın dünyaca ünlü motorlu taşıt üreticisi PSA Peugeot-Citroen, 2007 yılında yıllık karını, bir önceki yıla oranla beş misli artırdığını açıkladı.
Grup yöneticileri tarafından bugün düzenlenen basın toplantısında, geçen yıla ilişkin üretim ve satışlarla ilgili bilgiler verildi.
Açıklamada 2007 yılında 183 milyon avro olan net karın, geçen yıl 885 milyon avroya çıktığı bildirildi.
Grubun cirosunun, bir önceki yıla oranla yüzde 7 artış sağlayarak 2007 yılında 60,61 milyar avroya çıktığı bildirildi.
Grubun 2008 yılında, cirosunda yüzde 5 oranında artış bekleniyor.
Bu arada, Fransız grubunun geçen yıl 3,23 milyon motorlu araç sattığı bildirildi.
Eğitimde gazete kupürü dönemi
Milli Eğitim Bakanlığı gazete kupürlerini de yönetmeliğe sokuyor..
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), gazete kupürlerini ders kitaplarından edinilen bilginin pekiştirilmesinde kullanacak.
2008-2009 eğitim dönemi itibariyle gazete kupürlerinden "ucuz ders kitapları" olarak faydalanılması planlanırken, bu sayede öğrencilerin deste edindiği bilgiyi güncel bilgi ile harmanlaması amaçlanıyor.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan programa göre 2008-2009 eğitim-öğretim yılından itibaren ilk ve ortaöğrenimde gazete kupürlerinden de faydalanılacak. Başkanlık, gazetelerin güncel bilgiye ulaşılabilecek en kolay kaynaklardan biri olduğuna işaret ederek, öğrenme-öğretme amaçlı kullanılması gerektiğini bildirdi. Başkanlık, gazetelerin içerdikleri farklı konulardaki haberler, zengin görsel unsurlar ve her düzeyde içerdikleri bilgilerle her derste kullanılabilecek bir araç olduğunun altını çizdi.
GAZETE KUPÜRLERİ HERGÜN YENİLENEN BİR KİTAP
Başkanlık tarafından hazırlanan yeni programda, gazetelerin, ders ve ders kitaplarından edinilen bilginin pekiştirilmesinde ve hedeflenen becerilerin kazanılmasında, günlük yayınlanması açısından "her gün yenilenen bir kitap" işlevi gördüğü kaydedildi. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, gazete kupürlerinin derslerde eğitim aracı olarak kullanılması ile öğrencilerin okul içi ve okul dışı yaşam arasında bağ kurabileceğini, derste edindiği bilgiyi güncel bilgi ile harmanlayabileceğini, kendini ifade etme, eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirilebileceğini bildirdi.
Hazırlanan program ile öğrencilerin medya okuryazarlığı konusunda bilinç kazanabilmesi, gazete kupürleri ile toplumsal olaylara karşı duyarlı, sorumlu; içinde yaşadığı toplumu ve dünyayı tanıyan birey olma şansını kazanabilmesi amaçlanıyor. Programa göre her dersin sonunda, konunun ilgili gazete kupürleri ile desteklenmesi planlanıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), gazete kupürlerini ders kitaplarından edinilen bilginin pekiştirilmesinde kullanacak.
2008-2009 eğitim dönemi itibariyle gazete kupürlerinden "ucuz ders kitapları" olarak faydalanılması planlanırken, bu sayede öğrencilerin deste edindiği bilgiyi güncel bilgi ile harmanlaması amaçlanıyor.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan programa göre 2008-2009 eğitim-öğretim yılından itibaren ilk ve ortaöğrenimde gazete kupürlerinden de faydalanılacak. Başkanlık, gazetelerin güncel bilgiye ulaşılabilecek en kolay kaynaklardan biri olduğuna işaret ederek, öğrenme-öğretme amaçlı kullanılması gerektiğini bildirdi. Başkanlık, gazetelerin içerdikleri farklı konulardaki haberler, zengin görsel unsurlar ve her düzeyde içerdikleri bilgilerle her derste kullanılabilecek bir araç olduğunun altını çizdi.
GAZETE KUPÜRLERİ HERGÜN YENİLENEN BİR KİTAP
Başkanlık tarafından hazırlanan yeni programda, gazetelerin, ders ve ders kitaplarından edinilen bilginin pekiştirilmesinde ve hedeflenen becerilerin kazanılmasında, günlük yayınlanması açısından "her gün yenilenen bir kitap" işlevi gördüğü kaydedildi. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, gazete kupürlerinin derslerde eğitim aracı olarak kullanılması ile öğrencilerin okul içi ve okul dışı yaşam arasında bağ kurabileceğini, derste edindiği bilgiyi güncel bilgi ile harmanlayabileceğini, kendini ifade etme, eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirilebileceğini bildirdi.
Hazırlanan program ile öğrencilerin medya okuryazarlığı konusunda bilinç kazanabilmesi, gazete kupürleri ile toplumsal olaylara karşı duyarlı, sorumlu; içinde yaşadığı toplumu ve dünyayı tanıyan birey olma şansını kazanabilmesi amaçlanıyor. Programa göre her dersin sonunda, konunun ilgili gazete kupürleri ile desteklenmesi planlanıyor.
12 Şubat 2008 Salı
KOLAY GELSİN
KOLAY GELSİN
Sit-Com Yeni
17 Şubat Pazar 19:30'da
Tek sahne... Usta komedyenler... Tek Yönetmen... Bol eğlence ve kahkaha.... Senaryosuz anında komedi.... Kanal 1 ekranlarında başlıyor!
Almanya’da 4 senedir büyük bir başarı ile devam eden ve Avrupa’da birçok ülkede aynı başarı ile format olarak uygulanan “Schiller Strasse” sonunda Türkiye’de.... Tamamı doğaçlama olarak gerçekleştirilen “KOLAY GELSİN” Kanal 1’de başlıyor… Yapımcılığını TMC’nin gerçekleştirdiği “Kolay Gelsin”e Şahan Gökbakar, Özge Özberk, Ezgi Mola, Murat Akkoyunlu, Hakan Bilgin,Yosi Mizrahi ve Settar Tanrıöğen hayat veriyor… Seyirci önünde canlı olarak yapılan çekimlerde Oyun Yönetmeni Uğur Yücel oyunculara çekimden 15 dakika önce o bölümün konusunu açıklayarak tüm oyunu Uğur Yücel yönlendirecek.
Sit-Com Yeni
17 Şubat Pazar 19:30'da
Tek sahne... Usta komedyenler... Tek Yönetmen... Bol eğlence ve kahkaha.... Senaryosuz anında komedi.... Kanal 1 ekranlarında başlıyor!
Almanya’da 4 senedir büyük bir başarı ile devam eden ve Avrupa’da birçok ülkede aynı başarı ile format olarak uygulanan “Schiller Strasse” sonunda Türkiye’de.... Tamamı doğaçlama olarak gerçekleştirilen “KOLAY GELSİN” Kanal 1’de başlıyor… Yapımcılığını TMC’nin gerçekleştirdiği “Kolay Gelsin”e Şahan Gökbakar, Özge Özberk, Ezgi Mola, Murat Akkoyunlu, Hakan Bilgin,Yosi Mizrahi ve Settar Tanrıöğen hayat veriyor… Seyirci önünde canlı olarak yapılan çekimlerde Oyun Yönetmeni Uğur Yücel oyunculara çekimden 15 dakika önce o bölümün konusunu açıklayarak tüm oyunu Uğur Yücel yönlendirecek.
BİZİM EVİN HALLERİ DİZİSİ
BİZİM EVİN HALLERİ
13 Şubat Çarşamba 15:40'ta
Onlar coşku dolu... Onlar deli dolu... Onlar kahkaha dolu... Ekranların en uzun soluklu dizisi “ Bizim Evin Halleri “, hafta içi her gün Kanal 1 ekranlarında… “Bizim Evin Halleri” aşk, sevgi, dostluk, dayanışma gibi her yaş grubuna hitap eden konuları ve seçkin oyuncu kadrosu ile yeni yılda ekranlarda olmaya devam edecek. Heyecan kaybolmadan…Yüzünüzdeki gülümseme bitmeden…Bir hafta beklemeden... “Bizim Evin Halleri” hafta içi her gün haber öncesi Kanal 1’de
13 Şubat Çarşamba 15:40'ta
Onlar coşku dolu... Onlar deli dolu... Onlar kahkaha dolu... Ekranların en uzun soluklu dizisi “ Bizim Evin Halleri “, hafta içi her gün Kanal 1 ekranlarında… “Bizim Evin Halleri” aşk, sevgi, dostluk, dayanışma gibi her yaş grubuna hitap eden konuları ve seçkin oyuncu kadrosu ile yeni yılda ekranlarda olmaya devam edecek. Heyecan kaybolmadan…Yüzünüzdeki gülümseme bitmeden…Bir hafta beklemeden... “Bizim Evin Halleri” hafta içi her gün haber öncesi Kanal 1’de
KOMİSER REX
KOMİSER REX
16 Şubat Cumartesi 07:40'ta
Rex, bir polisin en iyi dostu. Akıllı, korkusuz ve ortağı için herşeyi yapmaya hazır. O, herkesin kahramanı. Yüksek sezgi gücü ve zekasıyla, televizyonun en çok sevilen köpeklerinden biri. Bir köpekten bekleyebileceğiniz her şey onda var: arkadaşlık, destek, sevilecek ve güvenilecek br dost. Sevilen polisiye dizinin yıldızı olarak tanınan Rex'i, her bölümde heyecan verici ve zorlayıcı maceralar bekliyor olacak.
16 Şubat Cumartesi 07:40'ta
Rex, bir polisin en iyi dostu. Akıllı, korkusuz ve ortağı için herşeyi yapmaya hazır. O, herkesin kahramanı. Yüksek sezgi gücü ve zekasıyla, televizyonun en çok sevilen köpeklerinden biri. Bir köpekten bekleyebileceğiniz her şey onda var: arkadaşlık, destek, sevilecek ve güvenilecek br dost. Sevilen polisiye dizinin yıldızı olarak tanınan Rex'i, her bölümde heyecan verici ve zorlayıcı maceralar bekliyor olacak.
ÖLÜM BÖLGESİ
ÖLÜM BÖLGESİ
13 Şubat Çarşamba 01:10'da
Küçük, sakin bir kasabada nişanlısı ile birlikte mutlu bir yaşantısı olan Johnny Smith, geçirdiği trafik kazasından dolayı komaya girer ve 6 yıl boyunca komada kalır. Kendine geldiğinde ise artık her şey değişmiştir. Nişanlısı başka bir adamla evlenmiş, çok sevdiği annesi ise ölmüştür. Çevresinde olup bitenlerin haricinde Johnny'de de bazı değişiklikler olmuş, kendisinin bile açıklayamadığı bazı güçler kazanmıştır.
13 Şubat Çarşamba 01:10'da
Küçük, sakin bir kasabada nişanlısı ile birlikte mutlu bir yaşantısı olan Johnny Smith, geçirdiği trafik kazasından dolayı komaya girer ve 6 yıl boyunca komada kalır. Kendine geldiğinde ise artık her şey değişmiştir. Nişanlısı başka bir adamla evlenmiş, çok sevdiği annesi ise ölmüştür. Çevresinde olup bitenlerin haricinde Johnny'de de bazı değişiklikler olmuş, kendisinin bile açıklayamadığı bazı güçler kazanmıştır.
AŞKIM AŞKIM
AŞKIM AŞKIM
17 Şubat Pazar 20:50'de
Yapımcılığını Yağmur Ajans’ın, Yönetmenliğini Nursan Esenboğa’nın yaptığı , senaryosunu Tayfun Güneyer’in yazdığı, başrollerinde; Emel Sayın (Zümrüt) , Mehmet Ali Erbil (Şener) , Doğa Rutkay (Layla) , Günay Karacaoğlu (Hadise), Ayumi Takano (Makiko), Yeliz Yeşilmen (Gözde) , Hakan Bilgin (Şenol Kaptan) oynadığı dev oyuncu kadrosuyla ve yeni bölümleriyle; “AŞKIM AŞKIM” Kanal 1 ekranlarında seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor… Zümrüt ve Şener restoran işleten bir çifttir. Kızları Layla ile restoranın üstünde bulunan evde yaşamaktadır. Şener Zümrüt’ten çok çekinmekte hem de çapkınlıktan vazgeçmemektedir. Restoranın Japon aşçısı Makiko ve yeni aşçı Hadise arasında bir rekabet olacaktır. Garson Necati bir yandan türkücü olma hayalleri kurup bir yandan da Layla’ya platonik bir aşk beslemektedir. Gözde ise hem Şener’in sarkıntılıklarından kurtulmaya hem de Zümrüt’ün gözüne girmeye çalışacaktır.
17 Şubat Pazar 20:50'de
Yapımcılığını Yağmur Ajans’ın, Yönetmenliğini Nursan Esenboğa’nın yaptığı , senaryosunu Tayfun Güneyer’in yazdığı, başrollerinde; Emel Sayın (Zümrüt) , Mehmet Ali Erbil (Şener) , Doğa Rutkay (Layla) , Günay Karacaoğlu (Hadise), Ayumi Takano (Makiko), Yeliz Yeşilmen (Gözde) , Hakan Bilgin (Şenol Kaptan) oynadığı dev oyuncu kadrosuyla ve yeni bölümleriyle; “AŞKIM AŞKIM” Kanal 1 ekranlarında seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor… Zümrüt ve Şener restoran işleten bir çifttir. Kızları Layla ile restoranın üstünde bulunan evde yaşamaktadır. Şener Zümrüt’ten çok çekinmekte hem de çapkınlıktan vazgeçmemektedir. Restoranın Japon aşçısı Makiko ve yeni aşçı Hadise arasında bir rekabet olacaktır. Garson Necati bir yandan türkücü olma hayalleri kurup bir yandan da Layla’ya platonik bir aşk beslemektedir. Gözde ise hem Şener’in sarkıntılıklarından kurtulmaya hem de Zümrüt’ün gözüne girmeye çalışacaktır.
El Gibi dizisi
EL GİBİ
Yerli Dizi
14 Şubat Perşembe 21:00'de
Çocuğunu büyüten, emek veren, kendisini seven bir kadınla, çocuğunu doğurup terk eden ama hala aşık olduğu kadın arasında bocalayan bir adam… Demir’le (Emre Altuğ) büyük bir aşk yaşayarak evlenen Ece (Naz Elmas) karnındaki bebeğin sakat doğacağını öğrenince aldırmak ister… Demir buna izin vermez… Ece ve Demir’in yolları çocukları doğduktan sonra ayrılır. Demir, oğlu Cem’i annesiz büyütmemek için tekrar evlenir. Çocuğunun ölü doğduğu söylenen Ece ise yurt dışına gider… Yıllar sonra çıkıp gelen Ece çocuğunun ölmediğini öğrenir ve geri almak ister. İki kadın arasında kalan Demir gelgitler yaşamaya başlar… Hala kalbinin bir köşesinde yeri olan Ece’yi mi yoksa yıllarca çocuğuna annelik yapmış Elif’i mi tercih edecektir? Tanıdığı günden bu yana Ece’ye aşık olan Yiğit (Hakan Ural) ise Demir’le mücadeleden asla vazgeçmez… Yiğit, Ece’nin kalbini kazanmak için her şeyi göze alacaktır…
Yerli Dizi
14 Şubat Perşembe 21:00'de
Çocuğunu büyüten, emek veren, kendisini seven bir kadınla, çocuğunu doğurup terk eden ama hala aşık olduğu kadın arasında bocalayan bir adam… Demir’le (Emre Altuğ) büyük bir aşk yaşayarak evlenen Ece (Naz Elmas) karnındaki bebeğin sakat doğacağını öğrenince aldırmak ister… Demir buna izin vermez… Ece ve Demir’in yolları çocukları doğduktan sonra ayrılır. Demir, oğlu Cem’i annesiz büyütmemek için tekrar evlenir. Çocuğunun ölü doğduğu söylenen Ece ise yurt dışına gider… Yıllar sonra çıkıp gelen Ece çocuğunun ölmediğini öğrenir ve geri almak ister. İki kadın arasında kalan Demir gelgitler yaşamaya başlar… Hala kalbinin bir köşesinde yeri olan Ece’yi mi yoksa yıllarca çocuğuna annelik yapmış Elif’i mi tercih edecektir? Tanıdığı günden bu yana Ece’ye aşık olan Yiğit (Hakan Ural) ise Demir’le mücadeleden asla vazgeçmez… Yiğit, Ece’nin kalbini kazanmak için her şeyi göze alacaktır…
Sevgili Dünürüm 13.Bölüm Özeti
Sevgili Dünürüm 13.Bölüm Özeti
8 Şubat Cuma 20:00 – Yeni bölüm
13. Bölüm Özeti
TMSF’ye açılan karşı dava kazanılmış, Ahmet Muhtar malvarlığını yeniden geri almıştır. Aldığı yeni eve onunla birlikte yerleşen Murat ve Ayperi’yle birlikte yaşamaktadır. Yıldız da kızına yakın olmak için köşkü kiraya vermiş ve o civarda bir ev tutmuştur.
Ayperi’nin hamileliğin son günleridir ve Murat hâlâ onun hamilelik kaprisleriyle uğraşmaktadır. Yıldız ve Ahmet’in arası açıktır. Yıldız’a göre, Ahmet Muhtar servetini tekrar kazanınca o görgüsüz kaba adama dönüşmüştür. Ahmet’e göre ise Yıldız iflah olmaz bir servet düşmanıdır. Kâbus gibi geçen bir akşam yemeği, aradaki buzları eritmek yerine daha da soğutmuştur.
Ahmet’in kurduğu yeni şirketin açılışı yapılmaktadır. Ahmet’in şirketi Murat’ın üzerine kurduğunu söylemesi ve torununa Zebercet diye seslenmesi Yıldız’ı zıvanadan çıkartır. Yıldız’ın gözüne girmek için üniversiteyi bitirmeye karar veren Murat da, şirketin başında kendisinin olduğunu öğrenince zor durumda kalır. Yıldız’ın sinirden kendini kaybettiği anda, Ayperi’nin doğum sancısı tutar ve hemen hastaneye yetiştirilir. Hastanenin bekleme odasında, Cem’in askere alındığı haberi herkesi şaşkına çevirir ama bu askerlik çok uzun sürmeyecektir…
8 Şubat Cuma 20:00 – Yeni bölüm
13. Bölüm Özeti
TMSF’ye açılan karşı dava kazanılmış, Ahmet Muhtar malvarlığını yeniden geri almıştır. Aldığı yeni eve onunla birlikte yerleşen Murat ve Ayperi’yle birlikte yaşamaktadır. Yıldız da kızına yakın olmak için köşkü kiraya vermiş ve o civarda bir ev tutmuştur.
Ayperi’nin hamileliğin son günleridir ve Murat hâlâ onun hamilelik kaprisleriyle uğraşmaktadır. Yıldız ve Ahmet’in arası açıktır. Yıldız’a göre, Ahmet Muhtar servetini tekrar kazanınca o görgüsüz kaba adama dönüşmüştür. Ahmet’e göre ise Yıldız iflah olmaz bir servet düşmanıdır. Kâbus gibi geçen bir akşam yemeği, aradaki buzları eritmek yerine daha da soğutmuştur.
Ahmet’in kurduğu yeni şirketin açılışı yapılmaktadır. Ahmet’in şirketi Murat’ın üzerine kurduğunu söylemesi ve torununa Zebercet diye seslenmesi Yıldız’ı zıvanadan çıkartır. Yıldız’ın gözüne girmek için üniversiteyi bitirmeye karar veren Murat da, şirketin başında kendisinin olduğunu öğrenince zor durumda kalır. Yıldız’ın sinirden kendini kaybettiği anda, Ayperi’nin doğum sancısı tutar ve hemen hastaneye yetiştirilir. Hastanenin bekleme odasında, Cem’in askere alındığı haberi herkesi şaşkına çevirir ama bu askerlik çok uzun sürmeyecektir…
Tatlı Bela Fadime 18.Bölüm Özeti
Tatlı Bela Fadime 18.Bölüm Özeti
18. Bölüm Özeti
Kadife eve gece yarısı Temel ile gelince Reis çok sinirlenir. Herkes Kadife ile Temel arasındaki yakınlaşmanın farkındadır. Levent kokteyl’de Simon’un Fadime’yi öpmesinden çok rahatsız olmuştur.Otel’e geldiğinde ise Fadime’ye gelen çiçeğin üstünde aşk dolu sözler yazılı bir kart bulunca çılgına döner. Reis Tanya ile kavga edip evden ayrılınca gece Nazife’de kalır. Ertesi sabah Tanya Nazife’nin evine baskın yapacaktır. Kadife ile Temel ortadan kaybolur. Müzeyyen babasını, Nazife ile Reis’te annelerini aramaktadır.Fakat gelen bir telefonla herkesin ağzı açık kalacaktır.
Levent’in doğum gününde Fadime’nin fotoğraf çekimi vardır.Planları çekim sonrası beraber çok romantik bir Paris restaurant’ında akşam yemeği yemektir. Fadime’nin Levent’e birde sürprizi vardır. Fakat çekimler uzun sürünce Levent yalnız başına çok sıkılır, birde Fadime’ye üstünde “Güzel Sevgilim’e” yazılı bir çiçek daha gelince Levent, Fadime’ye kötü bir sürpriz hazırlar.
18. Bölüm Özeti
Kadife eve gece yarısı Temel ile gelince Reis çok sinirlenir. Herkes Kadife ile Temel arasındaki yakınlaşmanın farkındadır. Levent kokteyl’de Simon’un Fadime’yi öpmesinden çok rahatsız olmuştur.Otel’e geldiğinde ise Fadime’ye gelen çiçeğin üstünde aşk dolu sözler yazılı bir kart bulunca çılgına döner. Reis Tanya ile kavga edip evden ayrılınca gece Nazife’de kalır. Ertesi sabah Tanya Nazife’nin evine baskın yapacaktır. Kadife ile Temel ortadan kaybolur. Müzeyyen babasını, Nazife ile Reis’te annelerini aramaktadır.Fakat gelen bir telefonla herkesin ağzı açık kalacaktır.
Levent’in doğum gününde Fadime’nin fotoğraf çekimi vardır.Planları çekim sonrası beraber çok romantik bir Paris restaurant’ında akşam yemeği yemektir. Fadime’nin Levent’e birde sürprizi vardır. Fakat çekimler uzun sürünce Levent yalnız başına çok sıkılır, birde Fadime’ye üstünde “Güzel Sevgilim’e” yazılı bir çiçek daha gelince Levent, Fadime’ye kötü bir sürpriz hazırlar.
Yeni bi dizi Serçe dizisi yakında
Yakında!
YAŞANMIŞ GERÇEK BİR AŞK HİKÂYESİ ‘SERÇE’ BAŞLIYOR!
Gerçek bir aşk hikayesinin anlatıldığı ‘SERÇE’, şubat ayında Star TV ekranlarında izleyicilerine merhaba diyecek. SERÇE’nin hüzünlü hikayesi hem yüreğinize kazınacak hem de günümüzdeki aşkların gerçekliğini mercek altına alacak...
Sergin Akyaz’ın yönetimindeki Base Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği Star TV’de yayınlamaya başlayacak olan SERÇE için geri sayım başladı.
SERÇE dizisinin en büyük özelliği karakterlerin ve yaşanan olayların kurgu olmaması. Herkesin serçe diye çağırdığı, hariciyeci bir babanın Batılı kızı Yıldız ve Erzincanlı muhafazakâr bir ailenin Amerika’da okumuş olan oğlu Doğu’nun gerçek hikâyesinin anlatıldığı dizinin başrollerini Saruhan Hünel ve Başak Parlak paylaşıyor. Dizi de ayrıca Fikret Hakan köklü, güçlü bir ailenin son temsilcisi ve bir dergâhın da başındaki lideri canlandırıyor. SERÇE, Sermin Hürmeriç ve Deniz Gökçer gibi birçok usta ismi de bir araya getiriyor. Senaryosunu Sergin Akyaz’ın yazdığı SERÇE’nin yönetmenliğini ise daha önce ‘Kınalı Kuzular’ projesiyle adından söz ettiren Tunç Davut yapacak.
‘SERÇE’ ile yüreğiniz tekrar aşk için çarpmaya başlayacak. Tamamen gerçek hayattan alınan bu sancılı aşk hikayesi sizi bu dünyadan alıp başka diyarlara götürecek.
YAŞANMIŞ GERÇEK BİR AŞK HİKÂYESİ ‘SERÇE’ BAŞLIYOR!
Gerçek bir aşk hikayesinin anlatıldığı ‘SERÇE’, şubat ayında Star TV ekranlarında izleyicilerine merhaba diyecek. SERÇE’nin hüzünlü hikayesi hem yüreğinize kazınacak hem de günümüzdeki aşkların gerçekliğini mercek altına alacak...
Sergin Akyaz’ın yönetimindeki Base Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği Star TV’de yayınlamaya başlayacak olan SERÇE için geri sayım başladı.
SERÇE dizisinin en büyük özelliği karakterlerin ve yaşanan olayların kurgu olmaması. Herkesin serçe diye çağırdığı, hariciyeci bir babanın Batılı kızı Yıldız ve Erzincanlı muhafazakâr bir ailenin Amerika’da okumuş olan oğlu Doğu’nun gerçek hikâyesinin anlatıldığı dizinin başrollerini Saruhan Hünel ve Başak Parlak paylaşıyor. Dizi de ayrıca Fikret Hakan köklü, güçlü bir ailenin son temsilcisi ve bir dergâhın da başındaki lideri canlandırıyor. SERÇE, Sermin Hürmeriç ve Deniz Gökçer gibi birçok usta ismi de bir araya getiriyor. Senaryosunu Sergin Akyaz’ın yazdığı SERÇE’nin yönetmenliğini ise daha önce ‘Kınalı Kuzular’ projesiyle adından söz ettiren Tunç Davut yapacak.
‘SERÇE’ ile yüreğiniz tekrar aşk için çarpmaya başlayacak. Tamamen gerçek hayattan alınan bu sancılı aşk hikayesi sizi bu dünyadan alıp başka diyarlara götürecek.
Göz kamaştıran Nokia 7900 Crystal Prism Türkiyede!
Göz kamaştıran Nokia 7900 Crystal Prism Türkiyede!
Elmas kesimli tasarımıyla cep telefonunda stil arayan kullanıcılara hitap eden Nokia 7900 Crystal Prism, ünlü tasarımcı Frédérique Daubal?den esinlenen duvar kağıtları ile dikkat çekiyor.
Nokia 7900 Crystal Prism, kristal menü tuşunu içeren kusursuz elmas kesimli tasarımı ile, Prism koleksiyonunun geometrik hatlarını ve kendine özel tarzını ön plana çıkarıyor.
Lazerle yaratılan benzersiz grafik tasarımlar ve özel duvar kağıtlarının yanı sıra Nokia 7900 Crystal Prism?e özgü aksesuarlar, öncü tasarımcı Frédérique Daubal ile yapılan işbirliğinin meyvesi. Daubal?den esinlenen duvar kağıtları, ışığın yansımasını aktarırken, açısal prizma ve üçgen hissi yaratıyor. Alüminyum arka yüzeyin grafik tasarımı, ilgi çekici ışık efektleri ile her bir cihazı benzersiz kılarken, Nokia 7900 Crystal Prism?in göz alıcı çekiciliğini de tamamlıyor.
Özel tasarım ile teknolojiyi bir araya getiren Nokia 7900 Crystal Prism?de, öncü sanatçı Daubal’den esinlenen modern duvar kağıtları ile büyüleyici geniş bir LED ekran, 2 megapiksel kamera özelliğinin yanı sıra, 1 GB dahili hafıza ve kulaklıklı bir müzikçalar bulunuyor. Kullanıcılar, 49 farklı renk arasından istedikleri aydınlatma rengini seçebiliyorlar.
Elmas kesimli tasarımıyla cep telefonunda stil arayan kullanıcılara hitap eden Nokia 7900 Crystal Prism, ünlü tasarımcı Frédérique Daubal?den esinlenen duvar kağıtları ile dikkat çekiyor.
Nokia 7900 Crystal Prism, kristal menü tuşunu içeren kusursuz elmas kesimli tasarımı ile, Prism koleksiyonunun geometrik hatlarını ve kendine özel tarzını ön plana çıkarıyor.
Lazerle yaratılan benzersiz grafik tasarımlar ve özel duvar kağıtlarının yanı sıra Nokia 7900 Crystal Prism?e özgü aksesuarlar, öncü tasarımcı Frédérique Daubal ile yapılan işbirliğinin meyvesi. Daubal?den esinlenen duvar kağıtları, ışığın yansımasını aktarırken, açısal prizma ve üçgen hissi yaratıyor. Alüminyum arka yüzeyin grafik tasarımı, ilgi çekici ışık efektleri ile her bir cihazı benzersiz kılarken, Nokia 7900 Crystal Prism?in göz alıcı çekiciliğini de tamamlıyor.
Özel tasarım ile teknolojiyi bir araya getiren Nokia 7900 Crystal Prism?de, öncü sanatçı Daubal’den esinlenen modern duvar kağıtları ile büyüleyici geniş bir LED ekran, 2 megapiksel kamera özelliğinin yanı sıra, 1 GB dahili hafıza ve kulaklıklı bir müzikçalar bulunuyor. Kullanıcılar, 49 farklı renk arasından istedikleri aydınlatma rengini seçebiliyorlar.
2008'in bomba oyunları
2008'in bomba oyunları
Starcraft 2, Fallout 3 veya Warhammer Online...2008 yılında her PC oyuncusunun dileği kabul olacak.
StarCraft 2, Fallout 3, Alan Wake... Bu yıl çıkacak oyunları merak eden veya bu oyunları heyecanla bekleyenler için, 2008'in patlamaya hazır bombalarını inceledik.
2008 yılı konusunda PC oyuncularının içleri rahat olabilir. Birçok 'bomba' oyun, 2008'de raflarda yerini almaya hazırlanıyor. PC'nin, bir oyun platformu olarak hala gücünü koruduğunu kanıtlayacak bu oyunları dört kategoride sizler için inceledik.
2008'in Aksiyon Oyunları
2007'yi 'FPS yılı' olarak nitelendirmek yanlış olmayacaktır. Crysis, Bioshock ve Call of Duty 4 gibi 'hit' oyunlar geçtiğimiz yıl ortalığı kasıp kavurdu. Peki hepsi bu muydu? Tabii ki değil: Oyun geliştiricileri 2008 için de aksiyon ve gerilim dolu oyunlar hazırlıyor.
Alone in the Dark 5, Alan Wake, Project Origin... Adrenalin zengini bu oyunları oynadıkça dudaklarınız uçuklayacak.
Tam anlamıyla tüyler ürpertici. Yapımcı Vivendi, hem oyunları hem de filmleriyle ünlü 'Hayalet Avcıları' (Ghostbusters) serisinin geri dönüşünü, bu sonbahar için müjdeledi. Filmde rol alan oyuncuların bu yapımda da yer alacak olması oldukça iyi bir haber. Taktik FPS severler için ise Operation Flashpoint 2 ve Rainbow Six Vegas 2, tahtı ele geçirmeyi planlıyor.
Alan Wake
Uzun zaman oldu: Max Payne ile tanıdığımız geliştirici Remedy, Alan Wake'i 2005 başında duyurmuştu. 2008, gerilim yüklü bu oyunun çıkış yılı olacak. Oyuna ismini veren kahramanımız ile gizemli Bright Falls şehrini keşfe çıkacaksınız. Alan Wake, 100 kilometrekareye yakın dev oyun alanı ile Oblivion'u dahi gölgede bırakıyor.
Yapı olarak, Konami'nin "Silent Hill" serisini andıran oyunda, gerilimi artırıcı efektlere önem verilmiş. Oyunun atmosferi, ölümün soğuk nefesini ensenizde hissetmeniz için özel olarak yoğunlaştırılmış. Remedy, bunun için gerçekçi gündüz - gece geçişlerine güveniyor. Alan Wake'de gölge ve ışık büyük bir önem taşıyor. Karaltılarda sizi bekleyen tehlikeler henüz gizli olsa da, en geç bu yaz bunları öğrenmiş olacaksınız.
Far Cry 2
Palmiyeler ve altın kumsallardan yoksun bir Far Cry hayal etmek oldukça zor. Bu oyunun, 2004'teki ada macerasıyla isim dışında fazla bir benzerliği yok.
Oyunun hikayesi baştan yaratılmış. Jack Carver artık grubun bir üyesi değil. Maceranın geçtiği ortam da oldukça değişmiş: Far Cry 2'de, çimenler ve yeşillikler yerine, Afrika'nın çöllerinde bulunacaksınız.
Oynanış açısından da birtakım değişiklikler söz konusu: Ateş ederek oradan oraya koşturmak yerine, daha çok 'Stalker'ı andıran bir stili benimsemeniz gerekecek. Aynı STALKER'da olduğu gibi, bu oyunda da görevler alıp, birbirine düşman grupları birbirine düşürmeniz mümkün olacak. Crytek, Crysis ile fazlasıyla meşgul olduğu için, Far Cry 2'nin geliştiricisi olma görevini Ubisoft Montreal üstlenecek.
Project Origin
Eğer Project Origin'i gördüğünüzde "ben bunu daha önce görmüştüm" dediyseniz, büyük ihtimalle gerilim temalı F.E.A.R'ı oynamış olmalısınız. Project Origin, korkutucu küçük kız Alma ve Paxton Fettel'in hikayesini kaldığı yerden devam ettiriyor. Bu noktada akıllara gelen "O halde neden bu oyunun adı F.E.A.R 2 değil?" sorusunun cevabı ise şu: Yasal sıkıntılar sebebiyle geliştirici Monolith bu ismi kullanamıyor.
Geliştiriciler oyun üzerinde, aynı atmosferi koruyacak kontrole halen sahip. Hikaye, ortam ve karakterler aynen korunuyor. Project Origin, F.E.A.R'ın sonundan yalnızca birkaç dakika sonrasında başlayan bir hikayeye sahip. Detaylar tamamen gizli. Bildiklerimiz ise, grafiklerin tamamen elden geçirildiği, ve dış mekanların hikayede eskisinden daha fazla paya sahip olduğu. 2008 içerisinde Project Origin'in hazır olması bekleniyor.
Her zevke göre: 2008'in Strateji Oyunları
Gerçek zamanlı strateji (real-time strategy - RTS) türünde, geçtiğimiz yıl çok fazla 'iyi seçenek' vardı: Bunun sonucunda, incelemeleri kasıp kavuran Company of Heroes veya World in Conflict gibi oyunlar, satış açısından beklentileri tamamen karşılayamadı. 2007'de yalnızca Command & Conquer 3: Tiberium Wars, yeterince oyuncuyu, kendini satın almaya ikna edebildi.
Geçtiğimiz yıl bu fırtınanın içinde, 2008 için planlanan oyunların duyuruları pek ses getiremedi. 2008'in geniş yelpazeli strateji koleksiyonunda bu yıl: Yaratıcılığınızı sınayacak Spore'un yanında, Diablo türü oyunların eşya toplama ve World of Warcraft'ın ani saldırılarını bir araya getirecek Worldshift, yeni bir açılım sayılabilir. Field Ops ise bir FPS ile RTS'nin karışımını oluşturacak. Oyundan gelen ilk görüntüler, kuş bakışı oynanan bir Battlefield'ı andırıyor. Panzers Cold War ve Warhammer 40K Soulstorm da bu yıl çıkması beklenen strateji oyunları arasında yer alıyor.
Starcraft 2
Starcraft, aradan geçen on yıla rağmen hala tüm zamanların en iyi gerçek zamanlı strateji oyunu ünvanını taşıyor. Bu ünvanın Blizzard'daki geliştiriciler için büyük bir motivasyon kaynağı olduğu söylenebilir. Starcraft'ın çoklu-oyuncu modu mükemmele yakındı. Devam oyunu için de aynı durum söz konusu olacak: Geliştiriciler, 2007'de oyunun duyurulmasından bu yana ünitelerin dengesi üzerine çalışıyorlar.
Oynanış konusunda hiçbir yenilik olmamasına karşın, yine de devam oyununun bir başyapıt olması bekleniyor. Online oyunların yine mükemmel olması, taktik uzmanları ve fırsat avcılarının, çeşitli ünite seçenekleriyle yine oyundan büyük zevk almaları bekleniyor. Oyunun hikaye (campaign) bölümü de herkesin merak ettiği bir başka husus: Acaba Raynor, Kerrigan ve diğerlerinin hikayesi nasıl devam edecek? Bu soruların cevaplarının 2008 içerisinde belli olacağını umuyoruz, çıkış tarihi ise şu an için henüz belli değil.
Spore
Normal oyunlar, kesinlikle yaratıcı tasarımcı Will Wright'a göre değil. Şehir kurma ve yönetme oyunu SimCity, türünün tek örneği ve başyapıtı Sims türü oyunları yaratan Will Wright, 'Spore' ile turnayı bir kez daha gözünden vuruyor: Maxis'in kurucu ortağı, basit ve akılcı bir oynanışa sahip Spore'da en az beş tür farklı oyunun olacağını ifade ediyor.
Uzaydan gelen bir canlının gelişim sürecini oynadığınız oyunda, canlınızın tek hücreli halinden başlayarak, zamanla galaksileri kontrol altına alacak kadar ilerlediğini göreceksiniz. Bir editör yardımıyla hayata getirdiğiniz yaratığınız, zaman içinde arkadaşlar bulacak, çoğalacak ve zaman içinde toplulukları yönetecek hale gelecek. Bu noktadan sonra strateji, yetenek, gelişim, toplum, hatta biraz da Sims karışımı bir oyun sizi bekliyor olacak.
Command & Conquer 3: Kane's Wrath
C&C serisinin geri dönüşü oldukça görkemli olmuştu. Tiberium'la kaplanmış topraklarda Orca'ları, Mammoth Tank'ları yönetmek birçok oyuncuyu mutlu etmişti. GDI ve Nod'un renkli dünyasındaki maceraları yeterli bulmayanlar için ilk eklenti 2008'in ilk aylarında çıkmaya hazırlanıyor: Kane's Wrath.
Oyunun isminden de anlaşılacağı üzere, hikaye Nod'un megalomanyak lideri Kane karakteri üzerine yoğunlaşmış. Hikaye, ikinci Tiberium savaşı ve savaş sırasında meydana gelen olaylardan yola çıkarak şekilleniyor. Görkemli ara sahneler yerini aynen korurken, Zone Raider, Tiberium Trooper ve Spectre gibi üniteler oyuna eklenmiş.
2008'in Macera Oyunları
Geriye dönüp şöyle bir bakıldığında, 2007 yılını rol yapma oyunları açısından 'hiç yokmuş gibi' değerlendirmek en sağlıklısı. Hayal gücüne dayanan bu oyun türü şu an itibariyle can çekişiyor. Son zamanlarda zaten az sayıda çıkan oyunlar, ancak devasa yama dosyaları uygulandıktan sonra oynanabilir hale geliyor.
Ancak yine de umut var. Bioware'in RPG uzmanları 2008 için iki güzel haber getirdiler: Konsoldan uyarlanan Mass Effect ve klasik rol yapma oyunu Dragon Age. Bunların haricinde, geçmişten tanıdık bir sima da geri dönüyor: Fallout 3, üzerine ölü toprağı serpilmiş serisini diriltmeye geliyor. Ayrıca Chris Tylor, Dungeon Siege'in devamı olacak Space Siege'i; Flagship Studios ücretsiz Mythos'u geliştiriyor. A Vampire Story'i de bu listeye eklersek maceraseverler için mutlu olmak için bolca sebep var denebilir.
Sacred 2
Crysis, şu ana kadar yapılmış en yüksek bütçeli Alman yapımı oyun. Ancak bu uzun sürmeyecek: Ascaron, iki yıldan bu yana, başarılı Action-RPG oyunu Sacred'in devamını hazırlıyor. Sacred 2, 22 milyon Euro'luk geliştirme bütçesi ile Crysis'e meydan okuyor. Bunun sebebi ise açık: Oyundaki her bölüm artık daha büyük, eşya sayısı daha çok, karakterler daha gerçekçi. Oyun alanının iki katına çıktığını da eklemek gerekir.
Hikaye ilk canlıdan 5.000 yıl önce geçiyor. Buna bağlı olarak Sacred'daki birçok karakter ikinci oyunda yer almayacak. Zarif Seraphim dışında. En ilgi çekici yenilik ise, artık tamamen 'kötü' bir karakteri yönetme imkanına sahip olmanız. Ancak Sacred 2'nin neler yapabildiğini canlı olarak ne yazık ki en erken bu yazın sonunda öğrenebileceksiniz.
Fallout 3
Fallout 3, uzun zamandır gündemde olan bir oyun. Günün birinde yayıncı Interplay geliştirici Black Isle Studios'u kapatınca, proje bir yıl süreyle rafa kalktı. Oyunun fanatikleri için bu, nükleer kıyamet sonrası dünyaya gidiş biletinin yanması demekti. 2004'te, Bethesda Software (Oblivion) Interplay'den oyunun haklarını aldı ve o zamandan bu yana devam oyununu geliştirmekle meşgul.
Fallout 3, serinin önceki oyunlarından oldukça farklı olacak. Her şeyden önce dünyayı bir FPS'de olduğu gibi, karakterinizin gözlerinden göreceksiniz. Çatışmaları dilediğiniz zaman durdurup, sıralı oyuna (turn-based) dönmeniz mümkün. Bethesda sizi savaşa zorlamıyor: Dilerseniz karakterinizi 'tatlı dille', kaba kuvvet kullanmadan da oyunun sonuna getirebilirsiniz. Geliştirilmiş Oblivion motoru ile Fallout 3, görsel olarak güncel oyunlardan hiç geri kalmıyor.
Drakensang
"Haydi grubu toplayıp canavar keselim." Önümüzdeki yıl PC RPG oyuncuları Drakensang ile grup aktivitelerine geri dönecek. Drakensang, eskiden kağıt-kalem usulü (pen&paper) oynanan RPG'lerden esinlenen bir oyun dünyasına sahip.
Pen&Paper oyuncularını geçmişe götürecek birçok özellik bu oyunda mevcut. Örneğin, orklar alışılagelenin aksine yeşil değil, gri renk. Drakensang ismi ise, hikayenin büyük bir kısmının geçtiği mistik bir dağdan geliyor. Oyuncuları bu dağda tam olarak nelerin beklediğini ise geliştiriciler henüz açıklamak istemiyor.
Yeni Bir Soluk: 2008'in MMO'ları
World of Warcraft'ın inanılmaz başarısına imrenmeyecek oyun geliştiricisi, sanıyoruz ki yoktur. Bu yıl, MMO hazinesinden pay almaya çalışan tam yedi oyun sizleri bekliyor. Ancak oyunların hepsinin, sizi elflerin ve cücelerin dünyasına götürmesini beklemeyin.
Sony'nin "The Agency" isimli oyunu bir James Bond hikayesini andırıyor. Cep telefonunuzla oyun içerisinde telefon görüşmesi yapmanız dahi mümkün. "Aion: The Tower of Eternity" ise sizi meleklerin dünyasına götürüyor. Stargate Worlds'te bilimkurgu öğeleri ve antik efsaneler ön planda olacak. Chronicles of Spellborn ise, hareketli savaş sistemi ile türüne yeni bir soluk getiriyor.
World of Warcraft: Wrath of the Lich King
Blizzard, türünün en iyi örneği olan WoW'un yeni eklentisi için aceleci değil. Yeni kıta Northrend'i, yeni eşyaları, yeni skill'leri bekleyen 9 milyon oyuncuyu düşününce, bunun pek de iyi bir fikir olduğu söylenemez. Arthas'ın hüküm sürdüğü Northrend'de maceralara atılmak için can atan oyuncu sayısı gerçekten az değil.
Undead efendisini hazırlıksız yakalayıp alt edebilmeniz için Blizzard, karakterlerin seviye (level) sınırını 80'e çıkarmış. Oyunun çıktığı zamandan beri merakla beklenen "Hero Class" özelliği sonunda eklenmiş: Şu an için yalnızca "Death Knight"ı seçmeniz mümkün. Death Knight, oyuna 60. seviyeden giriş yapacak özel bir karakter olacak.
Warhammer Online
EA Mythic'in işi gerçekten kolay değil: Warhammer evreninde geçen bir MMO tasarlamak iyi bir fikir olsa da, sayısız masaüstü Warhammer oyuncusunun beklentilerini karşılayabilecek bir oyun yapmak oldukça zor. İşte bu yüzden, geliştirici EA Mythic, oyunu hazırlarken oyuncuların fikirlerini en ön planda tutuyor. Oyunculardan gelen yoğun geribildirimleri oyuna yerleştirmek için Beta testinin bir süre durdurulması bunun en önemli göstergesi.
Warhammer, şu an için World of Warcraft'ın karşısına çıkabilecek güce sahip tek oyun. "Collision detection" özelliği daha çekişmeli savaşlar vadediyor. PvP modu için Mythic'in büyük planları olduğu çok açık: Düşman kentleri ele geçirseniz de, krallıklar arası dev savaşlarda rol alsanız da, oyundan sıkılmayacağınız kesin.
Age of Conan
Conan'ın filmlerden ve televizyondan verdiği imaj kaba, kaslı ve az konuşan bir karakterdir. Hem konsol hem PC için çıkmış birkaç single-player oyundan sonra 2008'de Conan evreninde geçen bir MMO sizleri bekliyor. Robert E. Howard'ın kitaplarını temel alan Age of Conan, Hyboria çağındaki savaş ve yozlaşmanın hikayesini en gerçekçi şekilde ekranlarınıza getirecek.
Bir barbardan bekleneceği üzere, PvP ve PvE dövüşlerin hepsinin oldukça 'gerçekçi' olduğunu söylemek mümkün. Kombo vuruşlardan birini tutturabildiğiniz zaman, ekranda uçuşan uzuvlar görebilirsiniz. Oyun dünyasında yer alan üç dev kıtada ortalıkta dolaşan hayvanlar da mevcut. Bu, MMO nesli için yeni bir özellik. Şaha kalkan atlar, homurdanarak tüm hızıyla kalabalık gruplara saldıran gergedanlar, aklınıza ne gelirse...
İlker Düzgören
Starcraft 2, Fallout 3 veya Warhammer Online...2008 yılında her PC oyuncusunun dileği kabul olacak.
StarCraft 2, Fallout 3, Alan Wake... Bu yıl çıkacak oyunları merak eden veya bu oyunları heyecanla bekleyenler için, 2008'in patlamaya hazır bombalarını inceledik.
2008 yılı konusunda PC oyuncularının içleri rahat olabilir. Birçok 'bomba' oyun, 2008'de raflarda yerini almaya hazırlanıyor. PC'nin, bir oyun platformu olarak hala gücünü koruduğunu kanıtlayacak bu oyunları dört kategoride sizler için inceledik.
2008'in Aksiyon Oyunları
2007'yi 'FPS yılı' olarak nitelendirmek yanlış olmayacaktır. Crysis, Bioshock ve Call of Duty 4 gibi 'hit' oyunlar geçtiğimiz yıl ortalığı kasıp kavurdu. Peki hepsi bu muydu? Tabii ki değil: Oyun geliştiricileri 2008 için de aksiyon ve gerilim dolu oyunlar hazırlıyor.
Alone in the Dark 5, Alan Wake, Project Origin... Adrenalin zengini bu oyunları oynadıkça dudaklarınız uçuklayacak.
Tam anlamıyla tüyler ürpertici. Yapımcı Vivendi, hem oyunları hem de filmleriyle ünlü 'Hayalet Avcıları' (Ghostbusters) serisinin geri dönüşünü, bu sonbahar için müjdeledi. Filmde rol alan oyuncuların bu yapımda da yer alacak olması oldukça iyi bir haber. Taktik FPS severler için ise Operation Flashpoint 2 ve Rainbow Six Vegas 2, tahtı ele geçirmeyi planlıyor.
Alan Wake
Uzun zaman oldu: Max Payne ile tanıdığımız geliştirici Remedy, Alan Wake'i 2005 başında duyurmuştu. 2008, gerilim yüklü bu oyunun çıkış yılı olacak. Oyuna ismini veren kahramanımız ile gizemli Bright Falls şehrini keşfe çıkacaksınız. Alan Wake, 100 kilometrekareye yakın dev oyun alanı ile Oblivion'u dahi gölgede bırakıyor.
Yapı olarak, Konami'nin "Silent Hill" serisini andıran oyunda, gerilimi artırıcı efektlere önem verilmiş. Oyunun atmosferi, ölümün soğuk nefesini ensenizde hissetmeniz için özel olarak yoğunlaştırılmış. Remedy, bunun için gerçekçi gündüz - gece geçişlerine güveniyor. Alan Wake'de gölge ve ışık büyük bir önem taşıyor. Karaltılarda sizi bekleyen tehlikeler henüz gizli olsa da, en geç bu yaz bunları öğrenmiş olacaksınız.
Far Cry 2
Palmiyeler ve altın kumsallardan yoksun bir Far Cry hayal etmek oldukça zor. Bu oyunun, 2004'teki ada macerasıyla isim dışında fazla bir benzerliği yok.
Oyunun hikayesi baştan yaratılmış. Jack Carver artık grubun bir üyesi değil. Maceranın geçtiği ortam da oldukça değişmiş: Far Cry 2'de, çimenler ve yeşillikler yerine, Afrika'nın çöllerinde bulunacaksınız.
Oynanış açısından da birtakım değişiklikler söz konusu: Ateş ederek oradan oraya koşturmak yerine, daha çok 'Stalker'ı andıran bir stili benimsemeniz gerekecek. Aynı STALKER'da olduğu gibi, bu oyunda da görevler alıp, birbirine düşman grupları birbirine düşürmeniz mümkün olacak. Crytek, Crysis ile fazlasıyla meşgul olduğu için, Far Cry 2'nin geliştiricisi olma görevini Ubisoft Montreal üstlenecek.
Project Origin
Eğer Project Origin'i gördüğünüzde "ben bunu daha önce görmüştüm" dediyseniz, büyük ihtimalle gerilim temalı F.E.A.R'ı oynamış olmalısınız. Project Origin, korkutucu küçük kız Alma ve Paxton Fettel'in hikayesini kaldığı yerden devam ettiriyor. Bu noktada akıllara gelen "O halde neden bu oyunun adı F.E.A.R 2 değil?" sorusunun cevabı ise şu: Yasal sıkıntılar sebebiyle geliştirici Monolith bu ismi kullanamıyor.
Geliştiriciler oyun üzerinde, aynı atmosferi koruyacak kontrole halen sahip. Hikaye, ortam ve karakterler aynen korunuyor. Project Origin, F.E.A.R'ın sonundan yalnızca birkaç dakika sonrasında başlayan bir hikayeye sahip. Detaylar tamamen gizli. Bildiklerimiz ise, grafiklerin tamamen elden geçirildiği, ve dış mekanların hikayede eskisinden daha fazla paya sahip olduğu. 2008 içerisinde Project Origin'in hazır olması bekleniyor.
Her zevke göre: 2008'in Strateji Oyunları
Gerçek zamanlı strateji (real-time strategy - RTS) türünde, geçtiğimiz yıl çok fazla 'iyi seçenek' vardı: Bunun sonucunda, incelemeleri kasıp kavuran Company of Heroes veya World in Conflict gibi oyunlar, satış açısından beklentileri tamamen karşılayamadı. 2007'de yalnızca Command & Conquer 3: Tiberium Wars, yeterince oyuncuyu, kendini satın almaya ikna edebildi.
Geçtiğimiz yıl bu fırtınanın içinde, 2008 için planlanan oyunların duyuruları pek ses getiremedi. 2008'in geniş yelpazeli strateji koleksiyonunda bu yıl: Yaratıcılığınızı sınayacak Spore'un yanında, Diablo türü oyunların eşya toplama ve World of Warcraft'ın ani saldırılarını bir araya getirecek Worldshift, yeni bir açılım sayılabilir. Field Ops ise bir FPS ile RTS'nin karışımını oluşturacak. Oyundan gelen ilk görüntüler, kuş bakışı oynanan bir Battlefield'ı andırıyor. Panzers Cold War ve Warhammer 40K Soulstorm da bu yıl çıkması beklenen strateji oyunları arasında yer alıyor.
Starcraft 2
Starcraft, aradan geçen on yıla rağmen hala tüm zamanların en iyi gerçek zamanlı strateji oyunu ünvanını taşıyor. Bu ünvanın Blizzard'daki geliştiriciler için büyük bir motivasyon kaynağı olduğu söylenebilir. Starcraft'ın çoklu-oyuncu modu mükemmele yakındı. Devam oyunu için de aynı durum söz konusu olacak: Geliştiriciler, 2007'de oyunun duyurulmasından bu yana ünitelerin dengesi üzerine çalışıyorlar.
Oynanış konusunda hiçbir yenilik olmamasına karşın, yine de devam oyununun bir başyapıt olması bekleniyor. Online oyunların yine mükemmel olması, taktik uzmanları ve fırsat avcılarının, çeşitli ünite seçenekleriyle yine oyundan büyük zevk almaları bekleniyor. Oyunun hikaye (campaign) bölümü de herkesin merak ettiği bir başka husus: Acaba Raynor, Kerrigan ve diğerlerinin hikayesi nasıl devam edecek? Bu soruların cevaplarının 2008 içerisinde belli olacağını umuyoruz, çıkış tarihi ise şu an için henüz belli değil.
Spore
Normal oyunlar, kesinlikle yaratıcı tasarımcı Will Wright'a göre değil. Şehir kurma ve yönetme oyunu SimCity, türünün tek örneği ve başyapıtı Sims türü oyunları yaratan Will Wright, 'Spore' ile turnayı bir kez daha gözünden vuruyor: Maxis'in kurucu ortağı, basit ve akılcı bir oynanışa sahip Spore'da en az beş tür farklı oyunun olacağını ifade ediyor.
Uzaydan gelen bir canlının gelişim sürecini oynadığınız oyunda, canlınızın tek hücreli halinden başlayarak, zamanla galaksileri kontrol altına alacak kadar ilerlediğini göreceksiniz. Bir editör yardımıyla hayata getirdiğiniz yaratığınız, zaman içinde arkadaşlar bulacak, çoğalacak ve zaman içinde toplulukları yönetecek hale gelecek. Bu noktadan sonra strateji, yetenek, gelişim, toplum, hatta biraz da Sims karışımı bir oyun sizi bekliyor olacak.
Command & Conquer 3: Kane's Wrath
C&C serisinin geri dönüşü oldukça görkemli olmuştu. Tiberium'la kaplanmış topraklarda Orca'ları, Mammoth Tank'ları yönetmek birçok oyuncuyu mutlu etmişti. GDI ve Nod'un renkli dünyasındaki maceraları yeterli bulmayanlar için ilk eklenti 2008'in ilk aylarında çıkmaya hazırlanıyor: Kane's Wrath.
Oyunun isminden de anlaşılacağı üzere, hikaye Nod'un megalomanyak lideri Kane karakteri üzerine yoğunlaşmış. Hikaye, ikinci Tiberium savaşı ve savaş sırasında meydana gelen olaylardan yola çıkarak şekilleniyor. Görkemli ara sahneler yerini aynen korurken, Zone Raider, Tiberium Trooper ve Spectre gibi üniteler oyuna eklenmiş.
2008'in Macera Oyunları
Geriye dönüp şöyle bir bakıldığında, 2007 yılını rol yapma oyunları açısından 'hiç yokmuş gibi' değerlendirmek en sağlıklısı. Hayal gücüne dayanan bu oyun türü şu an itibariyle can çekişiyor. Son zamanlarda zaten az sayıda çıkan oyunlar, ancak devasa yama dosyaları uygulandıktan sonra oynanabilir hale geliyor.
Ancak yine de umut var. Bioware'in RPG uzmanları 2008 için iki güzel haber getirdiler: Konsoldan uyarlanan Mass Effect ve klasik rol yapma oyunu Dragon Age. Bunların haricinde, geçmişten tanıdık bir sima da geri dönüyor: Fallout 3, üzerine ölü toprağı serpilmiş serisini diriltmeye geliyor. Ayrıca Chris Tylor, Dungeon Siege'in devamı olacak Space Siege'i; Flagship Studios ücretsiz Mythos'u geliştiriyor. A Vampire Story'i de bu listeye eklersek maceraseverler için mutlu olmak için bolca sebep var denebilir.
Sacred 2
Crysis, şu ana kadar yapılmış en yüksek bütçeli Alman yapımı oyun. Ancak bu uzun sürmeyecek: Ascaron, iki yıldan bu yana, başarılı Action-RPG oyunu Sacred'in devamını hazırlıyor. Sacred 2, 22 milyon Euro'luk geliştirme bütçesi ile Crysis'e meydan okuyor. Bunun sebebi ise açık: Oyundaki her bölüm artık daha büyük, eşya sayısı daha çok, karakterler daha gerçekçi. Oyun alanının iki katına çıktığını da eklemek gerekir.
Hikaye ilk canlıdan 5.000 yıl önce geçiyor. Buna bağlı olarak Sacred'daki birçok karakter ikinci oyunda yer almayacak. Zarif Seraphim dışında. En ilgi çekici yenilik ise, artık tamamen 'kötü' bir karakteri yönetme imkanına sahip olmanız. Ancak Sacred 2'nin neler yapabildiğini canlı olarak ne yazık ki en erken bu yazın sonunda öğrenebileceksiniz.
Fallout 3
Fallout 3, uzun zamandır gündemde olan bir oyun. Günün birinde yayıncı Interplay geliştirici Black Isle Studios'u kapatınca, proje bir yıl süreyle rafa kalktı. Oyunun fanatikleri için bu, nükleer kıyamet sonrası dünyaya gidiş biletinin yanması demekti. 2004'te, Bethesda Software (Oblivion) Interplay'den oyunun haklarını aldı ve o zamandan bu yana devam oyununu geliştirmekle meşgul.
Fallout 3, serinin önceki oyunlarından oldukça farklı olacak. Her şeyden önce dünyayı bir FPS'de olduğu gibi, karakterinizin gözlerinden göreceksiniz. Çatışmaları dilediğiniz zaman durdurup, sıralı oyuna (turn-based) dönmeniz mümkün. Bethesda sizi savaşa zorlamıyor: Dilerseniz karakterinizi 'tatlı dille', kaba kuvvet kullanmadan da oyunun sonuna getirebilirsiniz. Geliştirilmiş Oblivion motoru ile Fallout 3, görsel olarak güncel oyunlardan hiç geri kalmıyor.
Drakensang
"Haydi grubu toplayıp canavar keselim." Önümüzdeki yıl PC RPG oyuncuları Drakensang ile grup aktivitelerine geri dönecek. Drakensang, eskiden kağıt-kalem usulü (pen&paper) oynanan RPG'lerden esinlenen bir oyun dünyasına sahip.
Pen&Paper oyuncularını geçmişe götürecek birçok özellik bu oyunda mevcut. Örneğin, orklar alışılagelenin aksine yeşil değil, gri renk. Drakensang ismi ise, hikayenin büyük bir kısmının geçtiği mistik bir dağdan geliyor. Oyuncuları bu dağda tam olarak nelerin beklediğini ise geliştiriciler henüz açıklamak istemiyor.
Yeni Bir Soluk: 2008'in MMO'ları
World of Warcraft'ın inanılmaz başarısına imrenmeyecek oyun geliştiricisi, sanıyoruz ki yoktur. Bu yıl, MMO hazinesinden pay almaya çalışan tam yedi oyun sizleri bekliyor. Ancak oyunların hepsinin, sizi elflerin ve cücelerin dünyasına götürmesini beklemeyin.
Sony'nin "The Agency" isimli oyunu bir James Bond hikayesini andırıyor. Cep telefonunuzla oyun içerisinde telefon görüşmesi yapmanız dahi mümkün. "Aion: The Tower of Eternity" ise sizi meleklerin dünyasına götürüyor. Stargate Worlds'te bilimkurgu öğeleri ve antik efsaneler ön planda olacak. Chronicles of Spellborn ise, hareketli savaş sistemi ile türüne yeni bir soluk getiriyor.
World of Warcraft: Wrath of the Lich King
Blizzard, türünün en iyi örneği olan WoW'un yeni eklentisi için aceleci değil. Yeni kıta Northrend'i, yeni eşyaları, yeni skill'leri bekleyen 9 milyon oyuncuyu düşününce, bunun pek de iyi bir fikir olduğu söylenemez. Arthas'ın hüküm sürdüğü Northrend'de maceralara atılmak için can atan oyuncu sayısı gerçekten az değil.
Undead efendisini hazırlıksız yakalayıp alt edebilmeniz için Blizzard, karakterlerin seviye (level) sınırını 80'e çıkarmış. Oyunun çıktığı zamandan beri merakla beklenen "Hero Class" özelliği sonunda eklenmiş: Şu an için yalnızca "Death Knight"ı seçmeniz mümkün. Death Knight, oyuna 60. seviyeden giriş yapacak özel bir karakter olacak.
Warhammer Online
EA Mythic'in işi gerçekten kolay değil: Warhammer evreninde geçen bir MMO tasarlamak iyi bir fikir olsa da, sayısız masaüstü Warhammer oyuncusunun beklentilerini karşılayabilecek bir oyun yapmak oldukça zor. İşte bu yüzden, geliştirici EA Mythic, oyunu hazırlarken oyuncuların fikirlerini en ön planda tutuyor. Oyunculardan gelen yoğun geribildirimleri oyuna yerleştirmek için Beta testinin bir süre durdurulması bunun en önemli göstergesi.
Warhammer, şu an için World of Warcraft'ın karşısına çıkabilecek güce sahip tek oyun. "Collision detection" özelliği daha çekişmeli savaşlar vadediyor. PvP modu için Mythic'in büyük planları olduğu çok açık: Düşman kentleri ele geçirseniz de, krallıklar arası dev savaşlarda rol alsanız da, oyundan sıkılmayacağınız kesin.
Age of Conan
Conan'ın filmlerden ve televizyondan verdiği imaj kaba, kaslı ve az konuşan bir karakterdir. Hem konsol hem PC için çıkmış birkaç single-player oyundan sonra 2008'de Conan evreninde geçen bir MMO sizleri bekliyor. Robert E. Howard'ın kitaplarını temel alan Age of Conan, Hyboria çağındaki savaş ve yozlaşmanın hikayesini en gerçekçi şekilde ekranlarınıza getirecek.
Bir barbardan bekleneceği üzere, PvP ve PvE dövüşlerin hepsinin oldukça 'gerçekçi' olduğunu söylemek mümkün. Kombo vuruşlardan birini tutturabildiğiniz zaman, ekranda uçuşan uzuvlar görebilirsiniz. Oyun dünyasında yer alan üç dev kıtada ortalıkta dolaşan hayvanlar da mevcut. Bu, MMO nesli için yeni bir özellik. Şaha kalkan atlar, homurdanarak tüm hızıyla kalabalık gruplara saldıran gergedanlar, aklınıza ne gelirse...
İlker Düzgören
Altın Şans’tan 1 numara açılış!
Ülkemizde 02 Mayıs’ta vizyona girecek Altın Şans, ABD’de ilk hafta sonunu birinci sırada açtı.
Başrollerinde Matthew McConaughey ve Kate Hudson’ın yer aldığı Altın Şans, ABD’de 08 Şubat’ta vizyona girdi ve 08 - 10 Şubat arasındaki ilk hafta sonunda yaklaşık 22 Milyon Dolar (yaklaşık 27 Milyon YTL) hasılat elde ederek en çok izlenen film oldu. Bu eğlenceli romantik komedi macerada hazine avcısı bir çifti canlandıran Matthew McConaughey ve Kate Hudson’a diğer rollerde tecrübeli aktörler Ray Winston ve Donald Sutherland eşlik ediyorlar
milliyet
Başrollerinde Matthew McConaughey ve Kate Hudson’ın yer aldığı Altın Şans, ABD’de 08 Şubat’ta vizyona girdi ve 08 - 10 Şubat arasındaki ilk hafta sonunda yaklaşık 22 Milyon Dolar (yaklaşık 27 Milyon YTL) hasılat elde ederek en çok izlenen film oldu. Bu eğlenceli romantik komedi macerada hazine avcısı bir çifti canlandıran Matthew McConaughey ve Kate Hudson’a diğer rollerde tecrübeli aktörler Ray Winston ve Donald Sutherland eşlik ediyorlar
milliyet
Kurtlar Vadisi Pusu 26.Bölüm özeti / Yeni 26.Bölüm
26.BÖLÜM ÖZETİ VE İLK KARELER
Kurtlar Vadisi Pusu geçen hafta nefes kesen bir bölümün ardından, İskender Büyük ve Polat Alemdar’ı, sırrı merak uyandıran Kırmızı Kitap’ın peşinde buluşturarak noktalanmıştı…
Ahu’nun aniden Polat Alemdar’ın karşısına çıkmasıyla başlayacak olaylar zinciri nereye varacak? İskender Büyük tarafından öldürülen İstihbaratlar Başkanı’nın cenazesi kimleri bir araya getirecek? Cenazede Polat Alemdar’ı bekleyen sürpriz ne? Muro, Polat Alemdar’a karşı hazırladığı pusu için kimi kullanacak?
Kurtlar Vadisi Pusu, heyecan ve sürprizlerle dolu 26. bölümüyle, yine nefesleri kesecek…
Kurtlar Vadisi Pusu geçen hafta nefes kesen bir bölümün ardından, İskender Büyük ve Polat Alemdar’ı, sırrı merak uyandıran Kırmızı Kitap’ın peşinde buluşturarak noktalanmıştı…
Ahu’nun aniden Polat Alemdar’ın karşısına çıkmasıyla başlayacak olaylar zinciri nereye varacak? İskender Büyük tarafından öldürülen İstihbaratlar Başkanı’nın cenazesi kimleri bir araya getirecek? Cenazede Polat Alemdar’ı bekleyen sürpriz ne? Muro, Polat Alemdar’a karşı hazırladığı pusu için kimi kullanacak?
Kurtlar Vadisi Pusu, heyecan ve sürprizlerle dolu 26. bölümüyle, yine nefesleri kesecek…
11 Şubat 2008 Pazartesi
Selena 63.Bölüm
Bölüm 63 / Yeni Bölüm
16 Şubat Cumartesi 20:00'de
Selin, Leyla ve Nazlı, anne ve babalarını bir trafik kazasında kaybederler ve hayatları alt üst olur. Üç küçük kız annelerinden kalan üç beş parça eşya ve bir sandık dolusu hatıra defteri ile birlikte amcalarının yanına yerleşirler. Amcanın huysuz karısı Aslı ve önceki evliliğinden olma kızı Kıvılcım, üç küçük kızı evde istememektedir.
Üç öksüz kıza akıllara gelmedik eziyetler yaparlar. Üstelik bu eziyet okulda da müdür Fitnat hanım ve küçük zengin şımarıklar tarafından da sürdürülmektedir. Selin, Leyla ve Nazlı Dünyada yapayalnız kaldıklarını düşünürler evrenin kaderini değiştirecek sırra sahip olduklarını bilemeden. Çünkü ütopya gezegenindeki adalet divanında evrenin iyilik ve kötülük savaşındaki son durak tartışılmaktadır.
Dünya... Kötülerin temsilcisi Hades ve köpeği Belarus dünyada kötülüklerin artması için çaba harcarken, iyilerin dostu ve yardımcısı Selena çaresizdir. Çünkü el ele vererek kendilerini dünyaya insan kılığında davet edecek üç masum kızı bulamamıştır. El ele verecek ve Selena'yı çağıracak bu üç küçük kız tahmin ettiğiniz gibi Selin, Leyla ve Nazlı'dan başkası değildir. Selena'nın onlara ihtiyacı var? Dünyadaki iyi insanların da Selena'ya.
16 Şubat Cumartesi 20:00'de
Selin, Leyla ve Nazlı, anne ve babalarını bir trafik kazasında kaybederler ve hayatları alt üst olur. Üç küçük kız annelerinden kalan üç beş parça eşya ve bir sandık dolusu hatıra defteri ile birlikte amcalarının yanına yerleşirler. Amcanın huysuz karısı Aslı ve önceki evliliğinden olma kızı Kıvılcım, üç küçük kızı evde istememektedir.
Üç öksüz kıza akıllara gelmedik eziyetler yaparlar. Üstelik bu eziyet okulda da müdür Fitnat hanım ve küçük zengin şımarıklar tarafından da sürdürülmektedir. Selin, Leyla ve Nazlı Dünyada yapayalnız kaldıklarını düşünürler evrenin kaderini değiştirecek sırra sahip olduklarını bilemeden. Çünkü ütopya gezegenindeki adalet divanında evrenin iyilik ve kötülük savaşındaki son durak tartışılmaktadır.
Dünya... Kötülerin temsilcisi Hades ve köpeği Belarus dünyada kötülüklerin artması için çaba harcarken, iyilerin dostu ve yardımcısı Selena çaresizdir. Çünkü el ele vererek kendilerini dünyaya insan kılığında davet edecek üç masum kızı bulamamıştır. El ele verecek ve Selena'yı çağıracak bu üç küçük kız tahmin ettiğiniz gibi Selin, Leyla ve Nazlı'dan başkası değildir. Selena'nın onlara ihtiyacı var? Dünyadaki iyi insanların da Selena'ya.
Hatırla Sevgili 53.Bölüm
Bölüm 53 / Yeni Bölüm
15 Şubat Cuma 22:00'de
Hatırla Sevgili'nin yeni sezon bölümleri 1969 Şubat'ından devam ediyor. Ahmet, Rüya'nın kendi kızı olduğunu öğrendikten sonra büyük çalkantılar yaşayacak ve Yasemin'le Necdet'in hayatı artık asla eskisi gibi olmayacak. Rüya'nın doğumunu, büyüdüğünü görememiş olan Ahmet bunun acısını Yasemin'den çıkaracak. Güzide'nin hayatı da dönülmez biçimde değişecek. Yasemin'le yüzleşen Güzide'yi de bir sürpriz beklemektedir. Ailelerin olaylara karışmasıyla Ahmet ve Yasemin arasında büyük bir mücadele başlayacak. Ayla'nın bu mücadeledeki rolü herkesin kaderine etki edecek.
Deniz'in ağır yaralı hastaneye kaldırılması Defne ve aileler için büyük şok yaratır. Artık Türkiye'de farklı görüşten gençlerin arasında gittikçe yükselen şiddet herkesi dört bir yana savrulmaya başlar. Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan'ın da aralarında olduğu solcu gençler farklı fraksiyonlara bölünücekler. Bu süreç Türkiye'yi 12 Mart 1971 darbesine taşıyacaktır. Diğer yandan sağcı gençlerin örgütlendiği ülkü ocakları ve Yaşar'ın bu çevrelerde yükselişi Işık'la ilişkisine etki edecektir.
İşçi hareketleri'nin yoğun yaşandığı bir dönemde DİSK ve emekçilerin haklarını arama kavgalarına şahit olacağız. Rıza tekrar siyasete dönme umuduyla çalışmalara başlayacak. Demirel hükümeti, İsmet İnönü'nün de desteğini alarak eski DP'lilerin siyasi haklarını geri vermeye çalışacak. Ama tabii bu, bazı çevrelerin hiç hoşuna gitmeyecektir. Tiryakilik yaratan "Hatırla Sevgili" yeni sezonda da atv ekranlarında seyircisiyle buluşuyor!
15 Şubat Cuma 22:00'de
Hatırla Sevgili'nin yeni sezon bölümleri 1969 Şubat'ından devam ediyor. Ahmet, Rüya'nın kendi kızı olduğunu öğrendikten sonra büyük çalkantılar yaşayacak ve Yasemin'le Necdet'in hayatı artık asla eskisi gibi olmayacak. Rüya'nın doğumunu, büyüdüğünü görememiş olan Ahmet bunun acısını Yasemin'den çıkaracak. Güzide'nin hayatı da dönülmez biçimde değişecek. Yasemin'le yüzleşen Güzide'yi de bir sürpriz beklemektedir. Ailelerin olaylara karışmasıyla Ahmet ve Yasemin arasında büyük bir mücadele başlayacak. Ayla'nın bu mücadeledeki rolü herkesin kaderine etki edecek.
Deniz'in ağır yaralı hastaneye kaldırılması Defne ve aileler için büyük şok yaratır. Artık Türkiye'de farklı görüşten gençlerin arasında gittikçe yükselen şiddet herkesi dört bir yana savrulmaya başlar. Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan'ın da aralarında olduğu solcu gençler farklı fraksiyonlara bölünücekler. Bu süreç Türkiye'yi 12 Mart 1971 darbesine taşıyacaktır. Diğer yandan sağcı gençlerin örgütlendiği ülkü ocakları ve Yaşar'ın bu çevrelerde yükselişi Işık'la ilişkisine etki edecektir.
İşçi hareketleri'nin yoğun yaşandığı bir dönemde DİSK ve emekçilerin haklarını arama kavgalarına şahit olacağız. Rıza tekrar siyasete dönme umuduyla çalışmalara başlayacak. Demirel hükümeti, İsmet İnönü'nün de desteğini alarak eski DP'lilerin siyasi haklarını geri vermeye çalışacak. Ama tabii bu, bazı çevrelerin hiç hoşuna gitmeyecektir. Tiryakilik yaratan "Hatırla Sevgili" yeni sezonda da atv ekranlarında seyircisiyle buluşuyor!
Sıla 59.Bölüm
Bölüm 59 / Yeni Bölüm
15 Şubat Cuma 20:00'de
Törelerin kanun olduğu bereketli topraklarında, törelere meydan okuyan bir aşk hikayesini konu alan Sıla yepyeni bölümleriyle yeniden ekranlarda olacak. Boran, Cihan'ı vurmaktan dolayı tutuklanırken, Sıla da kendisine verilen ölüm hükmünden kurtulmak için, yurt dışına gitmektedir... Ama beklenmedik şekilde gelişen olaylar töreye karşı verilen mücadeleye yepyeni bir boyut kazandırır. Bereketli topraklardaki hayat, hiç beklenmedik anda yepyeni sürprizlerin yaşanmasına neden olacaktır.
Aşkın, özlemin ve yasakların dizisi "Sıla" yepyeni bölümleriyle atv'de!
15 Şubat Cuma 20:00'de
Törelerin kanun olduğu bereketli topraklarında, törelere meydan okuyan bir aşk hikayesini konu alan Sıla yepyeni bölümleriyle yeniden ekranlarda olacak. Boran, Cihan'ı vurmaktan dolayı tutuklanırken, Sıla da kendisine verilen ölüm hükmünden kurtulmak için, yurt dışına gitmektedir... Ama beklenmedik şekilde gelişen olaylar töreye karşı verilen mücadeleye yepyeni bir boyut kazandırır. Bereketli topraklardaki hayat, hiç beklenmedik anda yepyeni sürprizlerin yaşanmasına neden olacaktır.
Aşkın, özlemin ve yasakların dizisi "Sıla" yepyeni bölümleriyle atv'de!
SESSİZ GEMİLER 20.Bölüm Final
14 Şubat Perşembe 00:10'da
Mümtaz Bey hayatı boyunca kendi bildiği doğrulardan şaşmamıştı... Şerefli, dürüst meslek hayatı süresince, kendisini karısı ve 5 çocuğunun geleceğine adamıştı... Çocuklarının hayırlı ve başarılı insanlar olarak hayata atılmalarını istemişti... Otoriter bir baba olarak görünse de, bütün sevgisini kalbinde saklamıştı... Çocukları hayata atıldığında, acaba hepsi Mümtaz beyin istediği gibi evlatlar olabilmiş miydi? Bir baba olarak, görevini yapmış olmanın huzurunu yaşıyordu... Büyük oğlu Ahmet, başarılı bir öğrenci değildi, ama karısıyla beraber ticarete atılmıştı... Büyük kızı Şule, Tıp Fakültesinde okurken, mutluluğu seçmiş, işadamı İrfan'la evlenmişti... Ali, hukuk fakültesini bitirmiş, Ankara'da avukatlık yapıyordu... Murat, üniversiteyi bitirdikten sonra, Amerika'ya yerleşmişti... Şenay müzik öğretmeni olmuş, Anadolu'nun bir köyüne tayin olmuştu... Ancak yıllardır onlardan bihaber olan Mümtaz Bey, çocuklarının hayatındaki gerçeklerin ne kadarını biliyordu... Belki bir bölümünü, belki de hiç birini...Amerika'daki oğlu Murat neden aramıyordu... Peki ya diğer çocuklarının durumuneydi... Mümtaz bey, torunu Ceren ziyarete geldiğinde: "Hayat böyle bir şey kızım... Sen de birgün kendi yuvanı kuracaksın... Senin de çocukların, torunların olacak... Onları kucağına alacaksın... Sevginin ne demek olduğunu anlayacaksın... Ama büyüdüklerinde, kendi hayatlarını kurduklarında sen de bir köşede kalacaksın.... İşte o zaman da acının ne demek olduğunu anlayacaksın!.." demişti.Mümtaz Bey yaşadığı yıkımın hüznünü yaşarken, çocuklarının hayatında yerini alırken gördükleri, onlara sağladığı mükemmel bir hayat mıydı, yoksa bilmeden yok ettiği gelecekleri miydi... Ama şu an bir tane doğru vardı... Hangi yaşta olursa olsun, hayata hergün yeni baştan başlamak...
Mümtaz Bey hayatı boyunca kendi bildiği doğrulardan şaşmamıştı... Şerefli, dürüst meslek hayatı süresince, kendisini karısı ve 5 çocuğunun geleceğine adamıştı... Çocuklarının hayırlı ve başarılı insanlar olarak hayata atılmalarını istemişti... Otoriter bir baba olarak görünse de, bütün sevgisini kalbinde saklamıştı... Çocukları hayata atıldığında, acaba hepsi Mümtaz beyin istediği gibi evlatlar olabilmiş miydi? Bir baba olarak, görevini yapmış olmanın huzurunu yaşıyordu... Büyük oğlu Ahmet, başarılı bir öğrenci değildi, ama karısıyla beraber ticarete atılmıştı... Büyük kızı Şule, Tıp Fakültesinde okurken, mutluluğu seçmiş, işadamı İrfan'la evlenmişti... Ali, hukuk fakültesini bitirmiş, Ankara'da avukatlık yapıyordu... Murat, üniversiteyi bitirdikten sonra, Amerika'ya yerleşmişti... Şenay müzik öğretmeni olmuş, Anadolu'nun bir köyüne tayin olmuştu... Ancak yıllardır onlardan bihaber olan Mümtaz Bey, çocuklarının hayatındaki gerçeklerin ne kadarını biliyordu... Belki bir bölümünü, belki de hiç birini...Amerika'daki oğlu Murat neden aramıyordu... Peki ya diğer çocuklarının durumuneydi... Mümtaz bey, torunu Ceren ziyarete geldiğinde: "Hayat böyle bir şey kızım... Sen de birgün kendi yuvanı kuracaksın... Senin de çocukların, torunların olacak... Onları kucağına alacaksın... Sevginin ne demek olduğunu anlayacaksın... Ama büyüdüklerinde, kendi hayatlarını kurduklarında sen de bir köşede kalacaksın.... İşte o zaman da acının ne demek olduğunu anlayacaksın!.." demişti.Mümtaz Bey yaşadığı yıkımın hüznünü yaşarken, çocuklarının hayatında yerini alırken gördükleri, onlara sağladığı mükemmel bir hayat mıydı, yoksa bilmeden yok ettiği gelecekleri miydi... Ama şu an bir tane doğru vardı... Hangi yaşta olursa olsun, hayata hergün yeni baştan başlamak...
Kara Yılan 10.Bölüm / Yeni Bölüm Özet
12 Şubat Salı 22:00'de
"Senin adın artık Karayılan!" Memed dağlarda dolaşmak, silah tutmak yerine, okumak isteyen bir çocuktur. Ama babası Mamo Ağa, onu zorla alıp dağlara götürerek, gece dağ başında sürünün yanında yalnız bırakarak, korktuğu şeylerle inadına yüzleştirerek bir savaşçı gibi yetiştirmeye çalışır. Bir sabah Memed'i dağda, sürüsünün başında, gece vurduğu kurdun yanında bulur. Memed şimdi de kara bir yılanla karşı karşıyadır. Yılanla karşılıklı uzun uzun bakışırlar ve sonunda çekilen kara yılan olur. Mamo, oğlunun artık bir yiğit olduğuna inanmıştır. Hemen orada gururla ona yeni adını verir: "Senin adın artık Karayılan !"
"Ben artık savaşçı Karayılan değil, çoban Memed'im."Karayılan babasından öğrendiği yiğitliği, gençliğinde yanında bulunduğu Dergahbaşı İsmail Efendi'den edindiği ilimle ve felsefeyle tamamlar. Birinci Dünya Savaşı öncesinde askere giden Karayılan; yedi yıl süren askerliğinden yorgun ve mağlup bir şekilde Antep'teki köyüne döner. Antep, İngilizlerin işgali altındadır. Durumdan faydalanan çeteler ortalıkta kol gezmektedir. Mamo, oğlunun hemen aşiretin başına geçmesini ve gençleri silahlandırıp savaşmasını ister. Karayılan ise babasını şaşkınlığa düşürerek; artık savaşamayacağını söyler: O artık "Kahraman Karayılan" değil, "Çoban Memed" olmak istemektedir.
Çobanlığa niyet eden Karayılan için bu kararı uygulamak hiç de kolay olmayacaktır. Karayılan sürekli seçimler yapmak zorunda kalır: askerlik ve çobanlık... Babası ve eski dostları... Yeni tanıştığı Elvan ve gençliğinden tanıdığı Sona... Aşkta ve savaşta Karayılan zaman zaman yanılgılara da düşerek ilerlemeye devam eder.
Eline silah almamaya, savaşmamaya, sadece çobanlık yapmaya karar vermiş Memed'in, haksızlığa ve zulme dayanamayarak yeniden eline silahını almasının, Karayılan adının kahramanlaşmasının hikayesi...
"KARAYILAN" her Salı en kaliteli dizilerin adresi atv'de!
BÖLÜM ÖZETİ:
Fransızlara karşı mücadele en çetin safhasına girmek üzeredir. Karayılan, adamlarıyla birlikte silah üstüne yemin ederek Kuvayi Milliye’nin emrine girer. Fakat üyeler arasındaki bir casusun varlığı bütün planları altüst edecektir. Bir yandan Fransızlarla mücadele eden Karayılan yeni düşmanlarla da karşı karşıya kalır. Kolonel San Mari’nin yerine atanan psikopat General Moulin ve Gaspar adındaki eski bir komitacı ayrı ayrı Antep’i ele geçirme planları yapmaktadır. Bu arada, Elvan’la birlikte İstanbul’a dönme kararı alan Belkıs Hanım, rahmetli kocasından kalan altınların peşine düşer. Ama bu altınlardan haberdar olan başkaları da vardır
"Senin adın artık Karayılan!" Memed dağlarda dolaşmak, silah tutmak yerine, okumak isteyen bir çocuktur. Ama babası Mamo Ağa, onu zorla alıp dağlara götürerek, gece dağ başında sürünün yanında yalnız bırakarak, korktuğu şeylerle inadına yüzleştirerek bir savaşçı gibi yetiştirmeye çalışır. Bir sabah Memed'i dağda, sürüsünün başında, gece vurduğu kurdun yanında bulur. Memed şimdi de kara bir yılanla karşı karşıyadır. Yılanla karşılıklı uzun uzun bakışırlar ve sonunda çekilen kara yılan olur. Mamo, oğlunun artık bir yiğit olduğuna inanmıştır. Hemen orada gururla ona yeni adını verir: "Senin adın artık Karayılan !"
"Ben artık savaşçı Karayılan değil, çoban Memed'im."Karayılan babasından öğrendiği yiğitliği, gençliğinde yanında bulunduğu Dergahbaşı İsmail Efendi'den edindiği ilimle ve felsefeyle tamamlar. Birinci Dünya Savaşı öncesinde askere giden Karayılan; yedi yıl süren askerliğinden yorgun ve mağlup bir şekilde Antep'teki köyüne döner. Antep, İngilizlerin işgali altındadır. Durumdan faydalanan çeteler ortalıkta kol gezmektedir. Mamo, oğlunun hemen aşiretin başına geçmesini ve gençleri silahlandırıp savaşmasını ister. Karayılan ise babasını şaşkınlığa düşürerek; artık savaşamayacağını söyler: O artık "Kahraman Karayılan" değil, "Çoban Memed" olmak istemektedir.
Çobanlığa niyet eden Karayılan için bu kararı uygulamak hiç de kolay olmayacaktır. Karayılan sürekli seçimler yapmak zorunda kalır: askerlik ve çobanlık... Babası ve eski dostları... Yeni tanıştığı Elvan ve gençliğinden tanıdığı Sona... Aşkta ve savaşta Karayılan zaman zaman yanılgılara da düşerek ilerlemeye devam eder.
Eline silah almamaya, savaşmamaya, sadece çobanlık yapmaya karar vermiş Memed'in, haksızlığa ve zulme dayanamayarak yeniden eline silahını almasının, Karayılan adının kahramanlaşmasının hikayesi...
"KARAYILAN" her Salı en kaliteli dizilerin adresi atv'de!
BÖLÜM ÖZETİ:
Fransızlara karşı mücadele en çetin safhasına girmek üzeredir. Karayılan, adamlarıyla birlikte silah üstüne yemin ederek Kuvayi Milliye’nin emrine girer. Fakat üyeler arasındaki bir casusun varlığı bütün planları altüst edecektir. Bir yandan Fransızlarla mücadele eden Karayılan yeni düşmanlarla da karşı karşıya kalır. Kolonel San Mari’nin yerine atanan psikopat General Moulin ve Gaspar adındaki eski bir komitacı ayrı ayrı Antep’i ele geçirme planları yapmaktadır. Bu arada, Elvan’la birlikte İstanbul’a dönme kararı alan Belkıs Hanım, rahmetli kocasından kalan altınların peşine düşer. Ama bu altınlardan haberdar olan başkaları da vardır
Avrupa Yakası 148.Bölüm / Yeni Bölüm Özeti
13 Şubat Çarşamba 20:00'de
Avrupa Yakası'nda maceralar, aşklar, entrikalar ve bol kahkaha devam ediyor! Sütçüoğlu ailesinin fertleri Tahsin bey, İffet hanım, Aslı, Cem, Makbule ve Sacit, ayrıca kurtulamadıkları komşuları Burhan Altıntop, bu yıl tempolu günler yaşayacaklar. Ofiste Kubilay, Fatoş, Yaprak, Tanrıverdi, Sadettin Bey ve ayrıca derginin yarısını satın alarak ortalığı karıştıracak görgüsüz sosyetik Şahika (Binnur Kaya), hayatınızın vazgeçilmezleri olmaya devam edecekler. Sertaç ve Tacettin muhallebicide kaldırım mühendisliğini sürdürürken, kapıcı dairesinde de hareketlilikvar: Sabit Efendi ve ailesine Hediye Teyze'nin erkek kardeşi Cesur (Gürgen Öz)katılınca, apartman tadından yenmeyecek! Bu arada Cem'in snob anne ve babası Bülent Bey ve Sedef Hanım mahallenin demirbaşları arasında olmaya devam edecekler. Gülse Birsel'in kaleminden Avrupa Yakası, vazgeçilmez kadrosu ve yeni oyuncularıyla, bu yıl da bomba etkisi yaratacak!
148.BÖLÜM ÖZETİ:
Burhan İzzet ve Makbule'yi gizli gizli buluşurken yakalar ve ciddi bir bunalıma girerek evi terk eder. Giderken söylediği sözler ve ettiği veda herkesi endişelendirir. Ertesi gün Burhan'a ait bir mezartaşıyla karşılaşan Sütçüoğlu rezidansı sakinleri kriz geçirirler! Oysa gerçek bambaşkadır.
Cem'in garip halleri, alt kattan gelen bağırış çağırış ve bir süre sonra Victoria'nın ortadan yok olması, özellikle Aslı'nın tüylerini ürpertir. Cem'in bir delilik anında yanlış birşey yapmış olmasından korkmaktadır. Cem ise eve kimseyi sokmaz ve Victoria'nın hasta olduğunu söyler. Aslı ve Burhan işin peşini bırakmayıp alt kata gizlice girerler ve bir Hitchcock filmiyle karşılaşırlar!
Sacit, Sertaç ve Taco sinek avlayan muhallebiciyi canlandırmak için mekana DJ, canlı müzik, dansçılar gibi eklemeler yaparlar. Ancak hiçbiri müşterinin ilgisini çekmez. Ne zaman ki insanların gülmekten çok ağlamayı tercih ettiğini keşfederler, muhallebicinin eğlence programı değişir ve bu konudaki en önemli karaktere başvurulur!
Sacit, Şahika'yla görüştürülmemesinin üzüntüsünü kızgınlık ve saldırganlık olarak ifade etmektedir. Eğer görüşürlerse Osman'ın kendisini vuracağından korkan asabi Sacit, çelik yelek almaya karar verir. Ancak bütçe çelik yeleğe yetmez. Bunun üzerine İzzet, Sacit için sanayide bir çelik tulum yaptırır!
Avrupa Yakası'nda maceralar, aşklar, entrikalar ve bol kahkaha devam ediyor! Sütçüoğlu ailesinin fertleri Tahsin bey, İffet hanım, Aslı, Cem, Makbule ve Sacit, ayrıca kurtulamadıkları komşuları Burhan Altıntop, bu yıl tempolu günler yaşayacaklar. Ofiste Kubilay, Fatoş, Yaprak, Tanrıverdi, Sadettin Bey ve ayrıca derginin yarısını satın alarak ortalığı karıştıracak görgüsüz sosyetik Şahika (Binnur Kaya), hayatınızın vazgeçilmezleri olmaya devam edecekler. Sertaç ve Tacettin muhallebicide kaldırım mühendisliğini sürdürürken, kapıcı dairesinde de hareketlilikvar: Sabit Efendi ve ailesine Hediye Teyze'nin erkek kardeşi Cesur (Gürgen Öz)katılınca, apartman tadından yenmeyecek! Bu arada Cem'in snob anne ve babası Bülent Bey ve Sedef Hanım mahallenin demirbaşları arasında olmaya devam edecekler. Gülse Birsel'in kaleminden Avrupa Yakası, vazgeçilmez kadrosu ve yeni oyuncularıyla, bu yıl da bomba etkisi yaratacak!
148.BÖLÜM ÖZETİ:
Burhan İzzet ve Makbule'yi gizli gizli buluşurken yakalar ve ciddi bir bunalıma girerek evi terk eder. Giderken söylediği sözler ve ettiği veda herkesi endişelendirir. Ertesi gün Burhan'a ait bir mezartaşıyla karşılaşan Sütçüoğlu rezidansı sakinleri kriz geçirirler! Oysa gerçek bambaşkadır.
Cem'in garip halleri, alt kattan gelen bağırış çağırış ve bir süre sonra Victoria'nın ortadan yok olması, özellikle Aslı'nın tüylerini ürpertir. Cem'in bir delilik anında yanlış birşey yapmış olmasından korkmaktadır. Cem ise eve kimseyi sokmaz ve Victoria'nın hasta olduğunu söyler. Aslı ve Burhan işin peşini bırakmayıp alt kata gizlice girerler ve bir Hitchcock filmiyle karşılaşırlar!
Sacit, Sertaç ve Taco sinek avlayan muhallebiciyi canlandırmak için mekana DJ, canlı müzik, dansçılar gibi eklemeler yaparlar. Ancak hiçbiri müşterinin ilgisini çekmez. Ne zaman ki insanların gülmekten çok ağlamayı tercih ettiğini keşfederler, muhallebicinin eğlence programı değişir ve bu konudaki en önemli karaktere başvurulur!
Sacit, Şahika'yla görüştürülmemesinin üzüntüsünü kızgınlık ve saldırganlık olarak ifade etmektedir. Eğer görüşürlerse Osman'ın kendisini vuracağından korkan asabi Sacit, çelik yelek almaya karar verir. Ancak bütçe çelik yeleğe yetmez. Bunun üzerine İzzet, Sacit için sanayide bir çelik tulum yaptırır!
TTNET'ten sürpriz !
İnternetten mp3 indirmeye yeni bir boyut kazandıran TTnet'in şimdi bir sürprizi daha var.
Doğuş grubuyla anlaşma yapan TTNet yönetimi, çalışmalarını yıl sonuna kadar tamamlamayı planlıyor.
Birçok farklı lisans anlaşması gerektiği için portal açılışı 2009’a da sarkabilecek. “İçerik toplayıcı” olarak NTV ve CNBC-e gibi markaları elinde bulunduran Doğuş grubuyla anlaşan TTNet, grubun elinde bulundurduğu mevcut programlar ile dizi ve filmlerin yanı sıra, yurtiçi ve yurtdışındaki başka TV kanallarıyla da anlaşma yaparak, video tabanlı içeriğin internet üzerinden kullanıcılara ulaşmasına imkân tanıyacak. Portaldan yapılacak içerik satışı tamamen yasal olacak. Tüm bu işlerin organizasyonunu ise Doğuş grubu üstlenecek.
BAYİDE ŞARKI SATILACAK
ADSL erişimi satmak dışında bu gibi alanlara yoğunlaşan TTNet, büyük mağazalarda ADSL’i hızda 17’ye katlayan VDSL2 hattı üzerinden içerik satışı yapacak. Film ve müzik içeriği yasal ve ucuz fiyatla son kullanıcılara ulaştırılacak. Kullanıcılar taşınabilir müzikçalar, multimedya oynatıcı veya hafıza kartlarıyla bu mağazalara gelerek diledikleri film veya müzik parçasını birkaç dakikada satın alabilecekler. TTNet’in müzik ve video portalı işiyle bire bir örtüşecek olan bu bayi çalışmasının Türk Telekom’un yeni yüzünü yansıtması bekleniyor.
VDSL2 SON KULLANICIYA ULAŞIYOR
Türk Telekom’un önümüzdeki dönemde pazara sunacağı VDSL2, hızlı internet hizmeti ilk etapta 30 megabit hızda olacak. Böylece ADSL erişiminin 8 kat üzerine çıkılacak. Bu arada VDSL2 ’nin hızı 70 megabite kadar ulaşabiliyor.
Bu limite ulaşıldığında ADSL’de şu anki en üst seviye olan 4 Mbit seviyesi 17 kat aşılmış olacak. Telekom, VDSL2 hizmetini ilk etapta 100 bin müşteriye ulaştırmayı planlıyor. VDSL2 sayesinde bant genişliği artacağından birçok yeni servisin önü açılacak. Sabit hatlar üzerinden görüntülü telefon görüşmesi ve internet tabanlı televizyon yayınları (IPTV) telefon abonelerine ulaştırılacak. 2007’nin son ayında müzik portalını hizmete açan internet servis sağlayıcısı TTNet, şimdi de video portalı açmak için girişim başlattı.
Milliyet
Doğuş grubuyla anlaşma yapan TTNet yönetimi, çalışmalarını yıl sonuna kadar tamamlamayı planlıyor.
Birçok farklı lisans anlaşması gerektiği için portal açılışı 2009’a da sarkabilecek. “İçerik toplayıcı” olarak NTV ve CNBC-e gibi markaları elinde bulunduran Doğuş grubuyla anlaşan TTNet, grubun elinde bulundurduğu mevcut programlar ile dizi ve filmlerin yanı sıra, yurtiçi ve yurtdışındaki başka TV kanallarıyla da anlaşma yaparak, video tabanlı içeriğin internet üzerinden kullanıcılara ulaşmasına imkân tanıyacak. Portaldan yapılacak içerik satışı tamamen yasal olacak. Tüm bu işlerin organizasyonunu ise Doğuş grubu üstlenecek.
BAYİDE ŞARKI SATILACAK
ADSL erişimi satmak dışında bu gibi alanlara yoğunlaşan TTNet, büyük mağazalarda ADSL’i hızda 17’ye katlayan VDSL2 hattı üzerinden içerik satışı yapacak. Film ve müzik içeriği yasal ve ucuz fiyatla son kullanıcılara ulaştırılacak. Kullanıcılar taşınabilir müzikçalar, multimedya oynatıcı veya hafıza kartlarıyla bu mağazalara gelerek diledikleri film veya müzik parçasını birkaç dakikada satın alabilecekler. TTNet’in müzik ve video portalı işiyle bire bir örtüşecek olan bu bayi çalışmasının Türk Telekom’un yeni yüzünü yansıtması bekleniyor.
VDSL2 SON KULLANICIYA ULAŞIYOR
Türk Telekom’un önümüzdeki dönemde pazara sunacağı VDSL2, hızlı internet hizmeti ilk etapta 30 megabit hızda olacak. Böylece ADSL erişiminin 8 kat üzerine çıkılacak. Bu arada VDSL2 ’nin hızı 70 megabite kadar ulaşabiliyor.
Bu limite ulaşıldığında ADSL’de şu anki en üst seviye olan 4 Mbit seviyesi 17 kat aşılmış olacak. Telekom, VDSL2 hizmetini ilk etapta 100 bin müşteriye ulaştırmayı planlıyor. VDSL2 sayesinde bant genişliği artacağından birçok yeni servisin önü açılacak. Sabit hatlar üzerinden görüntülü telefon görüşmesi ve internet tabanlı televizyon yayınları (IPTV) telefon abonelerine ulaştırılacak. 2007’nin son ayında müzik portalını hizmete açan internet servis sağlayıcısı TTNet, şimdi de video portalı açmak için girişim başlattı.
Milliyet
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
